Kıskanç Mafyam

ÇIKARSIZ SEVGİ

Mezuniyet partisinin olduğu yere geldiğimizde çok kalabalıktı. Tahminimden daha fazla kalabalıktı.
Allah'ım bu ne.
Demir yanımdaydı belimden tutuyordu. Can ve Eflin'de yanımızda el eleydi. Demirlere boş bir yere doğru ilerledik. Geldigimiz yer sessiz ve sakindi. Kimse yoktu.

Biz bir sohbete dalınca yanımıza biri geldi, kafamı çevirmemle Onur'u gördüm. Hemen yanına gittim ve sarıldım.

"Selam prenses ne güzel olmuşsun boyle."dedi. Kafamı çevirdigimde Demir'in sinirli bakışlarını gördüm. Onur'dan ayrıldım ve bir adım geri gittim. Onur elbiseme bakıyordu.
"Kız çok güzel olmuşsun elbisen çok yakışmış"dedi ve elini uzatıp elimi tuttu. Elimi dudaklarına götürüp öptü. Ama benim gözlerim hala Demir'in üstündeydi. Burnundan soluyordu resmen. Elimi çektim ve Onur'a baktım.

"Çok sağol, sende fena değilsin" dedim ve kulağıma eğildim. "Ama biraz daha böyle yakın davranırsak fena olacak biri var. Lütfen daha fazla yakınlaşmayalım arkadaş olsak bile çok fazla kıskanç kendisi."dedim. Onur dediğimi duydu ve bir kahkaha patlatıp geri çekildi. Sonra Demir'de Onur'a döndü. Elini uzatıp sinirli bir şekilde gülümsedi.

"Ben Demir, az önce sarmaş dolaş olduğun kızın sevgilisiyim."dedi buz gibi bir sesle. Ben bile irkilmiştim. Onur'da elini uzattı ama gayet sakindi.

"Bende Onur, daha önce tanışmadık sanırım. Ben Ezgi'nin çok yakın arkadaşıyım. Sende sevgilisiymişsin".dedi onur. Demir hala sırıtıyordu.

"Evet Ezgi'nin sevgilisiyim daha öncede tanışmadık. İyikide tanışmamışız."dedi. Demir'in yanına gittim ve koluna sarıldım. Kulağına doğru eğildim.

"Sevgilim biraz sakin lütfen. Arkadaşım o benim başka, bir şey değil."dedim. Demir bana döndü ve sert bir şekilde konuştu.

"Sen her erkek arkadaşınla böyle sarmaş dolaş mı oluyorsun? Hadi onu bunu geçtim. Senin eski sevgilin Berk bunları nasıl sorun etmiyordu. O çocuğun şerefsiz olduğu burdan belliydi zaten. Neyse arkadaşın olacaksa bile lütfen sarmaş dolaş olma. Beni biliyosun sevgilim."dedi. Siniri sesine bile yansımıştı.

"Tamam Demir. Ama sakin ol lütfen. Ve bu konuyu seninle sonra konuşucaz."dedim ve ayrıldım. Her konuda şu Berk'in adını ağzına almasa olmuyordu zaten. Eflin'in yanına ilerledim

"Eflin, bi' lavaboya gidelim mi lütfen?"dedim. Eflin Can'a döndü ve bir iki şey söyledi. Bana döndü ve 5 dakika sonra geleceğini söyledi. Tamam diyip lavaboya doğru ilerledim.

Tam içeri giricekken birisi kolumu tuttu. Kafami çevirdigimde Berk'i gördüm. Kaşlarımı çatarak kolumu çekmeye çalıştım. Ama o kadar sert tutuyordu ki resmen kolum kopacaktı.

"Bıraksana gerizekalı, ne istiyorsun?"dedim.

"Ezgi, benim derdim çok belli. Ben pişman oldum, seni geri istiyorum. O mafya bozuntusu sevgilinden ayrıl ve bana geri gel. Sende beni seviyosun hala, biliyorum."dedi. Duyduklarımla koca bir kahkaha patlattım.

"Sen gerçekten benim hala seni isteyeceğimi ve seni seveceğimi mi düşünüyorsun? Ne kadar zavallısın Berk ya, kıyamam. Bana bak, benden uzak dur ve Demir hakkında doğru konuş yoksa seni öldürürüm. Anladınmı? Ben Demir'i seviyorum, artık Demir'leyim senin kafan basmıyor mu? Bizden artık olmaz hatta biz diye bir şey bile kalmadı. Benim için Berk diye birisi yok artık. Anlıyor musun? Sen benim en büyük pişmanlığım olacaksın. Asla sana geri dönmeyeceğim. Şimdi git, sadece birlikte olmak için onlarla sevgili olduğun kızların yanına. Kısacası escortlarının yanına ama bir daha gelipte ne bana, ne de Demir'e dokunursan, herhangi bir şey yaparsan işte o zaman seni doğduğuna pişman ederim. Şimdi bunları kafan bastıysa kolumu bırak ve defol git!"dedim. Kolumu çekmeye çalışıyordum ama hala bırakmıyordu. Kafasını kaldırıp bana baktı.