KRİZ

225 7 0
                                    

Hayallerim hiçbir zaman hayatımın önüne geçmemişti. İlk defa kalbimin sesini dinleyip Demir'i seçmiştim. O hayatımda aldığım en doğru karardı. Hayatımı ona adamıştım resmen. Kızımızın gelmesine 1,5 ay kalmıştı. Harika çekirdek bir aile olacaktık. Mutlu bir şekilde hayatımızı sürdürecektik.

Demir'le tanıştığım ilk zamanlar ondan nefret ediyordum. Ondan korkuyordum da denebilir. Dış görünüşü ondan korkmamı sağlıyordu. Ama içine girince aslında melek gibi bir insan olduğunu anlamıştım. Kalbinin ne kadar temiz olduğunu anlamıştım. Geçmişte yaşadığı zorluklara inat melek gibiydi benim sevgilim. Acısını ne olursa olsun dışa vurmamaya çalışıyordu. Beni de üzmek istemiyordu yani.

Küçüklüğümden beri annem ve babamı gördükten sonra aşka olan inancım hep çok fazlaydı. Tabii büyüyünce o çok hayalini kurduğum evlilike ve hayat sahip olmuştum. Filmlerde hep o çiftleri kıskanırdım. Hatta film olduğu için asla böyle çiftlerin olacağına inanmazdım. Demir bana böyle hayatların, böyle evliliklerin, böyle aşkların gerçek olduğunu kanıtlamıştı. Hayatıma girerek hayatımı aydınlatmıştı. Beni resmen aşka inandirmıştı. Zaten inanıyordum ama daha fazla inancım artmıştı. Bana o hayatı sunmuştu Demir. Ben daha ne isterdim ki?

7 yaşımda bir gün babamla dışarı çıkmıştık. Babam beni sürpriz bir yere götüreceğini söylemişti. Çok hatırlamasamda o gün ilk defa lunaparka gitmiştim. Babam beni lunaparktaki çoğu oyuncağa bindirmişti. O gün bir çocukla karşılaşmıştım. Gerçekten keskin yüz hatlara ve kapkaranlık gözlere sahipti. Ondan korkmuştum.

14/06/2009

"Hadi ama kızım. Korkma, ben yanında olacağım."dedi babam. 10 dakikadan fazladır beni dönme dolaba bindirmeye çalışıyordu.

"Ama baba çok yüksek." Dönme dolap o en büyüklerinden olmasada korkuyordum.

"Kızım dev olan dönem dolap değilki bu. Bunun neyinden korkuyorsun? Hem ben yanındayım. Korkarsan sana sımsıkı sarılırım." Korkmamam için elinden geleni yapacağını çok iyi biliyordum.

"Baba, binersem bana pamuk şeker alır mısın?"Babam hızlıca kafa salladı.

"6 tane pamuk şeker yedin Ezgi bugün. Yeter, şeker komasına gireceksin kızım."dedi. Kollarımı mızıkçı çocuklar gibi birbirine birleştirdim.

"Ama çok güzel." Yine hayır anlamında kafa salladı.

"Pamuk şeker almam ama... sana o çok istediğin barbieyi alabilirim."dedi babam. Heyecanla kollarımı birbirinden ayırıp ona döndüm.

"Vallaha mı?"dedim. O barbieyi tam 1 haftadır istiyordum.

"Vallaha."dedi babamda aynı benim heyecanımla. İstediğim Barbie: sapsarı saçları olan esnek bir barbieydi. Kafamı dönme dolaba çevireceğim sırada birisi gözüme çarptı. Üstünde aynı benimki gibi mavi bir tişört ve beyaz şort vardı. Uyumluyduk.

Koşarak çocuğun yanına gittim.

"Merhaba! bak ikiz olmuşuz. Bence arkadaş olalım."dedim. Bana dönüp kaşlarını çattı. Benden hayli büyük duruyordu.

"Ne diyorsun? Ne arkadaşı minik?"dedi. Kaşlarımı çattım. Benim kendime göre bir inancım vardı. Benimle uyumlu giyinen birisi varsa biz ruh ikiziyiz demekti. Bunun başka bir açıklaması olamazdı.

"Sensin lan minik!"diyip bacağına sertçe tekme attım. Çocuk yerinde sıçrayıp bacağını tuttu.

"Seni varya..."dedi ve durdu.

Kıskanç MafyamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin