Kıskanç Mafyam

AŞK

Aşk sadece bir kere mi olurdu? Küçükken babama bunu sorduğumda evet dedi aşk sadece bir kere olur. Ya canın çok yanar, Ya hayatının sonuna kadar mutlu eder seni derdi.

İlkokul 2. sınıfta önümde oturan; sarışın, mavi gözlü, uzun boylu çocuğu çok sevmiştim. Ona aşık oldugumu düşünüyodum aslında. Sürekli benimle ugraşıyodu. Oyunlarda genellikle benimle takım olmak istiyordu. Oyunlardan kastım kızlar vs erkekler ebelemece oynardık. O beni erkekler takımına almak isterdi. Kızlar bu nedenle hep benimle alay eder ve benimle konuşmak istemezlerdi. Ben, o benimle oynamak istediği için bana aşık zannederdim. Birgün ona bir not yazmıştım. 2. sınıfa giden birkiz en fazla ne yazabilirdiki. Not denemezdi aslinda ben direkt mektup yazmıştım. Nota;
Ben Ezgi hani arkanda oturan kısa boylu uzun kahverengi saçlı kız varya. Özgür ben senden hoşlandım. Sende benden hoslansana. Buyunce evleniriz ben sana makarna yaparım Çok güzel olmazmi? Ben senden hspandim sende hoslan tamammı? Çok tatlisin. Sarı sarı saclarin, Masmavi gözlerin var. Benim boyum kısa senin boyun uzun bişey olmaz ama dimi? Sende beni sev tamamı?

Mektubu yazıp altta kalan kisimlara kırmızı renkte kalpler cizmistim. Mektubu evde çok özen göstererek yapmıştım. Okula giderken kırmızı renkte küçük bir zarf almıştım. Kağıdı katlayıp içine koydum. Okula gider gitmez o yokken gidip masasına bıraktım. O mektuba hiç bakmadan çantasına sıkıştırmıştı. Çünkü o zamanlarda durumu olmayan insanlara para koyup gonderiyoduk. Yine o zarflardan sanmıştı. Bu biraz canımı yakmisti nedense. Ama canımı en çok yakan şey o değildi. Ertesi günü okula geldiginde, Herkes sınıftayken mektubu sınıfın ortasında benimle alay ede ede bağırarak okumuştu. Ben o kadar çok aglmaistim ki hoca sınıfa gelince Özgür'le konusurken olduğum yere yığılmıştım. Gözümü actigimda evdeydim. Annem olanları ogrenmis beni o okuldan almıştı. Bende daha fazla o okula gitmek istememiştim şahsen.

Ortaokulda da birisine aşık olmuştum. 7. sınıftaydım. Çocuk yine uzun boylu, kumral ve kahverengi gözliydü. Aynı sinifta değildik. Bizim sınıfın karşısındaki siniftaydi. Kız arkadaslarimin çoğuna söylemiştim aşık olduğumu. Adı Ömer'di. O da çok yakışıklı bir çocuktu. Hani okulun popüler çocukları olurya, Aynı onun gibi biseydi. Okulda küçük olmasına rağmen bir sürü kişiyle sevgili olmuştu. Ben o zamanlar butun kizlarla sevgili olmuş benimlede olsun falan diyodum herkese. Onlar bunun yanlış olduğu benimle alay edeceğini falan soyluyodu. Boyum yine kısaydı, Saçlarımı canım yaniyo diye pek taramazdim, Yüzümde sivilceler vardı. Tek normal olay şey kilomdu. Diyorum ya,  küçüklüğümden beri hiç kilo sorunu yaşamamıştım. Bir gün onların sınıfında olan bir kıza, arkadaşım olan bir kıza ondan hoslandigimi soyledim. Kız bir gün bile beklemeden gidip cocuga Ezgi senden hoşlaniyo falan demişti. Okulun ertesi günü çocuk gelip benimle konuşmak istemişti. Bende olur demiştim. Saniyordumki o da beni seviyo çok mutlu olucaz falan. Ama düşündüğümün aksine çocuk bana parayla çıkma teklifi etmişti. Bana demişti ki; Sana 200 TL veriyim 2 hafta benimle sevgili ol. Bunu duyduğum gibi gözyaşlarına hakim olamamış yanından hemen kacmistim. Bizi gören bir iki kişi vardı. Onlara rezil olmamak için okuldaki çoğu kişiye benim ona parayla çıkma teklifi ettigimi söylemişti. Beni rezil etmişti. Kendini olayın içinden her zamanki gibi siyirmisti. Aşk bana göre değil diye düşünürdüm hep. Bir daha asla kimseye aşık olamayacağımı düşünordüm. Tabii aptal gibi lisede de Berk'e aşık olmuştum. Diğerlerinin aksine Berk bana cok iyi davraniyodu. Lisede ona aşık olduğum tek bilen kişi Eflin'di. her zamna yanimda olmustu. İlkokulda okul değiştirdiğimde o da benimle okulunu değiştirmişti. Ortaokulda rezil öldüğünde siniftan dahi cikamazken hep yanımda oturup beni güldürmeye çalışmıştı. Ben ise genellikle ağlıyor olurdum. Lisede bir farklilik olmuştu. İlk defa plotonik bir aşk icerisinde değildim. Berk'te bana asik olmuştu. Yada benimle oyun oynamak için çok iyi rol yapmıştı. Sonradan ne bok olduğunu öğrenmiştim. Lise 1. sınıfta tanışmış çok yakın arkadaş olmustuk. Ben, Eflin, Can ve Berk. Dörtlü heryerde geziyoduk. Berk ve Can yakın erkek arkadaş olmuşlardı. Bizi de aslında Can tanistirmisti. Lisa 2. sınıfta Berk'le çıkmaya karar vermiştik. O bana çıkma teklifi etmişti. Beni hep mutlu edecegini, Kimsenin beni uzmesine izin vermeyeceğini falan söylemişti. Ama yıllar sonra beni en çok üzen kişi olmuştu. Ona hep guvenmistim. Derslerim yüzünden onu bosluyodum, O bunun asla sorun olmayacağını söylüyordu. Bir gün beni herkesle aldattığını, hergun farklı biriyle birlikte olduğunu söyleyene kadar. Onu ogrendigim gün sanki bütün hayatim çok olmuştu. Kimseye guvenemeyecegimi düşünmüştüm. Ta ki Demir karşıma çıkana kadar. Benim aşk sandigim şeylerin aslında sadece gelip geçici bir hoslanti olduğunu fark etmiştim. Asıl aşkı Demir'le öğrenmistim ben. Bana aşkı o öğretmişti. Aşka olan inancımı güçlendirmisti. Bana güven vermisti. Ona canım pahasına güvenmeye karar vermistim bende. Hatta şuan onun kızına hamileydim. 1 2 ay sonra ikimizden bir parça dünyaya gelicekti. Demir'i çocukla hayal etmek çok baskaydi benim için. Harika olacağını düşünüyordum. Minik Lidya'miz dünyaya gelecekti. Demir'le çok erken bu yola girişsekte aslinda birbirimiz için yaratıldığımızı anlamıştık. Birbirimize güvenimiz bu sayede güçlenmisti.