"Biliyorum. Ama durum farklı. Ne yapacağımı bilmiyorum."

Omuz silktiğimde gözlerini ellerimize indirmişti. Bir süre izlemişti. Biliyordum. İyi hissetmem için her şeyi yapardı ve ben bunu istiyordum. Bana gerçekten doğruca yaklaşmasını.

"Onca insanı öldürmenin açıklaması olamaz."

Mırıltısı sayesinde derin bir nefes aldığımda bakışlarını gözlerime çıkartmıştı.

"Ama her zaman dediğim şeyi yine diyorum."

Başını iki yana salladığında ellerimi fark etmesede daha sıkı tutmuştu.

"Yaşanılanların hiçbiri senin suçun değildi Yoongi."

Gözlerim dolmaya başladığında bunu fark etmiş kendini kasmıştı. Benim her ağlayışımda benimle ağlayacak kadar saftı ve ben...

"Ailenin zamanında yaşadıkları ve senin şahit oldukların, babamın gelip size yaşattıkları... Hiçbiri. Ne senin ne de babamın bir hiç uğruna öldürdüğü kardeşinin suçuydu."

Gözyaşım hızla aktığında elini hızla yüzüme yerleştirmişti.

"Sen ne kadar kardeşine yardım edebileceğini düşünsende... Edemezdin. Babam ne yapar eder yine elinden alırdı onu. Bunda kendini sorumlu tutamazsın."

Gözlerimi sıkıca yumduğumda yaşlarım onun eline doğru ilerlemişti. Oysa hala tuttuğu diğer elimi yanında olduğunu hissettirircesine sıkıca tutmuştu.

"Sen sadece... İntikamla kendine veballer aldığın bir adamsın Yoongi. Yaptıklarını savunamam ama yaşadıklarını savunabilirim."

Kollarımı ona sıkıca sarıp başımı omuzuna yasladığımda bir eli saçlarımdaki yerini almıştı.

"İnsanlar Yoongi... Acımasız varlıklar. Sana yaşatılan şeylerin ardından dönüştüğün kişiliği yargılarlar... Sanki sen bu hâle kendin gelmişsin gibi. "

Gözyaşlarım mavi sweatini ıslatırken o burada olduğunu hissettir şekilde sırtımı sıvazlamıştı.

"Sen yaşadıklarınla bu hâle gelmişsin. Yanlışlarını bu yaşadıkların yüzünden yapmışsın. Şimdiyse bir şeref yoksunu yüzünden... Her şeyin vebalini üstlenmeye çalışıyorsun."

Kollarım git gide sıkılaşırken bir an için, yalan yok, kızı nefessiz bırakacağımı sanmıştım.

"Yoongi... Almaya çalıştığın hiçbir günah senin günahın değil."

Gözümün önünde tekrar canlanan şeyler yüzünden kendimi kasmaya başladığımda Cora saçlarımı okşamıştı.

"Düşündüğün şeylerin sorumlusu sen değilsin. Tek sorumlu olduğun şey, bilinçsizce işlediğin günahlar."

"Uyumak ve uyanmamak istiyorum."

Fısıltımla duraksadığında aldığı titrek nefesi hissetmiştim.

"Ölüm bir kurtuluş değildir Yoongi. Ölüm sadece kaçıştır."

Geri çekilip yüzümü elleri arasına aldığında başını hafifçe iki yana sallamıştı.

"Senin gibi birçok insan ölümü çözüm sanıyor."

Elmacık kemiklerimi yabaşça okşayan parmakları beni biraz olsun dindirirken o yatıştırıcı sesiyle tekrar konuştu.

"Siz ölmek istemiyorsunuz.
Siz içinizde büyüyen acıyı öldürmek istiyorsunuz. Size acı veren duygularınızı öldürmek istiyorsunuz. İkisi aynı şey değil."

.














Min Yoongi | KS2Where stories live. Discover now