-57-

53 8 34
                                    


Min Yoongi

Beyaz bir tavan...
Üzerindeki hayali siyah noktalar ve bulut gibi olan izler...

Tüm hepsini yaklaşık bir gündür aynı istikrarla görüyordum. Gördüğüm tek şey buydu.

Aniden kriz geçirdiğim için Cora sakinleştirici vermişti ve etkisi biraz fazla sürmüştü. Öyleki su içecek dermanım dahi yoktu.

Tüm gece benimle uğraştığından yorgun düşmüş yatağın köşesinde kıvrılarak uyuyakalmıştı. Bende öylece tavanla bakışmıştım işte.

Yaşadığım her şeyi baştan düşünmüştüm. En ince detayına kadar. Elime ne mi geçmişti?

Acımı harlamak.

Başka bir işe yaramayan bu aptal eylemi gerçekleştirmeden duramıyordum. Neydi bilmiyorum ama büyük bir sorundu belli...

Her şey o kadar hızlı oluyordu ki bunları nasıl düşündüğümün dahi farkında olamıyordum.

Öyle ya.. Travmalar nüksettiği her an daha da bataklığa giriyordun işte. Tek kaçış yolun uyku da olsa sana zehir gibi geliyordu.

"Uyumadın mı sen?"

Yanımda hareketlenen bedene bakışlarımı çevirdiğimde yerinde yavaşça doğrulmuş bakışlarını üzerimde gezdirmişti.

"Uyku tutmadı."

"Tavana bakınca uykun gelmez Yoongi."

İstemsiz bir tebessüm yüzümde belirirken ayaklanıp odadan çıkmıştı. Gelen su sesiyle elini yüzünü yıkadığını anlamıştım. Gözlerim tekrar tavanla buluştuğunda tekrar düşündüm.

Her şeyi.
En baştan.

Kendime eziyet etmemin bu kadar hoşuma gideceğini bilmiyordum.
Resmen delirmek için elimden gelen her şeyi yapıyordum ve dur diyen biri bile yoktu.

Gerçi önce fark eden birinin olması gerekti. Bu görevi üstlenen de Cora'ydı...

İçeri girip kalktığı yere oturarak bana baktığında başımı ne olduğunj sorar biçimde iki yana salladım halsizce. Oysa bağdaş kurup bende gezdirdi gözlerini.

"Böyle yapma. Kendine eziyet ederek..."

"Cora.."

Susup bana bakmaya devam ederken yutkunarak yerimde onun gibi doğrulmuştum. Bakışlarımız kesiştiğindeyse hafifçe başımı iki yana salladım.

"Ben kitapta yazılmış süslü cümleleri duymak istemiyorum, ben gerçeklerin söylendiğini duymak istiyorum."

Cora bakışlarını kaçırdığında gözlerimi üzerinde gezdirdim. Kalın sweati ve bol pantolonu sayesinde üşümediğine emindim. Ancak yinede bu konuşmanın sonunda onu yorganın altına sokmak aklımın bir köşesinde hazır bekliyordu.

"Sen kitaptan ezberletilmiş cümlelerle birilerine yardım etmezsin, farkın bu değil miydi zaten?"

Bakışları tekrar beni bulduğunda gözlerimi yorgunca kırpmıştım. Oysa uzanıp ellerimi tutmuştu.

Min Yoongi | KS2Where stories live. Discover now