ilk kitap finali

30 11 12
                                    

(Maskeli adamdan)

"Efendim kız uyandı vakit geldi artık! "
Sessizliği bozan ses benim beynime şenlik getirdi. Koltuktan kalkarak yavaşça masada duran maskeyi alıp yüzüme doğru götürdüm.
" efendim bence artık maskeyi takmaya gerek kalmadı. " derin nefes alarak sese doğru başımı yavaşça döndürerek. " bu seni ilgilendirmez şimdi defol buradan! " yavaş ama sinirle bağırdığımda. Karanlık odanın kapısı açıldı içeriye hafif ışık girip ardından hemen kapı kapandı. Yüzümdeki maskeyi tam oturtup yavaşça elimi cebime doğru götürdüm. Cebimden marlboro sigara paketimi çıkardım. İçersinden bir tane sigara alıp paketi cebime koydum. Masanın üstüne olan çakmağı alıp sigarayı yaktım. Burnuma sigara kokusu değil, intikam kokusu geliyordu. Sırıtarak kapıya doğru yürümeye başladım. Zamanı gelmişti artık herşeyin gerçeğini öğrenmenin zamanı gelmişti.
Bodrum katına geldiğimde ikisi de gözleri bağlı elleri bağlı sandalyelere oturtulmuşlardı . Ağzımdaki sigarayı yere atıp ayağımın ucuyla sigaraya bastım . Yavaşça onlara yaklaştım ve elimi doruğun çenesine koydum.
" vay vay kimler gelmiş böyle! "Doruk sertçe çenesini elimden çekerek konuşmaya başladı.
" kimsin lan ! " sesi duyan alev kıpırdama'ya başladı. Ama konuşmazdı ağzında bant vardı, gözleri bağlı usulca yerinde duruyordu .
" cevap versene! " yüksek sesle gülmeye başladığımda öfkesi artıyordu ve bu bana aşırı derecede huzur veriyordu. " şimdilik seni burda yanlız bırakıyorum alevle konuşacak'larım var! "
Doruk sinirle " alev mi? ! Bırak alevi onun kılına zarar gelse senin yedi cedini sikerim anladın mı beni! " bağırdığında " ooo olmaz ama yakıştımı sana bu sözler! " tekrardan gülemeye başladığımda " sen dua et şuan söz beni bi bırak senin üstünde bunları uygulamayan şerefsiz olsun! " gülmeyi kesip adamlara başımla işaret verdim. " şimdilik sana iyi dayak yemeler! "
Hızla aleve doğru giderek onun ayaklarını ve ellerini çözdüm ne kadarda çırpınsa elinden hiç bişi gelmiyordu hızla alevi kaldırıp kapıya doğru yürümeye başladım . Üst katta ulaştığımda artık çırpınmayı bırakmıştı yorgun düşmüştü. Onu Sandalyeye oturtup ellerini arkadan tekrar bağlayıp gülmeye başladım. Alevin tam karşısına bir sandalye daha çekip oturdum. " evet Alev'cim
Nasılsın epeydir konuşmuyoruz! " elimi alevin ağzında olan banda doğru götürüp hızla çektim.
Alev yüksek sesle inleyerek bana baktı.

( alevden )

Tükenmiştim , ona karşılık veremiyordum kaça bilirdim evet ama ben vazgeçtim umudum tükendi artık, "artık gerçeklerin zamanı! "
Boğuk sese doğru hal sizce başımı kaldırıp baktım. "Özgür ve nisanın katili 2 saat sonra belli
Olacak! " hiç bişi demeden adamı izlemeye devam ediyordum. " mert, can ve ecrin de burda onlar iyi ama şuanlık! " kaşlarımı çatıp hal sizce
"Şu anlık derken ! " adamın dudağının kenarı yukarı kıvrıldığında sinirle bağırdım. " hani onlara katılmayacaktın hani onlara zarar vermeyecektin! "Adam bana bakıp " biliyor musun güzel kızım küçükken de bu kadar sinirliydin! " kulaklarım çınladığında gözlerim kararmaya başlamıştı , kalp atışlarım hızla çarpıyorken beynimde tekrar tekrar yankılanıyordu " annen ile sana bakamıyacağımızı biliyorduk sen doğar doğmaz seni hastanede evlatlık verdik! " gözlerim bi kapanıyor bir açılıyordu artık hiç bir yerimi hissetmiyordum "ve özgür ile Nisanın katili doruk! " başımı kaldırıp maskeli adama baktım.
" hayır! Hayır! Doruk öyle biri değil doruk yapmadı hayır! Kandırma beni! " gözümden akan yaşlar hızla artıyorken benim kalp atışlarım azalıyordu ,beni kendine çeken siyah dünyaya artık yavaş yavaş gidiyordum. Adam yavaşça elini maskesine doğru götürüp yavaşça aşağı indirdi. "Hayır! Sen benim babam olamasın! Hayır " adam tekrardan güldüğünde
" hayır senin babanım ama arkadaşlarına karşı cihanım! " beynim hiç bişi algılamıyordu sakince susup gözlerimin kapanmasını hisede biliyordum.

(3 saat sonra)

Gözlerimi yavaş yavaş açtığımda her yer simsiyahtı ama bu sefer çırpınmadım tekrar bir sandalyede bağlıydım. Gözlerim bağlıyı. Yavaşça Yutkunduğum da cihan konuşmaya başladı.
" söyle doruk katil kim? " başımda bir el hissettiğimde gözlerimdeki bandana yavaşça açıldı. Gözlerim ilk olarak doruğun gözlerini gördüğünde gözümden akan yaş dahada hızlandı
Başımı sağ sol yaparak ağlamaya devam ediyordum. Doruğun hemen yanında mert sandalyede bağlı gözleri açık, onun yanında can, canın yanında ise ecrin hepsinin gözü açık bir şekilde bana bakıyorlardı . Mert'in kaşı çatlamış kananı ise yüzünde kurumuştu, can ise burnundaki kan akmaya hala devam ediyordu hepsi tükenmişti bitmişti. Gözlerim tekrardan doruğu bulduğun da " söyle onlara sen bişi yapmadın söyle! " mert ve can başlarını öne eğerek öylece durdular. " söylesene onlara sen yapmadın! " cılız sesimle bağırdığımda doruğun dudakları kıpırdadı " katil benim ! "

~𝑑𝑒𝑣𝑎𝑚 𝑒𝑑𝑒𝑐𝑒𝑘 ~

Evet papatyalarımmmm nasıldı 🥺
Vedalar ancak güzel yürekleri açıtır yollar bir gün birlecekse kısmetimizde varsa birleşir
Dünya çok küçük çocuk....

ya ölü ya sağ ( DÜZENLENİYOR) जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें