bölüm 11: ceset iki

142 98 9
                                    

(Küçük kız  ailesini çok sevmişti  ve alışmıştı artık onu seven bir baba en önemlisi saçını tarıyan bir annesi vardı
Bu onu çok mutlu ediyordu küçük kız günler sonra ilk defa bir özlem hisetmişti ama hemen aklına o gece polisin ona verdiği annesinin topraklı kolyesini hatırlatı ve
Hemen elini boynuna kaydı ve boynundaki toprak dolu olan tüpe sımsıkı sarıldı artık yuvasındaydı onu seven birileri vardı)

Gözümü yavaş yavaş açtığımda bana bakan üç yüze şaşkınlıkla baktım üçüde eğilmiş ve benim yüzüme bakıyorlar can o kadar mutluyduki yüzünden beliydi mert istediği bişiyi başarmış gibi bakıyor doruk ise öyle bi bakıyorki öyle güven  veriyorki anlatamam
Can: cimcime bizi çok korkutun!
Mert:hemde nasıl ya kızım sen kaç gündür nerdesin?
Doruk: iyisin değilmi bir yerin ağrıyormu aç mısın?
Gülerek cevap verdim evet iyim ama kurt gibi  açım
O sırada can bi kahkaha attı
Can: mert söylüyüm mü?
Mert göz devirerek söyle sanki deme desem söylemiyecek gibi
Can: o zaman söylüyorum hazır ol cimcime , biz tam tamına 2 haftalık yiyecek bulduk
Şaşırak onlara döndüm ve
Ben: nasıl?
Mert: bi ağaçın altında  dur getiriyim
Çantayı getirdiklerinde bana çok tanıdık geliyordu ve işte o anda aklıma geldi
Ben: bu özgürün çantası!
Üçüde şok bi ifadeyle bana döndüler
Mert cana can doruğa baktı  ve yüzleri düştü
Ben: ne oldu?
Doruk: sana anlatıcaz ama lütfen sakin ol
Tamam anlamında başımı saladım ve başladı
Senin bayıldığın akşam biz bi silah sesi duyduk daha sonra hemen bi kayanın arkasına saklandık ve gelen adamları izledik elerinde bir cesetle yeri kazdılar ve poşeti açtılar içinden özgürün cesedi çıktı ve biz bu çantayı özgürün ölümünden 2 gün sonra bulduk yani özgür  Öldü buda bize kaldı
Duyduklarım karşında şaşırmıştım ve çok korkuyordum başımı öne eğdim ve ben anlatmaya başladım

Ben:o sabah siz konuşurken arkadan biri beni çekti ve ağzımı kapatı gözlerimi açtığımda kendimi ormanın ortasında bir koltuğa bağlanmış bir şekilde buldum üstüme su dökmüşlerdiki üşüyüm sonra orda 2 gün öylece kaldım donmak üzereydim 2 gecenin sonunda bir ses duydum bu ses nisaya aitti bağırıyordu katil sensin diye daha sonra bir silah sesi ve bir çığlık 3 günün sonunda ceset kokmaya başlamıştı ve kokudan 10 kere kustum ve işte en zor gece olan 3 geceye geldim 3 gecede bir kurt sesi duydum aradan 5 dk geçti ve kurt görünmeye  başladı ağzında bişi vardı yaklaştıkça anladımki o nisanın eliydi   o kadar korkmuştumki titriyordum kurt aniden yönünü değiştirdi ve ormana doğru koştu ben ise yerdeki kopan nisanın kolundaki saate baktım ve ayağımla alıp kırdım kırık cam parçasıyla ipi kestim ve hızla ayağa kalktım ve yürümeye başladım 5 dk geçmeden asla unutamıyacağım o görüntüyü gördüm nisanın paramparça olan bedenini ezilmiş olan kafasını bir elinin olmaması ve yarısı kurtlar tarafından yeninmiş karnı midem o kadar bunlamıştıki hızla koşup uzaklaştım ve bu mağarayı gördüm kendimi içine atım

Can mert ve doruk o kadar şok olmuşlardıki sadece bana sarıldılar ve sustular
Ben : kaç kere Halilasyon gördüm sizi gördüğümü sanarak koştum ama kimse yoktu  hepsi halülasyondu
Sonra içeride bayıldım ve düştüm ve uyandığımda siz 
Burdaydınız

Doruk : seni koruyamadık üzür dileriz
Öyle bi ifadeyle baktımki
Ben: beni korudunuz sadece  o herif yüzünden öyle oldu üzür dileme
Doruk gülerek göz devirdi
Doruk: işte seni o adamdan koruyamadık
Göz devirerek şakadan bi yumruk atım
Can: yav hadi sen aç değil misin?
Ben: aç ne demek açlıjtan ölücem can 4 gündür hiç bişi yemedim
Can: oha kızım nesin sen insan dışı varlık mı?
Ben: evet uzaylıyım ben
Gülerek göz devirdim ve o an
mert: ben çok güzel bişi buldumm
Hepimiz ona doğru döndüğümüzden mertin elinde 8 tane hazır çorba vardı
Can: abi şaka mısın
Mert: hayır değiLim çantayı açtım ve bir gizli bölme vardı içini açar açmaz bunlar vardı
Can: dur hemen su getirelim ateş zaten var allah koş koş
Gülerek ben ve doruk onları izledik suyu kaynnatım şişeye doldurdu ve hazır çorbayı şişeye koydu o bunları yaparken
Ben: şey anne benimkini raz az koy dedim
O anda çorba içen can ve doruk gülmekten karnılarını tutmuşlardı
Tabi mert göz devirerek
Mert: al kızım afyet olsun dedi ve güldü
O gün çok güzeldi sıcak bi mağarada sıcak bir çorba ve en önemlisi  Can Mert ve Doruk burdaydı

ya ölü ya sağ ( DÜZENLENİYOR) Место, где живут истории. Откройте их для себя