Bölüm9:Çaresizlik

158 105 9
                                    


(  Mertin anlatımıyla)
Burda 10 günümüz ve alevsiz 3 günümüz açlıktan bayılacak kadar yorgunuz alev ortaalrda yok bütün ormanı gezdik ama yok ben nasıl koruyamadım

" en kusursuz cinayet birinin yaşamı sevincinin öldürmektir" paulo Coelho

Tam tamına 4 saatir ormanda onu arıyoruz ama ortalıklarda yok can herşeyi kendi üstüne atıyor suçu olmsa bile kendini üzüyor doruk ise anlam veremediğim bi çaresizliğin içindeydi o bana  az bile olsa çok tanıdık geliyordu bir yerde görmüştüm
Ben: acaba eskiden tanışıyor muyuz
Bana hafif bi sırıtmayala baktı
Doruk: ben doruk
Ne diyor bu manyak alevin gidişiyle delirdi galiba
Can: oha yemin et bilmiyorduk
Ben: onu biliyoruz da sen bana çok tanıdık geliyorsun
Doruk : ben doruk ama doruk atan
Ben ve can şok içinde birbirimize döndük
Aynı anda: ney doruk atan mı?
Doruk:evet alevin kaçırılmadığı sabah biz konuşuyorduk ya hani işte bunu konuşuyorduk
Alev demesi bile bizi üzüyordu ama doruk o kadar değişmişki
Mert: çok zayıflamışsın ondan tanımadım
Doruk: yani başka ne olacaktıki kilo mu alacaktım?
Sorduğu soruyla hahfiften biraz alınsamda burda kavga etmezdim edemezdim ben bunları düşünürken can hızla kalktı ve göle yaklaştı o kadar yürümüşük ki bir göle gelmiştik en sonda göle yaklaştı ve bize döndü gülerek orda anlam veremeyen bir bakışla ona baktığımızda
Can: bakmayın öyle alev burda
Doruk tam tamına 3 günün sonunda ilk defâ yüzünde bir duygu gördüm mutluluk gibi
Doruk: ne nerde?
Hızla oraya koştu arkasından hemen ben koştum ama oraya vardığımda kafamdan kaynar sular döküldü kimse yoktu
Doruk: nerde bizle dalgamı geçiyorsun!
Ben anlam veremiyerek Cana  baktım
Can: burda işte baksanıza oturmuş saçlarını tarıyor
Hemen gösterdiği yerde oturdu ve  konuşmaya başladı
Can: akev kardeşim nerdesin sen kaç gündür  çok özledik seni
İşte o an biz ve doruk şok olmuş bi şekilde birbirimize baktık doruk yavaşça cana yaklaştı ve ona sarıldı
Doruk: geçti kardeşim geçti sakin ol onu kurtaracağız ama lütfen kendini mahfetme
Ben neye uğradığı şaşırdım bende gidip onlara sarıldım
Can hiç iyi değildi
Can: hepsi benim yüzü-
Sözünü  bitirmeden bayıldı ben hızla yanına oturdum
Ben: can can kardeşim bana bak can!
Doruk : mert sakin ol bişiyi yok sadece bir travma geçirdi sakin ol
  O an kendimi ilk defa buraya geldiğimden beri ağlarken buldum kendimi
  Doruk: mert şaçmalama gerçekten ağlamıyorsun dimi?
  Ben: ağlamıyorum kardeşim ağlamıyorum
  Birbirimize sertçe sarıldık
Yavaş yavaş yürümeye başladık

Can yavaş yavaş iyi olmaya başlıyordu yürüyordu ama konuşmuyordu
Doruk halsizce elini bir yere doğru işaret etti
Doruk: orda bir çanta var
Bizle can oraya doğru döndüğümüzde gerçektende bir çanta vardı hızla orya doğru yürüdük ve kırmızı olan çantayı aldık ve  zinciri açtık ve işte çantanın içinden bir sürü yiyecek vardı
Can hızla yere döktü ve son kulanama tarihlerine baktı
Gülümseyerek bize baktı ve hepsinin daha 2 haftası var dedi
İçinden tam tamına 10 tane tost 11 tane kraker
7 tane cips 9 tane gofret 12 tane meyvesuyu vardı sadece 1 tane gofret açtık ve paylaşarak yedik o kadar açıkmıştıkki anlatamam ama alevin aç olduğunu düşünerek moralim düştü
Doruk: artık hızlanalım belki bir ipucu buluruz
Mert: haklısın hadi biz alevi bulucaz er yada geç var mısınız?
Can:  varız!
Doruk: varız!
O kadarkendimize güvenmiştik'ki anlatamam hızla yürümeye ve alevi bulmaya çalışıcaz

Bu günlük bu kadar ☛❤☚ sonraki bölümde görüşmek üzere .

ya ölü ya sağ ( DÜZENLENİYOR) Where stories live. Discover now