14.BÖLÜM

444 16 2
                                    

Kalbim Katran Karası

14. Bölüm

"Beni öp." dedim ve bu sefer ben yaklaştım. Kollarımı beline yerleştirip, dudakları ve gözleri arasında mekik dokudum. "Bu sefer bir neden yok." dediğimde dudaklarımız buluştu. Birbirine yıllardır hasret iki insan özlemiyle öptü. Yavaş, can acıtmadan, bitmesini istemeden, sadece öptü.

Dudaklarımız birbirinden ayrıldığında ikimizin de yüzünde gülümseme vardı. "Seni seviyorum." dedi Baran. "Her şeye rağmen seveceğim." dediğinde yüzümde gülümseme soldu.

Başımı onu onaylamak için salladığımda, "Bende." dedim.

Kaşları çatılırken, "Sende ne?" dedi.

"Bende işte Baran, seni onaylıyorum." dedim. Elleri yanaklarımdan çekilmezken, "Cümle yarım oluyor o zaman hadi tamamla." dedi. Dudağında oluşan sinirini saklamak için oluşan tebessüme yaklaşıp, gülümseyen dudaklarının üstünden öptüm.

"Ben de seni seviyorum." deyip yüzüne bakmadan kapıyı açıp, çıktım. Arkamdan duyduğum ayakkabı sesi bakmadım. Karşımda bana makyaj yapan kadın. Sırıtarak yüzüme bakıyordu. Sonra elini ağzına götürüp, gülüşünü saklamak isteyince ne olduğunu anlamadım. Yan tarafta duran aynaya baktığımda gözlerim şaşkınlıkla açıldı.

Dudağımdaki ruj çok az da olsa dağılmıştı ve dudağımda rujdan kalan hiçbir şey yoktu. Hızlı adımlarla kadının önündeki sandalyeye oturup, "Tekrar sürer misiniz?" dedim. Utanma. Çok utanç verici.

Kadın, başını sallayıp tebessüm etti. Dudağımın kenarındaki ruju temizleyip tekrar sürdü. "Teşekkür ederim." deyip ayağa kalktım. Kapının önünde beni bekleyen Baran'a tebessüm edip, yanına gittim.

"Gidelim artık karıcığım. Evlenelim." dedi. Elini uzatıp, elimi tuttu. Elleri, benim elime göre sıcaktı. Bir yuva gibi. Başımı sallayıp, önden giden Baran'ı takip ettim. "Eda nerede?"

Gözlerim etrafta dolansa da göremedim. "Cihanla gitti." dediğinde başımı salladım. Büyük ihtimalle bizi yalnız bırakmak istemişlerdi.

Baran arabanın kilidini açıp, ön kapıyı benim için açtı. Gülümseyip, arabaya bindim. Kapımı yavaş bir şekilde örtüp arabanın etrafından dolandı ve sürücü koltuğuna oturdu.

Araba normal hızda ilerleyip, nikah salonunun önünde durdu. Yol boyu ikimiz de konuşmadık ama ikimiz de çok heyecanlıydık. Salonun kapısında Cihan ve Eda kendi aralarında konuşuyordu. Belki kavga ediyorlardı.

Gözü bize dönen ilk Eda oldu, sonra Cihan'ı koluyla dürtüp, bizi gösterdi. Baran, arabadan indi ve kapımı açtı. Yüzüne baktığımda, güldüm. "Alıştırıyorsun. Her zaman isterim." dedim.

Başını sağa sola gülerek salladı. "Ah Derya sen iste ben senin yoluna paspas olurum." dediğinde kıkırdadım.

"O kadarına gerek yok ya." dedim. Arabadan inip, önünde durdum. "Beni sev. O bana yeter." dedim.

Yüzündeki gülümsemeyle bir adım yaklaştı. Arabanın kapısını kapattığında , beni arabayla arasına aldı. Elinin birini kapıya dayadı. Diğer elini belime koyup, yavaşça hareket ettirdi. "Seni seveceğim Derya. Gece bunu daha iyi anlayacaksın." dedi.

Yüzüm sözleriyle kızardı. Elimi kaldırıp, yüzümü yelledim. "Hava sence de sıcak değil mi?" Dudağından kopup gelen kahkahayla yüzünü geriye attı. Boynunda güldükçe hareket eden adem elmasını öpmemek için dudağımı ısırdım.

KALBİM KATRAN KARASI (anlaşmalı evlilik)Where stories live. Discover now