Bölüm 17

862 86 55
                                    

"Günaydın arkadaşlar, sadece tüy kalemleriniz kalacak şekilde sırayı boşaltın sınav yapacağım."

Kitabımı masaya bırakırken sınıfın şok içerisinde söylendiklerini duyuyordum. "Profesör daha sınav zamanı gelmedi?"

"Evet gelmedi. Ben sizi denemek için sınav yapacağım, önceki sınavda bana hiç güven vermediniz. Sizlerden iyi bir performans bekliyorum."

"Ama hazır değiliz."

İfadesizce bunu söyleyen Nott'a baktım. "Derse her zaman hazır gelmeniz gerektiğini bilmiyor musunuz." Gözlerimi acırcasına kıstım. "Yazık, çok yazık."

Sınav kağıtlarını dağıttım ve kollarımı göğsümde bağladım. "30 dakikanın sonunda kağıtları toplayacağım. Süreniz az değil, dört soru için gayet yeterli, ağırlıklı olarak önceki dersimizde işlediklerimiz soruldu."

Masama oturdum ve gözlerimi sınıfa diktim. Önceki sınavda olan yüz ifadeleriyle şimdiler farklıydı. Demek ki bu sefer daha dikkatli dinlemişler.

Aradan beş dakika geçti mi bilinmez Riddle elinde kağıdıyla bana doğru ilerledi ve masama bıraktı. Gözüyle kağıdı işaret etti ve arkasını dönüp gitti.

Nöbet başlamadan hemen önce kütüphanenin yasaklı bölümünde..

Yazı kaybolurken kafamı kaldırdım ve zaten gözleri bende olan Tom ile göz göze geldim. Dudaklarımı birbirine bastırdım ve kafamı sınıfa geri çevirdim.

.

"Tom kapanmayacak dedim neden hala soruyorsun?" 

Israrla toplantıda konuşulanları soran Tom artık canımı sıkmaya başlamıştı.

"Detaylı bilgi ver bana Scarlett."

"Sana gereken şeyi söyledim Tom, okul kapanmayacak. Daha ne kadar bilgi vermemi bekliyorsun?"

"Bu olayın nasıl gerçekleştiği ile ilgi. Nasıl olduğu biliniyor mu?"

Gözlerimi kıstım. "Bu seni neden ilgilendiriyor? Neden bu kadar sorguluyorsun Tom?"

Yüzünde hiçbir ifade göremezken arkasına yaslandı. "Bende bu okulun öğrencisiyim Scarlett, bunu bilmeye hakkım var."

"Müdür Dippet bunu gerekli görseydi açıklama yapardı Tom. Her öğrenci gibi sende ne biliyorsan onu bilmeye devam et, sana gereğinden fazla bilgi verdim." Kollarımı göğsümde bağladım ve kaşlarımı çattım. "Hem ne bu böyle sanki ben köstebekmişim de efendime bilgi getiriyormuşum gibi? Sana bilgi verme zorunluluğum yok."

"Ben senin hayatındaki adamsam zorunluluğun var."

"Kendi ağzında diyorsun Tom. 'Hayatımdaki adam,' iş hayatımdaki değil."

Dudaklarını ıslattı ve kollarını sandalyenin kenarlarına bıraktı. "Neden söylememekte bu kadar ısrarcısın? Senin için sıradan bir öğrenci miyim? Yoksa her öğrenciyi benim gibi görmeye alışkın mısın?"

Yaptığı ima ile kalakalmıştım. Bu yaptığı ima ne demek oluyordu? "Sen ne dediğinin farkında mısın Riddle!? Bu ne hadsizlik!?"

"Ne anladıysan o."

Rahat tavırları daha çok sinirlerimi bozarken dudaklarımı araladım. "Gerçekten sadece toplantıda konuşulanları tamamı ile anlatmadığım için bana bu yakıştırmayı mı yapıyorsun? Siktir git Riddle."

Akıl almaz bir hızla yasaklı bölümden çıktım ve kapıyı çarptım. 

Bu imayı hak edecek hiçbir şey yapmamıştım. Haddini bilecekti, yoksa ben bildirmesini iyi bilirdim.

Kolumdan tutulup sertçe kitaplık raflarına yapıştırıldım. Elimi kaldırıp tokat atacaktım ki Tom hızla bileğimden tuttu ve kafamın üstünde sabitledi. "Bırak beni Riddle!"

"Nereye gidiyorsun sen?"

"Öğrencilerimden birinin odasına gidiyorumdur belki? Tahminde bulunmak ister misin Riddle? Yoksa sana ipucu vermeli-"

"Kes!" Beni rafa daha çok bastırdı, canımı acıtmaya başlamıştı. "Senide o çocuğu da sikerim duydun mu beni!?"

Sinirle kaşlarımı çattım ve suratına doğru bağırmaya başladım. "Hala böyle bir şey yapabileceğimi düşünüyorsun yani! Bırak beni Riddle!

"Öyle bir şey demedim!"

"İma ettikten sonra demiş kadar oluyorsun zaten!"

"Seni sinirlendirmek için dedim aptal!"

"Siktir oradan!"

Baş parmağını dudaklarımın üzerine koydu. "O ağzından bir daha küfür çıkarsa ben çıkmayacak şeyler sokmasını iyi bilirim."

Yaptığı edepsiz ima ile alayla gülümsedim. "Teşekkür ederim ben almayayım, malum öğrencim beni bekler."

"Scarlett!"

"Bağırma bana!"

"Saçma sapan konuşma sende!"

"Hala bağırıyorsun!"

Ellerini başımın arkasına attı ve inanılmaz bir sertlikle dudaklarıma yapıştı. Diş etlerim bu çarpışma ile sızlarken Tom bundan hiç etkilenmeden beni hırsla öpmeye devam ediyordu.

Omuzlarından sertçe ittim, bu hamlem hafifçe geri çekilmesi sebep olmuştu. "Kütüphanedeyiz aptal! Birisi görebilir."

Alnını alnıma yasladı, "Bir daha aptalca davranışlar sergileme."

Karnına sertçe vurdum. "Ben mi aptalca davranışlar sergiledim? Yaptığın ima-"

"Siktir et onu."

"Her şey sana göre ilerlemeyecek Riddle!"

"Her şey bana göre, planlarıma göre ilerleyecek. Sende buna şahit olacaksın Potter."

Dudaklarıma sertçe dudaklarını bastırdı ve ardından geri çekilip hızlı adımlarla kütüphaneden çıktı.

Kaşlarımı çatıp arkasından baktım. Ne demek oluyordu bu?

Bölüm sonu

Sonraki bölümde görüşmek üzere..



Professor || Tom Marvolo RiddleWhere stories live. Discover now