Bölüm 11

1K 87 19
                                    

Siyah dar mini elbisemle bileklerimden sadece biraz uzun olan siyah topuklu botlarını giydim. Gül kurusu bir ruj sürüp gözlerime sadece rimel sürmüştüm.

Siyah uzun kabanımı üzerime geçirdim ve asamı iç cebine yerleştirdim. Siyah güneş gözlüğünü alıp gözüme taktım. Yasta görünmeliydim öyle değil mi? 

İçim yanmıyor değildi, yalan değil. Fakat buda geçecekti biliyorum.

Bugün cenaze için izin almıştım. Derslere katılmayacaktım. Büyükbabamın ölümü şimdiden gazetelere düşmüştü, bugün olanlarda düşecekti.

Odadan çıktım ve kapıdaki adama döndüm. "Gidelim. Benimkiler orda mı?"

"Evet efendim. Mezarlık oldukça kalabalık, ailenin ve aile dostlarının hepsi orda."

Kafamı salladım. "Güzel. Nasıl oynadıklarını görmek güzel olacak. Benim için güzel bir gösteri."

"Herkes sizi bekliyor, onlarda dahil."

Sırıttım ve ona döndüm. "Hadi canım? Geldiğimde üzerime falan atlamasınlar şimdi?"

Alayla konuşmam ikimizi de güldürdü ve Hogwarts ve çevresinden uzaklaşıp mezarlık kapısına cisimlendik.

"Hazır mısınız efendim?"

"Her zaman. Hadi hemen gidelim de eğlence hemen başlasın. Büyükbabama yapılanlar yanlarına kalmayacak."

Aklımda elbet bir isim vardı. Oturup düşününce isim ortaya çıkmıştı. Bunun doğruluğunu araştırmak için adamlara görev vermiştim zaten.

Kalabalığa doğru ilerlediğimizde gözler yavaş yavaş bana dönüyordu. Herkesi tanıyordum, ciğerlerine kadar hepsinin ne halt olduğunu biliyordum. Fakat bugünkü hedefim onlar değildi.

Tam ortaya geçtiğimizde Büyükbabamın mezarına bir süre baktım. Bugünün geleceğini biliyordum, ama bu şekilde değil.

Gözümü mezarlıktan çektim ve topluluğa baktım. "Hepiniz hoş geldiniz. Büyükbabamın cenaze törenine katıldığınız için teşekkür ederim."

Herkes mırıldanarak teşekkür ettiğinde kafamı salladım. Konuşmalarım hepsi şuan alınıyordu, gündemi sallar mıydım bilemem ama Potter ailesini sallayacağım belliydi. 

Dudaklarımı tekrar araladım. "Keşke şuan kendi evladı ve ona minnettar olduğunu iddia eden gelini ve bir diğer torunu da bu konuşmayı yapmaya zahmet etseydi."

Herkes şok olmuş gözlerle bir bana birde onlara bakıyordu. Gözüm onlara kaydığında hepsinin bana çok kötü baktığını fark ettim. En çokta abim.

"Büyükbabamın onlar için yaptığı şeyleri sizler çok iyi biliyorsunuz. Fakat bunlara rağmen sırf mirastan pay alamadıklarını için kendi çocuklarına ve kendi kardeşine böyle bakan bireylerden bahsediyorum."

Abim üzerime gelmeye çalıştığında adamlarımdan birisi beline asa bastırmış olacak ki durmak zorunda kaldı.

Gelebilirdi sıkıntı değildi. Büyükbabama yapılanlar yanlarına kalmayacaktı. "Fakat büyükbabam bütün bunlara rağmen çok güzel hayat yaşadı ve yaşattı. Onu yıkmaya çalışanlara karşı her zaman güçlü durdu. Kendi kanından olan kişi ona neler yaptı, bunu da kendisine sormak gerek."

Babam tam ağzını araladı konuşacaktı ki ben tekrardan konuşmaya başladım. "Ben üzerime düşeni yaptığımı düşünüyorum. Bugün burada yaptıklarım büyükbabama saygısızlık değil, aksine ona yapılan haksızlıkları göz önüne çıkarmaktır. Potter ailesinin daha nice yaptıkları ve yapacakları şeyleri durdurmaktır. Bunu kendi çocukları olarak söylüyorum."

Professor || Tom Marvolo RiddleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin