Bölüm 9

1K 95 57
                                    

1 Hafta Sonra Pazar

Sınav haftası bitmiş şuan tüm profesörler sınavları okumanın peşindeydik.

O kadar çok sınav kağıdı vardı ki hepsini nasıl bugüne sığdırabileceğimi düşünüyordum.

Kağıtlara dalmış bakarken düşüncelerimi bölen kapının çalması olmuştu. "Gir!"

Kapı açılıp kapandığında içeri Riddle girmişti. "Müsait misiniz profesör?"

Ellerimi masada birleştirdim. "Aslında değilim. Önemli bir şey mi var?"

Riddle masamın önündeki koltuklardan birine oturdu ve arkasına rahatça yaslandı. "Evet, önemli bir şey var. Profesör."

Profesör kelimesine her seferinde bir vurgu yapıyordu ve bu asla dikkatimden kaçmıyordu. "Nedir o?"

"Sizin korkak olmanız. Sizin cesaretsiz olmanız."

Gözlerinin içine bakmaya devam ettim. "Cesaretli olan Gryffindor binasına gidebilir Riddle."

Yüzünde alaylı bir ifade oluştu. "Fakat bir Slytherin için fazla korkaksınız."

Tek kaşımı kaldırdım. "Buna neye göre göre karar verdin peki?"

Riddle ayağa kalktı ve masanın etrafında dolaşıp benim yanıma geldi. Kafamı çevirip ne yapmaya çalıştığını anlamak için ona baktım. Sandalyemi kendisinin önüne geleceğim şekilde çevirdi ve bacaklarımı bacaklarının arasına aldı. "Riddle."

"Şşh." Parmaklarını dudaklarıma koydu. Üstten bana bakarken dudağının bir tarafı hafifçe yukarı kıvrıldı. "Bu taraftan bakılınca oldukça tahrik edici oluyorsunuz. Profesör."

Ellerimi dudaklarımın üzerindeki eline koydum ve çektim. "Riddle, yapma." Sesim ortamdaki havadan dolayı mı bilinmez fısıltı şeklinde çıkmıştı.

Eli bu sefer saçlarıma gittiğinde bıkkınca nefesimi verdim. Gözleri kısa bir süreliğine masama kaydığında tekrar bana döndü. "Demek sınav kağıtlarını okuyorsun."

"Aynen öyle. O yüzden beni rahat bırak, daha okumam gereken birçok kağıt var."

Yüzünden çapkın bir ifade geçti. "Kağıtları okumaya kucağımda devam etmek ister misiniz profesör? Tabii eğer korkularınızı bir kenara atarsanız."

Tedirginlikle ayağa kalktım. "Riddle bu kadar yeter. Haddini çok fazla aştın hala aşmaya devam ediyorsun. Profesörün olduğumu sakın unutma, sen öğrencisin ben ise bir profesör. Yerini bil ona göre davran."

Elimle kapıyı işaret ettim. "Şimdi çık bu odadan. Önümüzdeki günlerde kesinlikle böyle bir davranış istemiyorum."

"Göreceğiz." Büyük adımlarıyla ofisimden çıkarken ellerimi boynuma sardım ve sandalyeme oturdum.

Buna daha fazla izin veremezdim, iyi yerlere gitmiyordu. En azından benim açımdan.

Elimde olan mesleğimi tehlikeye atamazdım. Büyük miktarda birikimim vardı fakat ben daha fazlasını istiyordum. Ne olur ne olmaz.

Gözlerim tekrar kağıtlara kaydığında bıkkınlıkla gözlerimi devirdim. "Bu kadar işin içinde sikine düşkün hadsizlerle uğraşıyorum. Mükemmel."

.

Koyu kahverengi deri şortumu giydikten sonra vücuduma yapışan, şortuma göre açık renkte olan kahverengi yuvarlak yakalı dekolteli bir bluz giydim. Dizlerime kadar uzanan kahverengi deri botlarımı giydikten sonra krem rengi dizlerime kadar uzanan salaş bir hırka giydim.

Professor || Tom Marvolo RiddleWhere stories live. Discover now