Bölüm 1

2.3K 105 33
                                    

"Bavulları odama götürün."

Gözlüklerimi çıkardım ve saçlarımın arasına yerleştirdim.

İki sene sonra bu kapıdan içeri profesör olarak gireceğimi söyleseler gülüp geçerdim. Büyük konuşmamak lazımmış.

Fakat ben daha 19 yaşındayken Dippet beni nasıl kabul etmişti? Hogwarts tarihinin en genç profesörlerinden biriydim. Eh, çoğundan daha iyi olacağım kesin bir bilgiydi.

İçeriye doğru ilk adımımı attığımda ilk işim Dippet'in odasına gitmek oldu.

Şuan karşı karşıya oturmuş ihtiyarın konuşmasını bekliyordum. "Bayan Potter. Sizi tekrardan burada görmekten büyük mutluluk duyduğumu bilmenizi isterim. İki sene öncesinde başarıyla mezun ettiğimiz bir öğrenciyi şuan aramızda profesör olarak görmekten onu duyarım."

Düz bir ifadeyle söylediklerini başımla onayladım. "Beni bu işe layık gördüğünüz için ben teşekkür ederim. Aslında bu başvuruyu yaptığımda pek bir umudum yoktu, çok genç olduğum için. Bu zamana kadarda Hogwarts'a genç bir profesör alımı olmadığı için beklentim yoktu. Neden beni Karanlık Sanatlara Karşı Savunma gibi önemli bir derse profesör olarak kabul ettiğinizi öğrenebilir miyim?"

Dippet sorgulayıcı tavrıma gülümseyerek çekmecesinden bir parşömen çıkardı. "Başarılar Bayan Potter. Başarılar." Parşömeni bana uzattı. "Ders programınız."

Bir şey demeden parşömeni aldım ve kısa bir göz gezdirdim. Ortalama bir programdı, fazla yorulacağımı düşünmüyordum. Fakat ilk günüme ders koymaları göz devirme isteğimi şimdiden uyandırmıştı. Keşke ilk önce beni tanıtsalardı.

Dippet'e döndüm, "Başka bir şey yoksa?"

"Çıkabilirsiniz."

Hızlı adımlarla odadan çıktığımda programıma baktım ve bugünkü dersime yarım saat sonra girecektim şaka gibiydi. Bari dinlenmeme izin verselerdi.

Hogwarts koridorlarında odama doğru ilerlerken çoğu tanıdık yüz bana bakıyordu. Mezun olduktan sonra çoğu beni görmeyi beklemiyordu tabi.

Çoğu kişi tanıdık gelse de bu tamamen görsel hafızamın güçlü olmasından kaynaklanıyordu. 

Öğrencilik yıllarında fazla arkadaşım yoktu. İstesem de olmuyordu. Daha çok küçükken Potter ailesinden atıldığım gerçeği herkese yayıldığı için, herkes beni kan haini sanıyordu. Ya da farklı farklı uydurulmuş sebepler. Fakat bunları uydururlarken daha küçücük bir çocuk olduğumu ve daha o yaşta ne yapabileceğimi kimse aklına getirememişti. Getirmezlerdi.

Abim Fleamont Potter sayesinde  olmuştu zaten bütün bunlar. Benim hogwarts'ta ilk senemken abimin son senesiydi. Nasıl bir kini varsa bütün okulu yalan yanlış bilgilerle doldurmuştu. Boş insanın boş işleri olurdu. 

Kendisi 25 yaşında olmasına rağmen hala bakanlığa girmeye çalışırken ben 19 yaşındayken Hogwarts'a profesör olarak gelmiştim. 

Arkadaşımın olmaması benden bir şey kaybettirmemişti, aksine benim için daha iyi olmuştu. Sosyal hayatımın aktif olmaması bende başka bir aktivite bırakmamış, sadece ders çalışmaya itmişti. Gerekli gereksiz her bilgiyi biliyordum. 

En çok Karanlık Sanatlara Karşı Savunma.

Bu yüzden şuan o dersin profesörüydüm ya zaten.

Odama girdiğim an saçlarımda olan gözlüğü aldım ve rastgele fırlattım. Üzerimdeki kıyafetleri çıkardım ve içerisinde takımlarımın olduğuna emin olduğum bavulumu açtım. Beyaz gömlek ve gri bir şort etek aldım. Hava durumuna göre oldukça uygun bir şort etekti. Hızlıca üzerimi giyindim ve son olarak gri ceketimi giyip kombin işimi tamamlamış oldum.

Professor || Tom Marvolo RiddleWhere stories live. Discover now