Bölüm-18

12.1K 510 44
                                    

      <2 Hafta Sonra>

##Miray##

"Hadi Miray bak vazgeçeceğim" diye bağıran Selim'e görmeyeceğine bilsem bile dil çıkarıp ağzımı yüzümü yamultarak

"Tamam, geliyorum canım ağabeycim" dedim şirin çıkarmaya çalıştığım ses tonuyla. Evet, bugün Mardin'e dönüyorum. Netice de öğretmenim zar zor aldığımız iki haftalık raporum bitti. Aslında Selim gitmeyi ciddi anlamda isteyip istemememi sorduğunda bir yanımın gidip babamın gururlanmasını sağlamayı istedi bir yanım ise Selimlerle yurt dışına çıkmak istedi. Ama babamı gururlandırma tarafım daha ağır bastığı için gidiyorum.

"Hadi Miray bak bu kaç oldu" diye tekrar bağırınca Selim adımlarla kapıya ulaştım. Hem de iki kez düşme tehlikesi geçirerek. Kapının önünde Havinle Selim birbirlerini öpüyorlardı ama dudaktan.E ama yuh abicim ya. Böyle ulu orta yerde yapmayın şunu zaten iki haftadır evin her yerinde aşk kokuyordu vıcık vıcık beni nasıl boğdular anlatamam. Geldiğimi belli etmek için köpek taklidi yaparak havladım evet öksürmedim havladım. Çünkü Havin köpeklerden çok korkarmış ne kadar pislik bir insanım ya. Havin ben havlayınca olduğu yerde zıplayınca Selim de onu kucağına aldı. Ben kahkahayı basınca ikisi de bana döndüler.

"Yemin ediyorum geri zekâlı bu" dedi Selim ağabeyimiz yarım ağız gülerken

"Sizin yaptığınız ne?O zaman gitmemi bekleyin ne kadar da meraklıymışsınız" dedim ukala ukala sırıtırken

"Miray sen o sesi nerenden çıkardın" dedi Havin gözleri kocaman açılmış bir şekilde bana bakarken

"Ağzımdan" dedim omzumu silkerken

"Hadi fıstığım geç kalmadan yola koyul sen" dedi Selim bana bakmadan. Hala istemiyor benim gitmemi.Havinin üzgün bakışları Selim ile benim aramda gelip gittikten sonra

"Özür dilerim" diye mırıldandı hala kendini sorumlu tutup suçlu hissediyor. Hâlbuki kaç kez dedik senin bir suçun yok diye ama anlamıyor ki arkadaş.

"Saçmalama artık Havin sinirleniyorum bak" dedim Selim de derin bir nefes verip Havini indirdi kucağından

"Hadi bir an önce yola koyul sen" dedi yine bana bakmadan hala gidiyorum diye ufaktan trip atıyor neyse. Havin yanıma gelip sıkıca sarıldı

"Senin üstüne gelecekler Miray gitme bizimle gel" dedi ağlayarak. Yok arkadaş bunlar karı koca beni yolumdan çevirmeye çalışıyorlar. Kollarını boynumdan zorla ayırdım

"Ağlama Havin bana bir şey olmaz, kimsenin benimle uğraşacağını sanmıyorum" dedim kafasını ellerimin arasına alıp gözyaşlarını silerken. Selim yanımıza gelip ikimize birden sarıldı.

"İçim hiç rahat değil meleklerim" dedi sıkıntılı bir nefes alırken iyice içime daralttılar ya.

"Ayyh içimi şişirdiniz çifte kumrular. Şimdi ben gidiyorum sizde rahat rahat hayatınızı yaşayacaksınız.Sonra yurt dışına gideceksiniz sonra bana yeğen getireceksiniz" dedim arsızca sırıtırken ahtapot gibi boynumu ve belimi saran kollardan da sıyrıldım.

"De hayde mutlu çiftim gidiyorum ben" dedim bavulumu alıp. Vedalardan nefret ederim o yüzden onlara tekrar sarılmadım yoksa salya sümük olacağımdan eminim.

"Arkamdan gelmek yok kumrular.Hadi Allah'a emanet olun." Hiç arkama dönmeden gelmiş olan asansöre bindim.Apartmandan çıktığımda

"Miraaay" Havin'in etrafa yayılan sesiyle yukarı baktım.Ulan ya Havin balkona çıkmış elinde de sürahi var.Tee beşinci kattan arkamdan su döküyor.Kız Mardin'in bağrından koptu geldi örf adetlerini tabii yerine getirecek.

Mardin'deki ÖğretmenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin