Aşk İkilemi -Aşk Serisi 1-

46.BÖLÜM-FİNAL-

Çok duygusalım... Bu hikayeye başlarken bu kadar bağlanacağımı düşünmemiştim ama özellikle son bir senedir yeniden bu karakterler zihnimin içinde benimle beraber yaşadılar. Bir kafeye oturduğumda bile hangi karakter ne yerdi ne içerdi ne konuşurdu bilmek bazen garip geliyor. Neyse ki önümüzde henüz yazılacak 12 hikaye var. Berrak ve Fatih'in hikayesine veda etmek onlara veda anlamı taşımıyor.

Serideki diğer hikayelerimizin tanıtımlarını atmış olacağım kendi başlıklarında onları da okuyabilirsiniz. Sıralı şekilde ilk olarak Aşk Davası ve Aşkın Tutsağı yayınlanacak ancak hem benim dinlenmem hem de biraz zaman girmesi açısından Nisan gibi başlarız diye düşünüyorum o hikayelere.

Bugüne kadar okuyan, oylarıyla ve yorumlarıyla bana destek olan ve senelerdir beni bırakmayan herkese çok teşekkür ederim. Hepinizi çok seviyorum bunu sakın unutmayın. 

Ancak bir kişiye özel teşekkür etmem gerekiyor @LoKnighter bu hikayenin zihnime düştüğü andan beri yanımda olduğun için teşekkür ederim. Ben her düştüğümde beni kaldırdığın ve bu başlığa gelene dek her bölümü ben daha yazarken okuduğun için de. Fatih'ten nefret ettiğin ve Berrak'ı en az benim kadar sevdiğin için minnettarım. Gülşen'in ilham kaynağısın ve yakında aylardır gün saydığın o hikayeye de kavuşacaksın. Seni çok seviyorum bal peteğim.

**
Hava epeyce soğumuştu Berrak üstündeki kabana sıkıca sarındı kapıdan çıktıklarında. Sonunda bebeklerini beraber görebileceklerdi. Ultrason için uygun günü bulabilmişlerdi. Fatih'in doğum gününe birkaç gün kalmıştı ancak genç kadın kendini herhangi bir organizasyon yapabilecek kadar enerjik hissetmiyordu. Yılbaşından beri mide bulantıları daha da artmış gibiydi. Arkadaşları bunun ilk üç ayda çok normal olduğunu söylüyorlardı. Sürekli uyuklamanın, gerekli gereksiz acıkmaların, duygusal atakların ve o acıkmalara rağmen hiç durmayan mide bulantılarının dışında hamileliği sorunsuz ilerliyordu. 

"Hayatım..." Fatih'in sesiyle daldığı düşüncelerden sıyırılıp yolcu koltuğuna geçti. 
"Çok heyecanlandım Fatih ya. Hem beraber bebeğimizi göreceğiz hem de kalp atışlarını duyacağız. Çok heyecanlanıyorum bu konuda." Fatih karısının elini tuttu arabayı kullanırken bir yandan da gözü yoldaydı.
"Ben de çok heyecanlıyım sevgilim. Yani Akın'la konuştuk dün ona da söyledim. Tabi o bu aşamaları çoktan geçti ama beni anlıyorlar. Samet de aynı şeyi söyledi. O sesi duyduğunda hayatının o andan öncesi ile sonrası ayrılacak dedi." Berrak onun heyecanlı konuşmasına gülümsedi. 
"Harika bir şey değil mi? Simay Melis ve ben hamileyiz. Çocuklarımız da arkadaş olacaklar beraber büyüyecekler. Duygu yakında dünyaya gelecek hepsine ablalık yapacak. " Fatih de gülmeye başlamıştı. Berrak konuşmaya devam etti.

"Evet bir kız ve bir erkek arkadaşı hazır şimdiden. Bakalım Simay'ın ikizlerin cinsiyeti ne? Bir sonraki randevuda belli olacakmış. Bizimki kız olacak bence ama daha çok var öğrenmemize sanki. " Berrak heyecanla yine konuşmaya başlamıştı. Fatih onun bu tatlı konuşmalarına bayıldığı için ve rahatlaması için onunla sohbet etmeye ara vermedi. Hastanenin önüne geldiklerinde arabayı bulduğu en uygun yere park etti. 
"Geç kalmadık değil mi kaçtaydı randevumuz?" Berrak kocasının sorusuyla telefonuna baktı.
"Yok hatta yarım saat erken gelmişiz. Geçip şuradaki kafede oturalım belki de bir tatlı yeriz."

Fatih çoktan tatlının hayalini kurmaya başlamış olan karısının elini tuttu.
"Tamam hadi gidelim de sen bir an önce tatlı seçmeye başla yoksa muayeneye geç kalacağız." Berrak adımlarını hızlandırdı duyduklarıyla. 
"O zaman bir an önce gidip yiyelim çünkü benim canım profiterol çekiyor."

Yarım saat sonra doktorun odasına girdiklerinde Berrak hala az önce yediği muhteşem ötesi profiterolün tadını hissediyordu. Doktor ilk görüşmeleri olduğundan alması gereken bilgileri hasta dosyasına ekledikten sonra ultrason odasına geçtiler.
"Daha önce bir kez ultrasona girmiştiniz değil mi?" Berrak karnını açarken başıyla onayladı.
"Evet Amerika'da öğrendim hamileliğimi orada ultrasona girdim ama çok küçüktü görebildiğimi söyleyemeyiz. Bu kez sanırım keseyi ve içini de görebiliriz." Berrak'ın heyecanlı hallerine yanında duran Fatih de katılmıştı.
"Kalp atışlarını duyabiliriz değil mi? Arkadaşlarımız duyulabilir dedi." Doktor karşısındaki ilk çocuklarının heyecanı ve bilinmezliği içindeki çifte anlayışla yaklaştı. Taze anne baba adaylarının böyle olması daha önce görmediği bir durum değildi. 
"Duyarız yüksek ihtimalle nadiren sekizinci haftadan sonraya kalır."