34. BÖLÜM -PART 1-

702 55 34
                                    

Evet yine bolca dramaya doyacağımız bir bölümle geldim. Hazırsak ağlamaya başlayalım. 

BÖLÜM ŞARKILARI
Model- Çürüsün Gelinliğim
Sezen Aksu- Farkındayım
Tan Taşçı- Nasıl Seveceğim


***

Rana'nın evinin önünde taksiden indiğinde kızın yukarıda bile duramadığını apartmanın kapısının önünde volta atarak onu beklediğini gördü. Rana hiçbir şey söylemeden Berrak'a sarılıp onu kolları arasına almıştı. Ağlamaya devam ediyordu Berrak, sanki gözyaşları hiç dinmeyecek gibiydi. Neredeyse on sene önce nasıl ağlamışsa yine öyle ağlıyordu. Aynı adam yüzünden...

"Tamam bebeğim bak ben yanındayım. Ben hep buradayım." Rana ona sarılmış daha sonra koluna girmişti. Yukarı eve çıkana kadar Berrak ağlamaya devam etmişti. Daha ne kadar ağlayabileceğini bilmiyordu. Rana evinin kapısını açtıktan sonra içeri girdiler. Berrak kimseye bir şey anlatabilecek bir halde değildi, zaten iki kadın o kadar uzun zamandır arkadaşlardı ki o an soru sormaması gerektiğini biliyordu kız. 

"Benim odama geç de üzerini değiştir hadi bebeğim. Ben senin için birkaç kıyafet koydum oraya. Bu şekilde durma." Berrak başını salladı ve koridorun sonundaki odaya doğru yöneldi. Odaya girip kapıyı kapattıktan sonra yatağın üstüne katlanıp konulmuş tişört ve şorta baktı. Rana her şeyi düşünmüştü belli ki. Gelinliğini çıkarmadan önce dolaptaki aynayla karşı karşıya geldiğinde yeniden ağlamaya başladı. Aklına bu gelinliği ilk denediği gün gelmişti. Hayal ettiği her şeye kavuştuğunu düşünmüştü her şey bir masal gibi olacaktı. Yere çöküp ağlamaya devam etti. Birkaç dakika sonra sakinleşebildiğinde gelinliği çıkarıp yatağın üstündeki kıyafetleri giydi. Sakin olması gerekiyordu. Kendini sakinleştirmesi gerekiyordu. Artık 16 yaşında tek derdi bitirmesi gereken okulu olan sorumlulukları bununla sınırlı bir çocuk değil 26 yaşında işi ve kariyeri olan kocaman bir kadındı. Ne kadar acı çekerse çeksin kan kussa kızılcık şerbeti içtim demeyi bilmeliydi. Bu acıyla ağlayarak her şeyden kaçamazdı. Gelinliği yatağın üzerine bıraktıktan sonra odadan çıktı. 

Rana koridorda parmaklarını çıtlatarak endişe içinde volta atıyordu onu beklediği belliydi.
"Kuşum aklıma gelmedi özür dilerim keşke önce duş alsaydın saçın filan ağır gelmesin." Berrak başını iki yana salladı.
"Hiçbir şey ağır gelmez artık bana Rana ama yüzümü gözümü toparlamam lazım. Makyajımın ne kaldıysa artık makyajdan geriye daha doğrusu onu temizleyeyim." dediğinde kız banyonun kapısını açtı.

"Dolabın içinde var makyaj temizleyicilerim istediğin gibi kullan. Ben de bize yiyecek bir şeyler söyledim zaten şimdi gelir." Berrak banyoya girip banyo dolabından temizleyicileri ve pamuğu alıp yüzündeki makyajın kalanını temizlemeye koyuldu. Makyajın yerini gözyaşı kalıntıları almıştı zaten. Yüzünü temizledikten sonra banyodan çıktı. Herkesin kendisini çok merak ettiğine emindi ancak telefonunu çoktan kapatmıştı kimseye haber vermemişti. En azından kendini toplayana dek kafasını dinlemesi gerekti. Rana o anlatmadıkça bir şey sormaz, onun yanında olurdu. Onlar beraberken konuşmayı da susmayı da çok erken öğrenmişlerdi. 

Salona geçtiğinde Rana dizine bir yastık koymuştu. Berrak onun konuşmadan ne demek istediğini anlamıştı. O yastığa uzandı ve gözlerini kapadı. Rana saçlarını okşarken yaşadıklarını düşündü. Ofisi tutan Fatih demişti Batuhan bir seferinde ve kendi adresi hesaplarında alenen yazarken internet sitelerinde yer alırken bunun bir tesadüf olamayacağını bilmeliydi. En alt katta kocaman tabelalarında ismi görünüyordu. Bile bile karşısındaki ofise taşınmış oyunundaki her hamleyi planlamıştı. Berrak da bir aptal gibi her şeye inanmıştı. Kapının zili çaldığında Rana yavaşça kalkıp kapıyı açmaya gitti. Berrak da başını yastıktan kaldırıp oturur hale gelmişti. Arkadaşı elinde sipariş poşetleriyle geldiğinde onun kendisini gülümsetmek için nasıl bir çaba harcadığının farkındaydı.

Aşk İkilemi -Aşk Serisi 1-Where stories live. Discover now