Eğer bağırırsan kimsenin seni duymasına fırsat vermeden o boynunu koparırım.

122 11 2
                                    

Kayde değer bir şeyler bulduğu için yaşadığı mutluluk kısa sürdü. Arkasını dönmek ve dönmemek arasında kaldı. Yakalanmanın verdiği hisle etrafına bakındı. Kaçacak bir yer varmış gibi. Sanki kaçmayı denese başara bilecek miş gibi. Elinde kamera yaptığına nasıl bir açıklama getirebilirdi ki. Bir anda kısa film yarışmasına katılmaya karar verdim. Emin olduğu bir şey varsa başrol oyuncusunun bundan hiç memnun olmayacağıydı. Kararsız bekleyişin ardından Murat'ın sesini duydu. "Beyza hanım lütfen o elinizdekini bırakın."

Genç adamın sesini duyunca  garip bir rahatlama hissetti. Bir kaç kez onun patronu gibi biri olmadığını düşünmüştü. Belki diye içinden geçirdi. Belki ikna edebilir di. Kendini toparladı ve "Neden? Orada bir suç işleniyor. Bunu bile bile görmemezlikten gelmemi nasıl istersin?" diye sordu. 

"Bakın bu yaptığınız hiç doğru değil." 

"Güldürme beni doğru olan içerde birinin öldüresiye dövülmesine seyirci kalmak mı?" 

Murat duyduklarını sorgulama ihtiyacı hissetmeden  "Belkide öyledir." dedi ve cevap beklemeden elindeki telefonu çekip aldığında "Bunun biraz bende kalmasının daha doğru olacağını düşünüyorum." dedi. Etrafına göz attı. Bir an Beyza Hanımı alıp müştemilata götürmeyi düşündü. Fakat bu daha büyük sorunlara yol açacağından vazgeçti. Yönünü eve doğru çevirdi önden gitmesi için yol verdi. Yakalanmanın korkusuyla tekrar kaçmasından endişe ettiği için gözünü bir an bile üzerinden ayırmadı.

Beyza ise yavaş adımlarla eve doğru giderken hala bir şansı olduğunu düşünüyordu. İkna etmek için elinden gelen herseyi yapacaktı. "Sen bir insanın başkasına kötülük yapmasına seyirci kalacak birine benzemiyorsun." dedi.

"Kötülüğe seyirci kalmak o kötülüğe ortak olmaktır bence."

"O halde neden bana yardım etmiyorsun?" 

"Hangi konuda."

"İçerdeki zavallıyı kurtarabiliriz." 

Fakat Murat'ın ikna edilmek gibi bir ihtimali olmadığını göstermesi uzun sürmedi. "Hiç sanmıyorum." dedi. Cebinden telefonu çıkarttı ve patronunu aradı. İkinci çalışta açılan telefona cevap gelmesini beklemeden "Abi eve gelmen gerekiyor." Diye konuştuğunda ister istemez duyduğunda vereceği tepkiden endişeliydi. 

Oktay'ın sesi sert ve kararlıydı. "Şimdi olmaz."

Murat önden yürüyen kadını gözünü ayırmadan "Abi daha önemli bir konu var."  deme gereğide hissetti. 

"Ne oldu."

"Gelmen gerekiyor. Bu telefonda anlatılacak bir şey değil."

Adamını tanırdı. Gerçekten önemli bir durum olmasa arayıp gelmesini söylemezdi. Merakına yenik düştü. "Tamam geliyorum." cevabını verdi. 

Beyza önde Murat arkada evin girişine adım atmışlardı. İkiside endişeliydi. İkiside olacaklardan tedirgindi. Beyza canından endişe ederken genç adam patronunun olanları duyduğunda vereceği tepkiden korkuyordu. Kısa sürede saygı duyduğu kadının inatla başını belaya sokmasınada anlam veremiyordu. Beyza hanımın merdivenlere yöneldiğini gördüğünde "Sizi buraya alayım." diye çalışma odasını gösterdi.

Oktay dakikalar içinde odasına adım attığında Murat'ın yanında Beyza’yı görmeyi beklemiyordu. Şaşkınlığı çatık kaşlarıyla yer değiştirdi. Ters giden birşeyler olduğunu söylemişti ama bunun karısı ile ilgili olduğu aklının ucundan geçmemişti. Uzun süredir sakın tavırlarının yanıltıcı olduğunu anlaması için dahi olmasına gerek yoktu. Yüzüne bakacak cesareti olmadığına göre başını belaya sokacak bir şeyler yapmıştı. Bu sefer kontrollü davranması gerekiyordu. Murat'a bakıp "Sizin burada ne işiniz var." diye sordu.

EN ÇOK KİM YANDI?  2 (Acı Aşk.)Where stories live. Discover now