EN ÇOK KİM YANDI? 2 (Acı Aşk.)

Dönüp dolaşıp aynı yere geliyoruz,

Nasıl bir kaderdi bittim dediğinde yeni bir yola giriyordu ve bu yolda yürüyüp yürümeyeceğine yine kendi yerine bir başkası karar veriyordu. Bütün çaresizliklerine rağmen tek tesellisi kucağında uyuyup kalan oğluydu. Günlerdir özlemi o kadar büyümüştü arabaya bindiğinde kalpsiz dediği adamın oğlunu kucağına vermesiyle mutluluğu resmen gözünü kör etmişti. Bir an bütün yaşadıklarını unutup neredeyse teşekkür edecek kadar... Kendine gelmesi uzun sürmedi. Küçücük mutluluğu bile çok görmüş gibi tam karşısına oturmuş buz gibi bir ifade sergiliyordu. 

Yaklaşık bir buçuk saatlik yolculuğun ardından Beyza arabanın girdiği bahçeye değil de evin gösterişli haline  bakarken adamın para ve lükse ne kadar düşkün olduğunu bir kez daha kabullenmiş oldu. Gördüklerinden sonra Savaş'la birbirine zıt iki karakterin bir araya nasıl geldiğini sorgulamaya başladı. Oktay'ı ilk tanıdığı kişiyle şu anda karşısındaki adam arasında dağlar kadar fark vardı. Buda onun iki yüzlülüğünü açıkça ortaya koyuyordu. Gördüklerinden sonra aklıda farklı senaryolar yazmaya başladı. İhtimaller arasında gördüğü ve görmediği  herşeyin elinin altında yok olmaya hazır bekliyor olma ihtimali ve bunları kaybetmemek için kendisiyle zorla evlenmiş olduğuna inancı arttı.  

Tabi yağ dedi içten içe gözleride fark ettirmeden genç adamı buldu. Yoksa neden silah zoruyla evlensin ki. Zaten hiç bir zaman tekin biri olarak görmemişti. Gözlerindeki soğukluğa kaç defa şahit olmuştu. Artık emindi başından beri Savaş'tan gerçek yüzünü gizliyordu. Savaş'la evlenecekleri gün ki sözlerini bir kez daha anımsadı. Arkadaşı için 'Televizyonda gördüğü ve hiç tanımadığı biriyle evlenmek istiyor.' sözleri başlarda kuşku yaratmıyordu. Fakat şimdi her şeyin oğluna ve kendisine kalması cellat dediği adamın planlarını altüst ettiğinden emindi. Düzenbaz diye iç geçirdi. Nasıl bir tepki vereceğini bilmediğinden aklından geçenleri kendine saklamayı seçti. Kollarındaki oğlunu kendine doğru çekti. Bu anı mahvetmeye hiç niyeti yoktu. 

Oktay arabadan indirdiklerinde valizlere göz ucuyla baktı. Onlar olmadan gelmeleri insanların kafasında soru işareti bırakacaktı. 

Dün Beyza yanından ayrıldığında telefonla geleceklerini haber verdiğinde bütün çalışanların kendilerini dışarıda beklerken bulmayı beklemiyordu. Gözleri annesini ve babaannesini aradı. Endişelendi. Kahyanın yanına doğru geldiğini gördüğünde endişesi dahada arttı. " Bir sorun mu var?" dediğinde arkadan "Paşam gelmiş." diyen sesini duyduğunda gözleri sesin geldiği yöne kaydı. Babaannesinin osmanlı kültürüyle yetişmesinden her zaman gurur duymuştu. Ama kendisine sürekli paşam diye hitap etmesinden hoşlanmıyordu. Uyarmasına rağmen hep bildiğini okuyordu. Kollarını açtı ve sultanın nasılmış bugün diye sordu. Yaşlı kadının yüzünde güller açarken Beyza gördükleri karşısında küçük dilini yutacaktı. Kocası olacak adamın adının yanına bir sürü hitap koymuştu. Ama paşa kendisine söylenecek en son hitap bile olamazdı. Beyza için en makulü cellat yada kalpsizdi. Ama paşayı duyduğunda gülmemek için kendini zor tuttu. Dikkatini dağıtmak için yaşlı kadını incelemeye başladı. Tahminen 70 yaşlarında saçları pamuk şekerini andıran küt saçlı ama şık giyimli bir kadın beklemiyordu. Aslında ruhsuz adamın bir ailesi olduğunu bile aklından geçirmemişti. İkisinin sarılmasını hayretler içinde seyrederken arabadan indirilen valizleri fark etmedi.

Sıra kendisine gelmiş olacak ki üzerine doğru gelen kadına korkuyla baktığında nasıl tepki vereceğini bilemedi. Ayrıca bu karşılamada garibine gitmişti. Sonuçta mahkumu olduğu bir hapishaneye bu kadar içten bir hoş geldin  beklemiyordu. 

Düşünceleri kendini ele verir gibi "Evine hoş geldin." diyen kadının kendisini kolları arasına alması karşısında asıl şaşkınlığı o zaman yaşadı. Ne evinden bahsediyordu. Hoş gelmiş miş... İçindeki çığlık dışarı çıkmak için çıldırıyordu. Sonra kadının hiç bir sey bilmediğine kanaat getirdi. İkisi arasındaki sarılmaya mani olan çocuğu almak için Nevin'in  "İzin verirseniz Savaşı yatağına yatırayım." diyerek kollarını uzattığını gördü.