Bir dahakine sana acıyanın allah belasını versin.

122 11 2
                                    

Beyza huzursuzca yattığı yerde kıpırdandı. Hala kendisini aptal yerine koyan Melis ve Tunç’ yaptıklarının ağır yükünü hissediyordu. Gözlerini açtığında hala yatakta yattığını fark etti. Kalkmıştı balkona çıktığını hatırlıyordu, yoksa hepsi rüya mıydı  dediği an aklına gelen düşünceyle hızla arkasını döndü ve onu gördü. Yok olamaz asıl şimdi rüya görüyorum dedi. Keşke her şey düşündüğü gibi olsaydı. Ama maalesef değildi.

Yatağın diğer tarafındaydı. Başlığına yaslanmış oturduğu yerde uyuyordu. Uyurken sakin görüntüsünü yüzündeki morluklar ve yaralar bozuyordu. Bu hale nasıl geldiğini bir an merak etti., İçten ilçede ‘Her kim yaptıysa eline koluna sağlık.’ diye geçirdi. 

Sonra tekrar geceye döndü. En son üzerini değiştirip balkona çıkmıştı. İyide buraya nasıl gelmişti. Onunla aynı yatakta uyuma fikrinden nefret etti. Uyandığında yeni bir tartışma istemiyordu hızla yerinden kalktı. 

Oktay yarım saattir yanında uyuyan genç kadını izliyordu. Bu nasıl bir uykuydu anlam veremiyordu. Resmen yatakla savaş veriyordu. Gece bir ara kolunun suratına değdiğini hatırladı. Sabahta dönerek uyandırmıştı. Ondan sonrada bir daha uyuyamayıp kalkıp üzerini değiştirdi. Vicdanı şu sıralar gölge gibi peşini bırakmıyordu. Yüzüne nasıl bakacağını düşünürken kalktığı yere geri oturdu ve uyurken izlemeye başladı. Kendisini yapacakları konuşmaya hazırlar gibiydi.  Sanki hissetmiş gibi sırtını döndüğünü gördü. Anlaşılan uyurken bile öfkesi bakiydi. Derin bir iç çekti. Bugün işe gitmeden müdüre mesaj attı ve Melis'in SA_OK şirketler grubuyla bütün bağlarının koparılması emrini verdi. Gittiğinde şirketinde onu görmek istemiyordu. Bundan sonra nasıl bir yol izleyeceğini bilmiyordu. Belkide Alpaslan'ın dediği gibi yapıp özgür bırakmalıydı. Ama bununda pek mümkün olduğu söylenemezdi. Daha ailesine karım diye kabul ettiremez iken biz boşanıyoruz diyerek yeni bir kriz çıkaramazdı. Bu durum şirketin prestijini olumsuz etkilerdi. En önemlisi ise Beyza'nın ve Melek hanımın can güvenliğini tehlikeye atamazdı.

Tam gönderdiği mesaja cevap geldiğinde Beyza'nın bir kez daha kıpırdadığını gördü ve gözlerini kapatıp uyuyor numarası yaptı. Yataktan kalktığını hissetti. İçten içe gülüyordu biraz önce yüzü için ‘Her kim yaptıysa eline koluna sağlık.' dediğini duyar gibi olduğunda.  Babaannesiyle ikisini konuşurken hayal etti. Emindi birbirlerini tanısalar çok iyi anlaşırlardı. Sanki kötü bir düşünceye kapılmış gibi kendine kızdı. Tam o esnada ah diye bir ses duydu ve gözlerini açtı. 

Beyza eli alnında kıpırdamadan duruyordu. Birşey olduğu düşüncesiyle yerinden kalkıp yanına gitti ve "İyi misin?" diye sordu. 

Kendisine ters ters bakan kadının aksine genç adam epey endişeliydi. Cevap gelmeyince bu sefer "Neyin var?" diye sordu. 

Beyza bir adım geriledi ve "Benden uzak dur." deme ihtiyacı hissetti.  

Oktay'ın  bakışları derinleşti yüz kasları sertleşti ve parmaklarını yumruk yaptı ama hiçbir şey demedi. Diyemedi direk banyoya girip elini yüzünü yıkadı. Dakikalar sonra odadan çıkarken "Birlikte  kahvaltı için aşağı inmemiz gerekiyor." Dedi ve Çabuk ol." diye emretti. 

Duvarlar üstüne üstüne geliyor, ev onunla dahada çekilmez oluyordu. "Aç değilim." diye yalan söyledi. Dünden  ağzına tek lokma girmemişti. Onunla aynı masada olmaktansa aç kalmayı tercih etti.

Oktan her söylediğini terslemesine sinirlenip "Sana açmısın diye sormadım. Dünde inmedik.  İnsanların dikkatini çekiyoruz." diye konuştu.

"Emin ol suratındaki morluklarla şu anda bir numaralı konuları sen olacaksın." 

Çalışanların yada babaannesinin bu durumu garipsedikleri yoktu. Daha öncede defalarca karşılarına bu halde çıkmıştı. "Ne varmış halimde?" diye kendiyle dalga geçti. Alparslan'ın bilerek suratını hedef almasının nedenini şimdi daha iyi anlıyordu. 'Bir dahakine  sana acıyanın allah belasını versin.' diye söylendi. 

EN ÇOK KİM YANDI?  2 (Acı Aşk.)Where stories live. Discover now