13.🎬 BAŞKAN

3.6K 317 177
                                    

~ Bismillahirrahmanirrahim ~

{13.Bölüm}

Nazenin, annesi Aysel Hanım'ın konuşmasını beklerken yüreğinin taklacı kuşlar gibi çırpındığını hissediyordu. Ne diyecekti? Neden susup kalmış ya da pencereye dikilmişti sanki? Sakladığı şeyler mi vardı, tahmin ettiği gibi?

"Baban... Bilmiyorum yavrum. Onda bize anlatmadığı bir şeyler vardı hep. Karakteri öyleydi yani... Saklayacak neyi olabilir ki? Ben de emin değilim." diyerek yüzünü bir kaç saniyeliğine kızına çevirdi kadın. Sonra yeniden dışarıya dönmüştü.

Fakat sakladığı bir şeyler vardı ve kızını tedirgin etmek istemiyordu. Bu yüzden senelerdir yaptığı gibi susmuştu yine. Dağılmış yuvası, ödediği en ağır bedel olsa da susmak en doğrusuydu. Evet.

"Anne bak..." derken zil sesi odayı doldurmuştu. Yarım kaldı Nazenin'in soruları. Lakin güvenmeyi seçecekti annesine. Zaten şu dünyada güvenebileceği kim kalmıştı ki?

"Ben bakarım." deyip kalktı yataktan.

Kapıyı açtığında halasını karşısında görmeyi elbette beklemiyordu.

"Hala?"

"Kuşum nasılsın? Annen nerede?" diyerek terliklerini çıkarıp içeriye dalan kadınla Nazenin, kapıyı kapatıp oflayarak arkasından gitti halasının.

Annesi odadan çıkarken halası da çoktan kadının koluna girmiş dert yanıyordu.

"Ah Aysel, bizim bu çocuklar ne ara böyle oldu be ahretliğim? Ali Haydar tutturmuş hemen isteme-nişan yapalım, diye! Hayır Aysel'im, biliyorsun istemediğimden değil, olur mu hiç, asla! Nazenin benim sarı kuşum ama bu işler öyle hazırlıksız olur mu? Hem el ne der? Daha iki ay önce başkasıyla nişanlıydı bu çocuk, ne ara sevdi Nazenin'i demez mi? Hı, haksız mıyım gülüm?"

Kerime Hanım Nazenin'in onları izlediğinden habersiz karşısındaki kadına evhamlarını anlatırken Aysel Hanım'ın gözleriyse kızını bulmuştu.

Nazenin'in kahveleri hiç istemediği halde dolduğundan annesinden kaçırmak zorunda kaldı bakışlarını. Genç kız hızla mutfağa girip kapıyı kapattığındaysa iki kadın salona geçip ne yapacaklarını konuşmaya başlamıştı.

Yaşadığı şeyleri sindirmek için zamana ihtiyacı vardı ancak Ali Haydar böyle düşünmüyor olsa gerekti. Kabul etmişti işte evlenmeyi, niye acele ettiriyordu ki insanları?

Mutfakta döne döne ne yapması gerektiğini düşünürken cebinden telefonu çıkarıp Ali'yi aradı.

"Ali, konuşmamız lazım. Evde eniştem var mı? Güzel, geliyorum o zaman."

Annesine koridordan "Anne ben çıkıyorum." diye seslenip üzerine feracesini alarak apartmanın içine attı kendini. Nasılsa halası da buradaydı. Kapıyı çekip koşar adım yukarı çıkarken içindeki ateş kaynayıp duruyordu genç kızın. Ali Haydar'a fena halde öfkelenmişti!

DÖNEMEÇUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum