5.🎬 İHANET

2K 283 251
                                    

~ Bismillahirrahmanirrahim ~

{5.Bölüm}

Yatsı namazını kılarken ısrarla çalan telefonu sessize alıp namazı bitirdim ve ölüyormuş gibi arayan Fatmanur'a dönüş yaptım. Huyunu bilmesem bir şey oldu zannederdim herhalde.

Akşam üzeri ben onlardan çıktıktan sonra evde kıyamet kopmuş. Öyle diyordu. Emine'ye ilk kez bu kadar ağır konuşmuş Ali Haydar. Lakin alevi Emine harlamış, benim hakkımda ailemiz hakkında ileri geri konuşmuş. Tabii normalde parmağında oynattığı adamı aslan gibi kükrerken gören Emine hanım da tası tarağı toplayıp çıkmış evden.

Ben de onun yalancısıydım.

"Yapma ya... Kötü olmuş bu Fatmanur. Bu kız yüzünden abinle- Neyse. Peki Ali Haydar ne yaptı, gitmedi mi peşinden sevdiceğinin?(!)"

"Önce evde sakinleşmeye çalıştı ama sonra da çıktı gitti. Üzülüyorum ya! Koca adam çocuk gibi ağzına bakıyor Emine'nin. Ama bugün beni bile şaşırttı abim, Emine salağı ağzının payını aldı da tepine tepine gitti evine."

Fatmanur'un anlattıkları yüreğime bir kazık çakmıştı sanki. Ali'm... Nasıl üzülmüştür kim bilir?

"Alo, Nazenin?"

"Buradayım canım. Ali Haydar bu saatte işten başka bir yere gitmez normalde. Başına bir şey gelmez değil mi ya? Bir gidip baksak mı hı?"

"Aslında benim de içim rahat değil ama gidip bakmalık da bir durum yoktur diye düşünüyorum. Adamın bin tane yerde arkadaşı var kanki!" deyip isteksizce güldü kuzenim.

Haklıydı. Lakin yüreğim endişeyle kasılıp duruyordu. Saat gece yarısına geliyordu ve Ali Haydar tatil günlerindeydi. Yani bu saatlerde çoktan evde olması lazımdı.

"Halama sorsan da Ali Haydar'a bakınsak mı bir kuzen?" Fatmanur duygularımdan bir haber olduğundan çekinmeye gerek duymuyordum ondan. Kendisiyle bir görüyordu beni nasılsa...

"Ay yok! Kız annemin haberi yok ki... Abim çıkarken özellikle tehdit etti beni, anneme anlatırsam olacaklardan sorumlu değilmiş. Yani o iş yaş, bu saatte asla izin vermez öylesine çıkmaya da biliyorsun."

"Of Fatmanur ya! Tamam kapat hadi. Abin gelirse haber ver bana da, merak ederim."

Kuzenimle telefonları kapattıktan sonra odada volta atmaya başladım. Bu adam nereye giderdi gece gece? Ya sinirle başına bir iş gelirse? Ya benim yüzümden ona bir şey olursa?!

Belki de nişanlısının gönlünü almaya çıkmıştı?

"Aptal Nazenin!"

Kocaman adamın peşine gidecektim bir de!
Yenilmişlikle yatağa çöktüğümde düşünceler eşliğinde saati gece iki etmiştim. Hava zifiri karanlık olurken sokak lambasının şavkına baktım perde ardından. Fatmanur'dan da mesaj gelmemişti. Bu saate kadar çoktan gelmeliydi Ali Haydar.

Düşünmenin faydası yoktu daha fazla. Lakin iyi olduğunu duymadan da rahat edemezdim bu gece. En azından sesini duysam, iyi olduğunu söylese yeterdi bana.

Titreye titreye telefonu komodinin üzerinden alıp Ali yazan numaraya tıkladım. Gözlerimi sıkıca yumup telefonu kulağıma götürdüm.

"Allah'ım ne olur iyi olsun?"

Uzun uzun çaldığında omuzlarım çökmüştü fakat tam kapatacakken telefon açıldı.

"Alo, Nazenin..."

"A-Ali! Ali Haydar iyi misin, neredesin?"

Telaşla ayağa kalkıp konuştuğumda, sesli bir nefes üfledi ahizeye Ali Haydar.

DÖNEMEÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin