7.🎬 MECBURİYET

2.6K 315 219
                                    

~ Bismillahirrahmanirrahim ~

{7.Bölüm}

[Bir sene kadar önce...]

"Abi! Seni anneannem çağırıyormuş aşağıya. Bir bak istersen."

Ali Haydar uzandığı yataktan doğrulup "Tamam..." diye onayladı kız kardeşini.

Aslında şuradan şuraya gidecek hali yoktu. Ailesine çaktırmasa da dün işteyken aldığı darbe için doktor "Geçici hafıza kaybı yaşayabilirsin dikkatli ol Haydar'ım." demişti.

Marangozluk ve hafıza kaybının ilişkisini kurmaya gerek yoktu. Çünkü Ali Haydar, bir marangozdan çok daha fazlasıydı. Ailesinin ve çevresinin gördüğü marangoz Ali Haydar'ın dışında gizli bir tarafı da vardı genç adamın.

Tıpkı dayısı gibi.

Dünden beri düşünüp durmuş, bu durumun başına bela açmaması için dua etmişti Allah'a. Şimdilik görünürde bir şey yoktu ve İnşaAllah olmazdı da.

"Selamun Aleykum anneannem nasılsın?"

Düşüncelerini de yanına alıp çoktan aşağı indiğinde, anneannesi uzun zamandır ima ettiği şeyi bu sefer gün yüzüne çıkarıp öğüt vermişti genç adama.

Konu Nazenin'di.

"Uzun lafın kısası oğlum, siz ikiniz için sanki biçilmiş bir kaftansınız. Biliyorum sen şimdi kalkıp diyeceksin ki biz beraber büyüdük. Olsun evladım, bu daha iyi ya! Birbirinizin neyi sevdiğini, neyden nefret ettiğini kendiniz kadar bilirsiniz. Geçiminiz kolay olur." gibi uzayıp giden cümleleri süsleyerek sundu torununa Fatma Hanım.

Nazenin'i, istiyordu ki yaban ellerde solmasın, babasız yetim büyümüşken bir de kocadan çekmesin... İstiyordu ki Ali Haydar'ı, çocukluğundan beri yaptığı gibi onu sarsın sarmalasın, iyileştirsin her yarasını. Hem Nazenin'in bakışlarında torununa karşı bir şeyler seziyordu ne zamandır yaşlı kadın. Nazenin ona güzel eş olurdu bu yüzden. Ali'si de nazlı torunu da mesut olurdu bu yuvada, biliyordu.

Ali Haydar anneannesine olumsuz bir şey dememişti ancak olumlu bir cümle de kurmaktan çekiniyordu.

Bu yaşına kadar Nazenin'e ailesinden biri olarak bakmış olsa da anneannesinin her geçen gün artan imaları ve bugün de ısrarla onları yakıştırması genç kıza karşı bakışını değiştirmesine sebep olmuştu ister istemez.

Yaşlı kadınla vedalaşıp yürümeye başladı mahallede. Biraz kafasını toplamaya ihtiyacı vardı. Aklı Nazenin'de, elleri paltosunun cebinde soğuk esen rüzgara aldırış etmeden devam etti yoluna.

Nazenin'i tahayyül ettiğinde istemsiz yüzü gülüyor, yüreği huzur buluyordu sanki. Fakat evlilik için bu yeterli miydi, asla bilmiyordu genç adam. Güzeldi Nazenin, hem de fazlasıyla... Akıllıydı da... Yüreği tertemizdi genç kızın. Kimseyi bile isteye kırmaz, insanlarla iyi geçinirdi. Tuttuğunu koparan bir yapısı da vardı. Hafız olmuştu bu sayede.

Fakat Nazenin'e yakıştırmadı kendini Ali Haydar.

Görev icabı çok kadın görmüştü. Gerek beraber çalıştığı, gerekse karşılıklı çatıştığı çok kadın... Oysa Nazenin öyle miydi? Madden de manen de tahire bir kadındı o.

DÖNEMEÇWhere stories live. Discover now