『Kanima'nın Kimliği/Victoria Argent』

74 7 38
                                    

---

İyi okumalar 😘

---

Sınıfa karga ölüleri dolduğun da herkes panik içinde hareket etmişti, bazı öğrenciler ayağa kalkıp sınıf kapısından çıkmaya bile çalışmıştı ama sonu revirle bitmişti. Şuan ise cama çarpan kargalar durulmuştu, sınıfın ortasında bizim ekip ayakta dikilmiş etrafa bakınıyordu.

Lydia'nın vücudu hala korkuyla titriyordu, buna neyin sebep oluduğu ise belirsizdi.

İsaac yanıma yaklaştığın da elini yanağıma koydu, yüzüm acıyla buruştuğun da aklım eğilmeden önce ki son salise suratım'ın tam yanından geçen kargaya gitti. Eliyle yaramın olduğu bölgeyi yavaşça okşadığın da tepki vermedim, Scott konuşmaya başladığın da İsaac hemen elini çekti.

"Bu da neydi?" Bütün gözler ona döndüğün de onun sadece bana baktığını fark ettim. 'Bilmiyorum' manasın da omuz silktim.
Herkes bir anda konuşmaya başladığın da sadece benim ve İssac'in konuşmaya dahil olmadığını gördüm. Her bir ağızdan ses çıktığın da Scott dayanamayarak bağırdı ve böylelikle herkes sustu.

Scott yanıma yaklaştığın da gerilerek yerimde daha da doğruldum, tam karşımda durduğun da beni gözleriyle sorguya çekti. "Stiles dostum olay yaşanmadan önce garip davranıyordun, sanki..sanki hissetmiş gibiydin." Hissetmemiştim uyarılmıştım.

Onlara söyleme çocuk, zamanı değil.

Kafamda ki sesi duyar duymaz yüzümü burşturdum, her hamlemi takip ediyor gibiydi. Scott'a bakarak kafamı sağa-sola salladım. Ellerini saçlarına götürerek karıştırdı ve iç çekti, daha fazla bu sınıfta durmanın bir anlamı olmadığından herkes sınıfın kapısına yöneldi.

Bende son kez sınıfta gözlerimi gezdirdim ve peşlerinden ilerledim. Okul bu olay ve ağaçta bulunan ceset yüzünden bir nevi bir kaç günlüğüne kapatılmıştı, ağaçta ki ceset'i son kez sınıfa bakmadan önce görmüştük. Sanki ayin yapılmış gibiydi bulunan ceset o kadar garipti ki midem bulanmıştı.

Sonradan ise tekrar sınıfa geri dönmüştük incelemek için, okuldan çıktığımız da bütün herkesin üstünde ki gerginliğin azalmadığını fark ettim. Karşımıza birden Derek çıktığın da yanında bayan Black'in olduğunu gördüm, elini onun omzuna atmıştı ve kendine çekmişti.

Birbirlerine sarıldıkların da midem ağızıma gelmiş gibi hissettim.

İki tarafımda ilerleyen Erica ve İsaac, Derek'i fark ettiğin de yerlerin de durdu. Erica bana yaklaşarak koluma girdi, bayan Black ve Derek'e bakıp sırıtıyordu. İsaac'se kolunu omzuma koydu ve onlara bakarak ıslık çaldı. "Vay be Derek hızlı çıktı." Erica'nın dediği laf üzerine Lydia ve diğerlerinin bakışları da oraya döndü.

Kimseye belli etmeyerek gülümsedim ve dalga geçercesine konuştum.

"EkşiKurt sevgili yapmış! Ha-ha ve ha." Alaycılığım diğerleri tarafından fark edilse de tepki vermediler, Derek'se duymuş gibi gözleri bana döndü. Hala bayan Black kollarının arasındaydı, ona alaycı bir şekilde baktım ve arkamı dönerek jeep'ime ilerledim.

"Görüşürüz çocuklar şuanlık benlik paydos!" Elimi arkaya doğru salladığım da arkamdan adım sesi yaklaştı ve bir el ben yürümeye devam ederken omuzlarıma sarıldı, bu İsaac'ti. Artık onu ve Erica'yı da kokularından tanıyabiliyordum, İsaac deniz esintisi gibi kokarken, Erica ahududu gibi kokuyordu.

Aklıma daha önce Lydia'nın da kokusunu ezbere bildiğim zaman geldi ve kendi halime güldüm.

Diğer taraftan da Erica koluma sarıldığın da bana baktı ve omuz silkti. "Şuan Derek çok meşgul gibi biraz kafa dağıtmaya ne dersiniz?" İsaac onu onayladığın da bende gülümseyerek onayladım. Jeep'imin sürücü koltuğuna geçtiğim de İsaac yan koltuğa geçti ve Erica da söylene söylene arka koltuğa geçti, İsaac onunla dalga geçerek küçük sevimli kızlar ön koltuğa oturamaz demişti.

Yaşanmışlıklar/SterekWhere stories live. Discover now