『Kaçmak』

88 10 14
                                    

---

İyi okumalar 😘

---

Derek'in yanından kaçalı sadece bir kaç saat oluyordu, onu orada dımdızlak bırakmıştım.
Başka yapacak bir şey düşünmemiştim o anda..

Sanki beynim çalışmayı durdurmuştu, ilk defa başıma geliyordu. Normal de her şeyi düşünen ben bu sefer error vermişti.

Şuan koç'un isteği üzerine soyunma odasından çantasını almaya gidiyordum, önemli bir şeyleri mi? Ne varmış çanta da, hayır yani uşağın yok kalkıp kendin alsana.. Öğretmenler neden hep öğrencilerini ayak işi yaptırıyordu anlamıyorum.

Kapalı yüzme havuzu'nun önünden geçerken içeriden sesler duymamla kapısını aralayarak içeri baktım. Garip kertenkelemsi bir canlı Derek'le dövüşüyordu.
Endişelendiğim'den hızlı adımlarla Derek'e yaklaştım, kertenkelemsi yaratık beni daha fark etmemişti.

Etrafta onu durduracak bir şey aradım ama bulamayınca geri onlara döndüm, yeşil canavar Derek'in ensesine kuyruğuyla dokunmuştu.
Derek birden sanki hareketsiz kalır gibi havuza düştüğün de suyun yüzeyine çıkmasını bekledim, o sırada kertenkelemsi yaratık beni fark etti.

Tekrar kafamı Derek'in olduğu bölgeye çevirdim.

"Ne olacaksa olsun be!" Havuz'a bodoslama atladığım da gözlerimi açtım, Derek'e doğru yüzmeye başladığım da hemen onu tişörtünden yakaladım ve suyun yüzeyine doğru yüzmeye başladım.
Sonunda çıktığımız da derin bir nefes aldım, hala onu tutmaya devam ediyordum. Etrafıma bakarak yaratık gitmiş mi? Diye kontrol ettim ama havuz'un baş ucun da duruyordu.

Derek gözlerini açtığın da bana bakıyordu, ona gülümseyerekten konuştum.

"Artık kendin mi? Yüzsen koca adam." Islandığın'dan tişörtü üstüne yapışmıştı ve kaslarını belli etmişti. Yüzünden gözlerimi ayırmamaya özen göstererek ona bakmayı sürdürdüm.

"Hareket edebilsem ederdim Stiles." Ona garip bir şekilde baktığım da hafifçe dudaklarımı büzdüm. "O da ne demek?" gözleri kısa süreliğine dudaklarıma kaysa da geri gözlerime baktı.

"Şu demek bu yaratık geçici felç özelliğine sahip." Anlamışçasına kafamı salladım.

Kollarım yorulmaya başlamıştı ama belli etmedim, eğer onu bırakırsam suyun dibini boylardı. Yaratık yanımıza gelmeye çalıştığın da elini suya değdirdi ama sanki su bir ateşmişçesine hızla elini geri çekti.
Derek'e doğru döndüm ve 'bunu sende gördün mü' diye baktım, gözleriyle beni onayladığın da kolumla onu biraz daha havaya kaldırdım.

Adam kilolu değil kaslıydı.

Kasları onu ağırlaştırıyordu, bir kendi çelimsiz bedenime baktım bir onunkine Derek nereye baktığımı anladığın da sırıtmıştı.
Onu bırakmakla tehdit edercesine kolumu çektim, tam kafası da suya girecekken geri tuttum. "Stiles bunu sonra ödeyeceksin." Şuan ona istediğimi yapabilmek çok hoşuma gitmişti.

Tek elimle onu tutmaya devam ederken kuzguni saçlarını diğer elimle düzeltmeye başladım. Dikkatle yaptığım işi izliyordu, sonunda elimi çektiğim de gözlerimi gözlerine indirdim.

"Yorulmaya başladım Derek, kükresen de betanı ya da Scott'ı mı? Çağırsan." Bana başını olumsuzca salladığın da gözleriyle kulaklarımı işaret etti.
Ona 'bir şey olmaz' bakışımı attığım da bana 'benden günah gitti' bakışını atıyordu.

Onu tutmadığım elimle bir kulağımı kapattım diğerini ise başımı yan yatırarak omzumla kapattım.

Kükremesi kapalı havuz da yankılandığın da kulaklarımı hissetmediğim'in farkına vardım özellikle sağ kulağımı, kükremesi bittiğin de bana endişeli şekilde baktı.
Bir kaç dakika sonra kapı sertçe açıldığın da Scott olduğunu anladım, o çirkin kıllı suratı nerede görsem tanırdım.

Yaşanmışlıklar/SterekWhere stories live. Discover now