viii

11 1 18
                                    

Chanyeol akıllı bir adamdı.

Üst düzey bir üniversite eğitimi, polis akademisi eğitimi ve yılların deneyimi vardı. Detaylara olan ilgisi ve hızlı düşünme yeteneği ona hayatının büyük bir bölümünde hep öncelik vermişti. Ancak Chanyeol bu Kamera Kurulum Kılavuzuna bakarken kendisini sorguluyordu.

Chaeyoung ondan yardım istediğinde cevap vermesi bir saniye sürdü, tabi ki de cevabı "evet." olmuştu.
Ama hayır bilmiyordu. Chanyeol daha önce hayatında hiç kamera bile kurmamıştı. O sadece işi gereği kamera kayıtlarını izlemeyi bilirdi.

Chaeyoung, Jisoo'nun onu bu pahalı kamera sistemini almaya nasıl ikna ettiğini ve onu kendi başına kurmak için günlerini nasıl harcadığını ama asla çalıştıramadığını anlatmaya devam etti.

Ona kendini fazla açıklamasına gerek olmadığını söylemek istiyordu, Chanyeol yardım etmek istiyordu. Sadece bunu yapması gerekip gerekmediğinden emin değildi. Ona yardım etmek basit bir görevdi. Ama sanki bir dedektif olarak işi dışında haddini aşan şeyler yapıyordu ve Chanyeol bunun fazlasıyla farkındaydı.

Ama yinede günün sonunda Chanyeol, Chaeyoung'a en ağırından ihanet eden bir dünyada hayatını daha rahat hale getirmek için ne gerekiyorsa yapacaktı.

Dikkatli biri olduğundan içeri girdiklerinde gözleri onun dairesini zihnine not etmişti.
Açık renkli duvarlar ve ahşap zeminler, beyaz koştuk takımı, ortalama boyda bir televizyon. Pencere pervazlarında küçük, canlı bitkilerin bulunduğu saksılar duruyordu.
Kitaplar duvardaki raflara dizilmişti. Onun hakkında ne kadar çok şey öğrenirse, ona o kadar fazla çekiliyordu. Onunla ilgili en basit şeyler bile ilgisini çekiyordu.

Sadece biraz rahatsız ediciydi. İyileşmesi sırasında hastaneye uğradığı ve gizlice onu izlediği onca zamandan sonra onu gayet tanıdığını düşünüyordu ama Chaeyoung onu çok az tanıyordu. Yalnızca vaka hakkında ya da onun kısa tuttuğu ifadesine ihtiyaç duyduklarında konuşmuşlardı.

Chanyeol kanepede oturuyordu, dirsekleri dizlerinin üzerinde, tüm kameralar ve tüm parçaları önünde sehpanın üzerinde duruyordu. Belki rekabetçi doğasından kaynaklanıyordu ama bu kılavuz sinirlerini bozmaya başlamıştı. Başparmağı kabaca alt dudağını ovuşturdu, parmakları çenesini kaşımak için hareket etti. O bir dedektif, problem çözücü olan Park Chanyeol'du. Ve bir kamera sistemini kolayca kurabilirdi.

Ayaklarının hareket etmesi, onun hayal kırıklığına uğramış dikkatini işe yaramaz cihazlardan uzaklaştırdı; başparmağı dudaklarının kenarında oynuyordu.

"Eğer yapamıyorsan, sorun değil." Chaeyoung rahatlatıcı bir şekilde konuştu.

Chanyeol, elini siyah saçlarının arasından geçirdi. Kararlıydı, bir sistem onu ​​başarısızlığa uğratmayacaktı. "Hayır, ben yapabilirim."

"Gerçekten sorun yok."

Kısa bir süreliğine mekanik parçalardan uzaklaştı, "Hayır Chaeyoung, bana güven yapacağım."Chaeyoung başını sallarken bakışlarını amaçladığından daha uzun süre onun üzerinde gezdirdi.

"O halde sana içecek bir şeyler getirebilir miyim? Teşekkür mahiyetinde. Kahve sever misin? Büroda çok içtiğini görüyorum. Ah, biliyor musun? Biraz çayımda var, daha iyi olur aslında..."

Ondan bir cevap bile almadan hızla mutfağa gitti. Chanyeol, oluştuğunu hissettiği gülümsemeyle mücadele ederek dudaklarını büktü. O gergin biriydi.

Buharları yükselen beyaz bir kupayla ortaya çıkması uzun sürmedi. Chanyeol'e doğru yürürken gözleri sıvıdan hiç ayrılmadı, dökülmemesine dikkat etti. Chanyeol çayı sevmiyordu, kahve kesinlikle onun tercih edeceği içecekti ama Chaeyoung'u reddedemezdi. Chaeyoung yavaşça eğildi ve kupayı sehpanın üzerine koydu.

Hai finito le parti pubblicate.

⏰ Ultimo aggiornamento: Feb 22 ⏰

Aggiungi questa storia alla tua Biblioteca per ricevere una notifica quando verrà pubblicata la prossima parte!

Red Lip Killer Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora