19-yule ball

323 24 122
                                    

Şu anda kalbim yerinden çıkacakmış gibiydi, aslında ilk dansı üç şampiyonların yapacağını öğrendiğimden beri bu durumdaydım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Şu anda kalbim yerinden çıkacakmış gibiydi, aslında ilk dansı üç şampiyonların yapacağını öğrendiğimden beri bu durumdaydım. Yine de öne çıkmayı seven bir karakterim vardı ve bu da heyecanımla başa çıkmakta oldukça yardımcı oluyordu bana. Bu sebepten derin bir nefes aldım ve köşeyi dönüp merdivenlerden inmeye başladım. Aşağısı henüz pek kalabalık değildi, Profesör McGonagall özellikle dört çiftin olabildiğince erken gelip kapıda diğerlerini karşılamasını istemişti.

Görebildiğim kadarıyla Delacour ve Lucas çoktan yerlerini almışlardı bile. Abimin Delacour'a teklif ettiğini yaklaşık iki gün önce öğrenmiştim, dediğine göre önceden tanışıyorlarmış. Delacour abimin yıllar önceki bir maçına gidip imzalı bir forma istemiş, abimin biraz abarttığına eminim fakat bana anlattığı kadarıyla Delacour onun sıkı hayranlarından birisiymiş. O da bu samimiyete güvenerek benim hastanelik olduğum gün gidip teklif etmişti. Fikrimce yakışıyorlardı, Delacour da oldukça ünlü kişilerden olduğu için eminim ki bütün gözler ikisinin üzerinde olacaktı. Bu içimi rahatlattı, Cedric'le birlikte olduğum için garip bakışlara maruz kalmak istemiyordum.

Ben merdivenlerden inerken Cedric arkasını dönüp beni farketmişti, o gözlerini benden alamazken aynısını yapan bir erkek daha vardı; abim.

Giydiği takım gerçekten onun için yaratılmış gibiydi, Merlin aşkına hep böylesine yakışıklıydı ve ben mi kördüm yoksa içinde bulunduğumuz durumun cazibesiyle mi böyle görüyordum onu.

Diğer bir yandan abim Durmstrang özel giysisiyle oldukça resmi duruyordu. Birkaç saniye beni süzdü ve ardından bakışlarını Cedric'te sabitledi. O ise ikimizi öğreneli birkaç gün oluyordu, beklediğim gibi bir tepki vermemişti. Hatta hiç beklemediğim bir cümle bile kurmuştu. Öğrendiği gibi Cedric'e dönüp gece erkeklerin onu gözleriyle yemelerine izin verirsen iyi tepki vermem, biliyorsun.

Cidden mi? En yakın arkadaşı beni davet etmişti ve onun sorunu diğer erkekler miydi? Cedric'e bende güveniyordum fakat yine de onun için bu durum tuhaf olmalıydı. Niye böyle davranıyordu hâlâ anlam verememiştim.

Sonunda basamaklar bittiğinde Cedric'in uzattığı elini tuttum "Mükemmel görünüyorsun." diyerek elimi belli belirsiz öpmüştü "Teşekkür ederim, sende öyle." "Geçelim mi?" derken kafasıyla Lucas'ların yanını işaret etmişti "Olur." kalbim iyice hızlanmaya başlamıştı, tam şu anda açık olan dış kapıdan koşarak kaçabilirdim ama yapmadım.

"İnanığmassın, çok güzel göğünüyoğsun!" dedi Delacour baskın Fransız aksanıyla, aslında ne dediğini anlamak çoğu zaman zordu. "Teşekkürler, sende çok güzel olmuşsun." aynı benim gibi mavi tonlu bir elbise giymişti o da, daha açık renkti ve düzdü. Saçlarıysa benimkilerin aksine topluydu. Ben dalgalı bir şekilde açık bırakmayı tercih etmiştim.

"Florence," bu sefer de abime döndüm "Annem görse kesinlikle ağlardı." dediğinde gülmüştüm, "Bu şekilde üç okulun önüne çıkman ne kadar mantıklı?" elbiseme laf söylemiyordu, bunu asla yapmazdı biliyordum. Bu onun çok güzel olmuşsun deme şekliydi "Artık çok geç. Cedric'i yalnız bırakmak istemem." bu sözümle beraber gözler ona dönmüştü "Ve sen, ona göz kulak olacağını bilerek izin veriyorum." Cedric eminim ortamı biraz daha yumuşatmak için "Gerekirse ona bir görünmezlik büyüsü yapacağım." demişti. Gergin olmadıklarını bilmek güzeldi, istedikleri kadar şaka yapıp dalga geçebilirlerdi.

R.W. | Harry PotterWhere stories live. Discover now