13-a beautiful gift

230 17 11
                                    

İşte buradaydım, şampiyonların bulunduğu çadırın arka tarafında. İyice yaklaştım ve dinlemeye başladım, Harry'i duyunca ses vermeliydim çünkü. Birkaç saniye anlayamadığım bazı konuşmalar olduğunda yakınıma gelen adım sesleri duyunca fısıldadım. "Hey, Harry!"

"Cho?" cevabı yüzümün düşmesine sebep olmuştu. Ne yapıyordum ben? Cho'yu seviyor ve onu bekliyordu tabii ki, aklını karıştırmamalıydım. Gitmek için arkamı dönmüştüm ki tekrar sesini duydum "Florence, burada ne yapıyorsun?" çadırı açmış doğruca bana bakıyordu. Mecburen ona döndüm "Ben- şey." "Cedric'i mi bekliyordun?" sorusu beni gâfil avlamıştı, niye Cedric'i beklediğimi düşünüyordu ki? Konuşamadım, ağzımı açamıyordum. Sanırım her şeyi yanlış biliyordu. Onunla bu kadar yakınken nasıl olur da Cedric için geldiğimi düşünürdü? "Yoksa Krum'a mı bakacaktın? Abinden mi gizleniyorsun?" gözlerine bakmak gibi bir hata yapmıştım. Kurduğu iki cümle beni mahvetmişti şuanda ve istemeden gözlerim dolmuştu. Kaşlarını anlamayarak çattı, ağlamam çok mantıksızdı bu yüzden aklıma gelen ilk şeyi yaparak ona atıldım ve sıkıca sarıldım. Bu hamlemle beraber çadıra da girmiştim fakat umrumda değildi. "Senin için çok endişelendim." diyerek açıklama yaptım. "Oh," bana geri sarıldığı anda bir flaş patlamıştı. Korkarak Harry'den ayrıldım.

Çadıra yemyeşil giyinen bir kadın girdi, çakma sarı saçları her zamankinden daha kıvırcıktı. Hemen arkasından da elinde kamera tutan bir adam girdi. "Biliyordum!" diye yükseldi Rita Skeeter, nefret ediyordum bu kadından "Bay Potter ve Bayan Rosewood, büyücülük dünyasının en önemli isimlerinden ikisi, genç aşıklar!" "Ne!" diye bağırdım ama o anda bir fotoğrafımız daha çekildi.

Cedric hızla önüme atladı "Buraya girme iznin yok senin!" "O haklı," diye Krum'da çıkıştı. "Bu çadır sadece şampiyonlar ve yakınları için. Fotoğraf çekme iznin yok." diye devam etti. "Zaten alacağımı aldım." dedi Skeeter ve hızla çadırdan çıktı. Ondan sonra herkes bana dönmüştü "Üzgünüm, istemeyerek oldu." "Yarın gazetenin ilk sayfasında olacağınızı biliyorsun değil mi?" dedi Cedric, sinirli miydi endişeli mi anlayamamıştım. Muhtemelen yarışma yüzünden gergindi. "Lucas'ın hoşuna gitmeyecek." siktir, haklıydı! Hemen çıkmalıydım buradan.

"Ben, halledeceğim. Hepinize başarılar." tam çıkacaktım ki içeri Bay Crouch ve Dumbledore girmişti, daha şanssız olamazdım muhtemelen. "Pekala, herkes hazırsa-" dedi Crouch ama cümlesini yarıda kesip bakışlarını üzerimde sabitledi. "Bayan Rosewood, burada ne yapıyorsunuz?" "Babam yarışmacılara başarılar dileklerini iletmemi istemişti. Hepsi birlikteyken fırsatı değerlendireyim dedim." hızlı cevabım sayesinde şuan da sıyrılmış gibiydim. "Oh, lütfen Bay Rosewood'a saygılarımı ve şükranlarımı ilet. Şimdi mahsuru yoksa şampiyonlarla yalnız konuşmamız gerekiyor." "Ah tabi, zaten bende çıkıyordum." dedim ve hızlıca arkama bile bakmadan çadırdan çıktım. Ucuz kurtulmuştum, veya kurtulmuş muydum?

-

"Potter! Potter! Potter!" Gryffindor ortak salonu yıkılıyordu. Fred ve George Harry'i omuzlarına almış havaya fırlatıyorlardı. Gürültülü bir müzik açıldığından kimin ne dediği anlaşılmasa da herkes inanılmaz mutluydu. Harry altın yumurtayı almış ve ilk görevi başarıyla geçmişti.

"Hadi Harry, durma ve yumurtayı aç!" dedi Fred büyük bir neşeyle. Harry'se ânın verdiği mutlulukla insanlara tezahürat yaptırmaya başlamıştı. Herkes halinden memnun gibiydi, Hermione hariç. Onu yarışmadan sonra görememiştim, ayrıca Ron'da yoktu.

Ben dalmışken duyduğum çığlık sesiyle kulaklarımı kapattım, Harry'i yumurtayı açmış ve bununla beraber herkes kulaklarını kapatıp eğilmişlerdi çünkü iğrenç bir ses çıkmıştı. Biraz sonra tekrar sessizlik oluştuğunda Harry yumurtayı kapatmıştı.

R.W. | Harry PotterWhere stories live. Discover now