günahsız.

244 31 10
                                    

"Güldün, güller açıldı penceremin demirlerinde

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Güldün, güller açıldı penceremin demirlerinde.
Ağladın, avuçlarıma döküldü inciler."

🎼: Rehber-Düşler.

———

Yıldızlı gece.

Uyuşuk kafamı kaldırır kaldırmaz gördüğüm ilk şey buydu. Bir sürü yıldız, takımyıldızları, şehrin ışık kirliliğinden çoğunluğu dikkatli bakılmadıkça görülmeyen irili ufaklı yıldızlar... Bir sürü, tüm yanımı çevreleyen yıldızlı bir gökyüzü. Yıldızlı bir gece. Başım deli gibi dönüyordu. Görebildiğim ikinci şey önümdeki kese kağıdındaki şişeydi. Bir evin çatısına çıkıp hiçbir şey yokmuş gibi, ev benimmiş gibi rahat davranıp şarkılar söylemem, saatlerimi orada harcamam ve gönlümce içmem belki ahmakçaydı fakat kendimle baş başa kalıp nefes almam gerekiyordu, sarhoş olduğum için de ev çatısına çıkmak -bunun doğru olduğunu savunmuyorum- mantıklı gelmişti.

Dizlerimi kendime çektim çekebildiğim kadar. Bedenimi sıkıştırabildiğim kadar sıkıştırıyordum. Küçülmek istiyordum, patlayıp kaybolmaya yüz tutmuş yıldızlar gibi. Yabancı ışıklar kirletiyordu etrafımı, insanların ışıkları; yapay, kirli ışıklar... Ben daha parlak, daha sıcaktım onlardan fakat görünemeyecek kadar küçültmüşlerdi beni çoktan. Boşlukta süzülüp ölmeyi beklemekten başka bir şey yapmıyordum.

Etrafta kimsenin olmayışı, çatısına çıktığım evin ışıklarının da yanmayışı beni iyiden iyiye rahatlatıyordu. İçkimden biraz daha yudumladım. Kaçıncı şişeydi bu, üç? Belki dört? Hatırlamıyordum. Çalıştığım bardan çıkalı çok olmuştu. İçkileri de oradan almıştım zaten. Arkadaşlarım muhtemelen beni arıyordu. Barda onlarla beraberdim çünkü, nereye gittiğimi, hatta direkt bardan ayrıldığımı bile söylememiştim ve beni arıyor olmaları muhtemeldi ama inanın, o an umursadığım son şeydi bu. Tek başıma kalıp biraz kafa dinlemek istiyordum. Tabii içkinin de etkisiyle biraz saçma bir şekilde yapmıştım bunu.

Gitmem gereken yer belki bir park, belki kendi evim olmalıydı ama ben gidip milletin çatısına çıkmayı seçmiştim. Aptallık değil mi, yapıp duruyordum sürekli. Gece çökeli çok olmuştu, gündüze yaklaşıyorduk. Günün doğuşunu izlemeyi çok istiyordum. Bekliyordum o yüzden, güneş doğduktan biraz sonra giderdim evime. Yukarısı hâlâ parıl parıldı, ömrümde ilk kez bu kadar net görüyordum gökyüzünü. Bütün insanlığa sağır olan kulaklarım sadece göklerin şarkısını duyuyordu. Görmeyen gözlerim yalnız ışıltıları görüyordu.

Ayağa kalktım, bir şarkı mırıldanmaya başladım, dakikalarca dünyanın üzerindeki lacivert örtüyü izlememin ardından. Barda bu gece sahne almadan önce dilime dolanan bir şarkıydı, tekrar tekrar söylemekten de vazgeçmeyecektim uzun bir süre muhtemelen.

şehrimin yaralı sokakları • taekookWhere stories live. Discover now