15.Bölüm

3.2K 184 98
                                    

" Ne kadar uyuz bir adamsın sen be!"

" Ben mi uyuzum? Uçağa bindiğimizden beri çene çalan ve başımın etini yiyen sensin, bir de bana iftira atıyorsun! Allah'ın delisi!"

Annem ve ablamla ayrıldıktan sonra arabaya bindiğimde yanında Yaman Ali gibi bir faktör beklemiyordum. Şuanda uçağa binmiştik ve ne şans ki (!) Yaman Ali ile birlikte oturuyordum.

Uykulu bir Açılay'ın yanına niye böyle bir faktör atıyorsunuz? Niye niye? Günahım ne?

Günahlarını saymaya başlasak ömür yetmez ama sen maşallah 18,5 yıla sığdırdın hepsini. Bu da bir yetenek bence.

O kadar da değildir yani.. ya da belki olabilir ama belki!

Gözlerim yine Yaman Ali'ye değdiğinde derin bir nefes aldım. Allah'ım al bu faktörü benim yanımdan. Karşımda gördükçe boğma isteğim artıyor.

Yaman Ali bakışlarını bana çevirince düşmanca bakan bakışlarıma maruz kaldı. Gözleriyle beni süzdükten sonra, "Bence sana bitki çayı lazım, fazla sinirlisin. Ve sinir insanı erken yaşlandırır." dedi rahat rahat.

Seni şuan birazcık boğsam ben zaten dünyanın en rahatlamış insanı olacağım, açım ve şuan seni boğup boynundan ısırmaya başlayarak yemek istiyorum.

Yanımızdan tam bir hostes geçerken, "Pardon." dedi Yaman Ali ve hostes durdu.

" Bize acilinden iki sandviç, bir portakal suyu ve bir bardak kahve lütfen."

Hostes kafasını sallayıp, gittiğinde bakışlarımız yine kesişti. Yüzünde hafif bir gülümseme oluştuğunda "Kız kardeşimle aynı yaştasın, o da acıkınca aynı senin gibi çekilmez biri oluyordu." dedi.

Yüzümü buruşturdum bir an. "Sen kaç yaşında olabilirsin ki?" Sesim alaylı çıkmıştı. En fazla 21 falandır herhalde. O kadarda büyük gözükmüyor.

" 24 yaşındayım, huysuz hanım. Genç görüntüm seni kandırmasın."

" Olur bey amca, takma dişlerin nerede? Birazdan sandviç yerken lazım olur."

" Büyüklerin sana, büyüklerine karşı saygılı olmayı öğretmedi mi?" dedi Yaman Ali yüzündeki alay akan gülümsemeyle. Yüzü biraz bana yakınlaşmış gibiydi. Tamda yumruk atmalıktı.

Bende yüzümü biraz daha ona yaklaştırdım. "Büyüklerim bana saygının hak ederek alınması gerektiğini söyledi bey amca."

Ben konuşurken çakır gözlerini gözlerimden ayırmıyor, her dediğimi kelimeyi dikkatle dinliyordu.

Nolur şuan bir tane çaksam sanki. Sonuçta benim arkadaşım değil ki, biyolojik abilerimin arkadaşı.

" Yani.. senden saygı istiyorsam hak mı etmem gerekiyor?" dedi Yaman Ali, yüzü biraz daha yaklaşmış gibiydi. Bir şeylerden emin olmaya çalışıyor gibiydi ama henüz çözememiştim. Ama çözerdim yakında.

" Aynen öyle Yanan Ali. Saygımı istiyorsan ilk önce hak edeceksin."

" Peki sen benim saygımı nasıl kazanacaksın Açılay?" dedi Yaman Ali gülümseyerek. Bu gülümsemede alay hissetmiştim.

Kaşlarımı çattım. Kaşlarımı çatmaktan nefret ederdim. Çünkü buruşuk bir deri için hazırlık oluyordu ama karşımda Yaman Ali varken de kaş çatmadan duramıyordum.

Açılay Ahenk AkmanDonde viven las historias. Descúbrelo ahora