38

254 50 24
                                    

"Soobin tamam gerilmiş olabilirsin ama konuşman lazım. BİLİYORSUN DEĞİL Mİ?"

Öğle arasıydı. Soobin'in arkadaşları Yeonjun'la onun konuşması için gazlamaya çalışıyordu. Aslında Soobin'in çekindiği de yoktu. Sadece tuhaf hissediyordu. Soohyun'un Yeonjun'a ne dediğini bilmiyordu. Bu da Soobin hakkında ne düşündüğünü bilmemesine neden oluyordu.

Karina Soobin'e sesini yükseltti. Yan sıralardan birkaç sandalye çekmişler, Soobin'in sırasının yanında oturuyorlardı Jay, Karina ve Kai.
Soohyun dünkü mesajlaşmalarının ardından okula gelmemişti. Gelmemesi de iyi olmuştu. Onca olaydan sonra yan yana oturmaları hiç de iyi olmazdı.

Soobin iki elini de başına yaslamış şekilde düşünüyordu ki sınıfa bir kız girmişti.
Gıcırdayan kapı yüzünden birisinin geldiği açık şekilde belli oluyordu. En arkada oturan Soobinlerin yanına doğru adımladı.

Bakır renkli kısa saçlı kız o dördünün önünde durmuş ve hepsine bir göz atıp gözlerini Karina'da durdurmuştu. Gülümsedi ve diğerlerinin anlamsız bakışlarını boş verdi. "Hey Karina, benimle takılmak ister misin?"

Ardından Jay, Karina'ya söz hakkı tanımadan kahkaha patlatarak "Sen geçen bunu dövmemiş miydin-" diyecekken Karina Jay'in ayağına sertçe geçirdi ve hızlıca ayağa kalktı. Karina'nın yanındaki kız sırıtarak bakıyordu ona.

Karina ardından Soobin'e döndü. "Sen de şimdi gidip konuşuyorsun, tamam mı?"
Soobin yavaşça kafasını sallamıştı. O sırada da Karina diğer kızın peşine takıldı.

"Bence hafta sonu seviştiler."

Jay kahkahasını tutamadan laf atmaya devam ediyordu. Karina ve diğeri çoktan sınıftan ayrılmışlardı.
Sonrasında Soobin de ayağa kalktı. Aranın bitmesine daha çok vardı. Bu yüzden de artık konuşması için tam zamanıydı.

"Beyler gidiyorum. Siz de artık birbirinizi mi öpüyorsunuz, ne yapıyorsanız yapın."
Jay ve Kai'ın sandalyelerinin arkasından geçti ve sınıfın kapısına doğru ilerledi.

Sınıftan ayrılmasıyla derin bir nefes aldı.  Yeonjunların sınıfı bir alt kattaydı. Hızlıca merdivenlere yönelmiş ve koşar adımlarla merdivenlerden inmişti. Geriye yalnızca sınıfını bulmak kalmıştı ki çok da zor olmamıştı. 
Yeonjunların sınıfına girmesiyle direkt Hiyyih ve Yeonjun karşılamıştı onu. Sınıfta onlar dışında bir iki kişi vardı. O ikisi de Soobin'in girmesiyle ona dönmüşlerdi.

Bahiyyih, Soobin'in neden burada olduğunu anlamış ve yavaşça sırıtmıştı ki Yeonjun hyungundan bakışlarını ayırmamıştı.
Onların sırasına doğru birkaç adım attı ve Yeonjun'a bakarak "Biraz konuşabilir miyiz?" demişti.

Yeonjun ise sessiz kaldı. Hemen ardından başını onaylamak için salladı.
Soohyun'un dedikleri inandırıcı gelmemişti Yeonjun'a. Fakat aile sorunlarını bilmesi inanmasını etkiliyordu. Sadece Soobin'e anlatmıştı ne de olsa.

---

Yeonjun ve Soobin bahçeye çıkmış bankta yan yana oturuyorlardı. Dışarısı çok kalabalık değildi fakat belli bir gürültü etrafı kaplıyordu.
Soobin bacağını stresle sallarken nereden başlayacağını düşünüyordu ki içinden gelen bir dürtüyle bakışlarını Yeonjun'a çevirdi.
"Soohyun sana bir şeyler anlattı, değil mi?"

Durgun tonuyla konuşmuştu Soobin. Onun aksine Yeonjun sürekli gözlerini kaçıyordu karşısındakinden.
"Evet ama bunu neden soruyorsun hyung?"

Yeonjun'un ona hyung demesi Soobin'in içindeki gerginliği biraz dindirmişti, her hyung dediğinde fazlasıyla yumuşuyordu çünkü.
"Sana her ne dedi bilmiyorum fakat dediklerinin yanlış olduğuna eminim ve aramızı onun bozduğuna da eminim."

second crush, yeonbinWhere stories live. Discover now