Don't let them learn

14

Tekrar bir güneşli sabaha kalktım Yataktan ne kadar kalkmak istemesemde  kalkmak zorundaydım daha bay Lee ye kuaför konusunu söylicektim en son bir hafta önce bu konuyu konusmayı planlıyordum ama benimle konuşmuyordu bile bende pek muhattap olmuyordum

Dediğim gibi 1 hafta geçmişti bay Lee iyleşme aşamasını geçiyordu hatta dün eve gelmemişti akşamın dokukuzuna  kadar  iyiydi yani

Kahvaltı etmek istemiyordum bu aralar canım istemiyordu ve felix'si özlemiştim arayıp sesini duymak istiyordum ama bu isteğimle kalıyordu sadece

Merdivenlerden hızlı bir şekilde indim bilmiyorum mutlu hissediyordum bu gün üzerimde bol bir siyah bir pantolon ve onun üstünede siyah bir tişört giymiştim tişört ü pantolonun içine sokmuştum  fiziğimi beğeniyordum ince bir belim vardı

Önce bahçeye çıkmak istedim salondan geçip bahçenin kapısını açtım güneş fazla yoktu daha  erkendi ama hava güzel di

Arka Bahçede biraz durduktan sonra yanıma bay Lee geldi daha doğrusu kapıya döndüğümde zaten ordaydı her zamanki gibi siyahlar içindeydi bende bu gün öyleydim sanırım önüme döndüm

Aklımda hala o kadının dedikleri vardı ne kadar geçmiş zaman da kalsada  gururuma dokunmuştu işte o kadının dediklerinde haklı değildi ve olmicaktı bu yüzden daha da mesafe koydum bay Lee'yle arama

"Günaydın han"

"Günaydın bay Lee yaranız nasıl"

"İyileşiyorum"

Kafamı aşagı yukarı salladım

" Sana bir şey vericem "

Vücüdümü ona döndürdüm

"Ne vericeksiniz"

"Kahvaltı ettikten sonra vericem"

Ne vericekki para olabilirmi acaba

"Bende sizinle bir şey konuşucaktım"

"Konu ney?"

"Şey ben kuaför'e gitmek istiyordum "

"Neden "

Sikimi kesmeye AMK niye olucak kuaförde ne yapılıyor

"Saçlarım uzadı  geçerli bir neden"

"Uzunda yakışıyor sana "

"Teşekkür ederim ama ben kısa saçtan yanayım"

"Peki öyleyse hyunjin ve Chris seni götürsün"

Tek başıma gitmeme izin vermiceğini biliyordum ama şansımı denerim diyordum denememe kalmadan red yedim

Kahvaltı etmiştik daha doğrusu benim ağzımın tadı olmadığı için pek bir şey yiyememistim masayı topladıktan sonra bay Lee nin yanına gittim şu yarasına baksam iyi olucaktı

"İşini bitirdin'mi han"

Sanki kendiliğinden temizlendi masa

"Evet "

"Peki sana bir şey vericeğimi söylemiştim"

"Evet ama yaranıza bakayım önce sonrada verebilirsiniz"

"Ben sardım tekrardan"

"Neğ kendinizmi sardınız"

"Evet kendimde haledebilirdim"

Başım ağrıyordu neden beni bu eve hapsetti o zaman

"Madem kendiniz haledebiliyordunuz neden beni bu evde tutu-"

"Yaram iyleşmeye basladığı için kendim yaptım bu senin hemşire olduğunu değiştirmiyor bu evde kalmanın benim için çalışman ölmenden daha iyi değilmi sence han?"

"Beni öldürmemek için yanınızda bulunduruyorsunuz bu evde bu yüzden barınıyorum yani"

"Evet ve bak pek bir şey yapmadan da para kazanıyorsun"

Devam edersem mutlaka o silah belinden çıkardı adam evin içinde silahla geziyordu ne yapabilirim ki benimde belimde olsaydı bende patronluk taslardım yani sanırım yapardım dimi

"Haklısınız ama normal bir insan olarak bir hastahanede de çalışıp para kazana bilirdim bay Lee "

"Sana verdiğim para hastahanede ki ilk maaşının birazı bile değil  "

Böyle söylüyor sanki ben istedim gelmeyi burda tutsak edilmeyi ben konuşmayınca tekrar konuştu

"Her Neyse sana vereceğim şey buydu"

Yanındaki beyaz küçük boşeten bir kutu çıkardı bu telefon kutusuydu

"Bu telefon senin için"

"Benim için derken zaten benim  bir telefonum var ahh vardı tabi benden zorla almıştınız hatırladım"

"Artık buraya ait olduğunu öğrenmişsindir bu nedenden dolayı veriyorum sana bu telefonu sonuçta zorla tutmuyorum seni burda"

"Eminmisiniz bence beni burda zor-"

"Felix"

Felixsmi neden onun adını attı ortaya şimdi

"Ne"

"Şu yakın arkadaşın diyorum "

"Yakın değiliz normal bir arkadaşım bay Lee"

" hiç öyle durmuyor ama"

"Nasıl duruyor ve biz konuşmuyoruz bile"

"Öylemi eski telefonundaki fotoğraflar mesajlasmalar konuşmalar hiç öyle demiyor han"

"Benim özelimi kurcalayamassınız !"

"Yerini hattını bil han sesini kıs !"

Burnumdan nefes alıyordum bu adamın beni burda tuttuğu yetmiyormuş gibi birde felixse zarar verirse

"Ayrıca ona dokunmicam yani eğer uslu durursan oda çok genç "

Niçin gençti

"Ölmek için"

"Hayır"

Elimi bir eliyle kaldırıp diğer elindeki telefon kutusunu elime bıraktı

"Benim numaram var içinde polise gitmek için haber vermek için bir girişimde bulunursan eğer biliyorsun fe-"

"Bulunmam birşey yapmam"

"Aferin han şimdi hyunjin seni arabada bekliyor gidebilirsin"

Kapıya doğru yavaş adımlarla ilerledim aklıma gelen şeyle durdum

"Bay Lee "

"Efendim han"

Derin bir nefes alıp verdim

"Eski telefonum nerde "

"Bende"

Sendeyse versene be adam

"Ben onu alabili-"

"Hayır "

"Neden "

"Nedeni yok eve geri geldiğinde belki verebilirim ama belki"

Bu adam beni çok zorluyordu ben tahammül edemiyorum artık evden çıkıp hyungun beni beklediği arabaya bindim

(Nasıl ilerliyo ficimiz sizce güzelmi)