Don't let them learn

9

(fikirlerinizi benimle belirtin lütfen)

Odoma girince sesiz ama dikatli bir ses tonuyla tuvalete girmem den yediğim yemeye kadar anlattım  Felix se sonuçta beni öldürürlerse net bilgi bilmeli

"Peki ya bu adam "

"Ondan kaçamam Felix şuan bana iyi davranıyorlar "

"Seni öldürmicekleri ne malum jisung "

"Yaşadığıma göre öldüremezler"

Dolaptan aldığım tedavi malzemelerinin bulunduğu küçük bavulumsu şeyi fotoğraf albümünü duvar posterlerini parfümlerimi takılarımı bavula yerleştirdim aklıma bir fikir girdi

"Felix!"

"Ne oldu jis"

"Sen bu bavula sığarmısın acaba "

"Neyy"

"Bavula diyorum sokup kendimle götürsem seni "

Yanıma gelip ateşime baktı yanaklarımada hafifçe vurarak geri çekildi

"Ateşimde yok ki sen ordayken delirdin'mi acaba"

"Ni ye ya"

"Küçücük bavula nasıl sığayim ben hadi siğdım nasıl kaldıricaksın beni hiçmi şüpelenmicek dışardaki adam"

Kafamı kaşıdım haklıydı Felix

"o evde kala kala devrelerim yandı benim galiba"

"Benim canım kardeşim "Felix arkadaş kipinden çok bana kardeşim diye hitap ederdi  dostum benim ya

Bavulu sürükleyerek kapının önüne getirdim felixe sarıldım belki son sarılmamız son konuşmamızdı bilemiyorum

Felix ten ayrılınca ev sahibiyle konuşup apartmandan ayrıldık hyunjin bavulu kaldırmama izin vermeyip kendisi kaldırdı eğer Felix sığsaydı kesin ölüm fermanımı yazardım

Apartmandan çıkınca hyunjin bavulu bagaja koyup yanıma geldi ben binince arkaya o da şöför koltuğuna geri oturdu arabayı çalıştırıyordu ama araba gitmiyordu ve ya ilerlemiyordu

"Ne oldu hyung"

"Bilmiyorum"

Kapıyı açıp indi hyung gözlerinden anladığım kadarıyla bişey olmuştu bende inip yanına gittim

"Ne old- bu ne lann"

Arabanın tekerlerini söklemişlerdi hyunjin hyung arabanın etrafında tur attı

"Bir de değil dördünüde söküp çalmışlar burası nasıl bir semt böyle"

"Semt mi ? burası mahalle hyung herkes ekmeğinde burda hiç araba görüyormusun "

Etrafına baktı kafa salladı

"Neden yok gerçekten"

"Dua etmelisin acıyıp arabayı almamışlar da tekerlerle yetinmişler daha kötüsünü yapmamışlar"

"Dua mı etmeliyim patron ne diyicek bakalım"

Bir de o adam vardı değilmi acaba hesabını bana mı sorucaklardı
Telefonu çıkarıp kilidi açtı hımm duvar ekranında bir tilki yavrusu vardı bana dönüp önüne baktı ne var be hiçmi telefonuna bakan insan görmedin

Arama tuşuna bastı biraz geçtikten sonra açtı

"Alo "

"Efendim bir sorun vardı da"

"Ne oldu hyunjin jisung mu sorun"

"Hayır efendim sorun araba "

"Ne olmuş arabaya "

"Biz eşyaları toplarken arabanın tekerlerini söküp çalmışlar"

"Ne dedin sen!"

"Tekerleri söktüler diyo nesini anlamadın be adam "

"Han kes sesini!"

Bunu bay Lee demişti beni duydu bu sefer taziye işlerine başlayın
Hyunjinle yaklaşık 1 dakika daha konuşunca kapattı

"Bin arabaya"anlamsız bakışlar yolladım

"Ne yapıcaksın eve kadar iticekmisin "

"Bin dedim iticem demedim jisung"

Sanki ne dedim de kızıyor bana arabanın arka kapısını açıp bindim hyunjinde gelip bindi kaçma ihtimalim olucakki kapıları kilitledi niyetin ne be adam

"Araba kendisimi ilerlicek tegerleri olmayan araca bindik hyung"

"Evet jisung biraz sonra araba havalanıp bizi villaya götürücek bakarsın yolda süpürge üstünde uçan insanlarla da karşılaşırız ha ne dersin jisung"

"Dalga geçme hyung ne dedim sanki"

"Bizi alması için araba gelicek biraz sonra "

Anladım manasında kafa salladım ama boşuna

Aradan geçen 1 saate yakın zamandan sonra bir araba geldi
Aman tanrım bu toyata ben şimdi kendimden pahalı araca mı binicem hyunjin hyung inmemi söyleyince indim arbanın arka kapısını şöfer gelip açtı ağğ zengin gibi hisettim

Ben binince hyunjin bavulumu tekerlekleri sökülmüş araçtan çıkarıp toyata'nın bagajına koydu gelip öne oturunca söfer sürmeye başladı
Tekrar kaçmaya çalıştığım eve geldik daha doğrusu vilaya arabadan inip bahçe kapısından girdik tutsak edildiğim yere

"Ben götürürüm bavulumu hyung"

"Ağır ben taşırım odana kadar"

"Kaldırabilirim teşekkür ederim"hyunjin hyung dış kapıdan çıkıp kapatmıştı kapıyı bay Lee salonda yoktu mutfakatanda ses gelmiyordu neyse hazır yokken gidim ben odama yoksa yaptırırdı bir şeyler yine

Bavulu kulbundan tutup kaldırdım ağırdı cidden merdiven basamaklarını teker teker çıktım son basamakta oturup dinlendim

"Off bune yaa"

"Ne varmış han "

Ayağa kalktım hızlıca dönücekken son basamakta olduğumu unutup düşüyordum bay Lee beni kendisine çekmeseydi eğer vücutlarımız birbirine deyince içimi bir titreme kapladı o sanki arkadan bana sarılıyor gibiydi ben ise merdivenlerin basamaklarını inceliyordum

İki kolu beni sıkıca tutuyordu AMK fırsatmı koluyo bu it kolarının arasından çıkmak için hamle yaptım elimle koluna dokunup çekmeye çalıştım ama sadece çalıştım

"Bırakırmısınız beni"

"Böyle iyi değilmi"

"İyi falan değil bırakırsanız eşyalarımı odama götürücem "

" Hyunjinle konuşurken araya girme bir daha "

"Ne girmesi canım ben sadece belki duymadınız diye tekrarladım sonuçta yaşınız ilerliyor"

Benim kurduğum bu cümleden sonra elerini birbirine kilitleyip beni kendisine dahada bastırdı sıkıyordu ve bizim pozisyonumuz hiç doğru değil di

"N-ne yapıyorsunuz"

"Yaşlı olduğumu mu söylüyorsun han"

"Doğrular bunlar bay Lee "

"Emin ol sana yaşlı olmadığımı başka yerlerde başka zamanlarda göstermek istiyorum han"

Kulağımın dibindeydi zaten yüzüm yüzüne çok yakındı ama o görürken ben görmüyordum çünkü ters duruyoruz bir birimize

"Kalsın Bay Lee "

Biraz sesiz kaldıktan sonra kolarını çekti

"Git bakalım sonra konuşuruz tatlı bir dille han"

Tuhaf bir gülümseme verip bavulu çekerek odama girdim

"adam beni ayakta sikicekti amk  "

Ellerimi yanaklarıma götürdüm ateşim mi vardı ne