"Otur!"

"Hayır ben gitmek istiyorum"adam koltuğa oturdu

"Otur"

gözlerime direkt bakıyordu mecburen oturdum karşısına

"Hyunjin!"İçeri belini tutarak sırık turşusu giridi

"Efendim "

"Kim ve niye burda"

"Telefonda söylemiştim ismi han jisung hemşire 20 yaşında tek yaşıyor ailesi yok ***** de yaşıyor masum sayılır "bu kadar bilgiyi ben bilmiyordum ve ne sayılırı

"Ben zaten masumum seni turşu"

"Belimi kırdın kes sesini han jisung"

"Sen-"

"Tamam susun sen gidebilirsin hyunjin"

"Peki "hyunjin tam çıkacakken seslendim

"Beline bakmamı istermisin"diyip önüme döndüm

"Ne "

"Belin diyorum hemşireyim kırılmışsa hastaneye gitmelisin"
Cevap vermeden gitti

"Küstah"önümdeki adam kıkırdadı ona bakınca sustu

"Jisung seni öldürmememi istermisin"

"Kusura bakmayın ama siz kimsiniz"

"Adına çalışacağın kişiyim ben Lee minho  ve sende canın karşılığında benimle çalışıcaksın artık"

"ben katilerle çalışmam"

minho  yavaşça sinirlenmeye başlıyordu

"Sana çalışıp çalışmadığını sormadım ben ne diyorsam yapıcaksın yoksa seni şimdi burda öldürürüm"jisung gerilmeye başlıyordu

"Yapamassınız benim size hiçbir zararım olmadığı halde beni öldüremsiniz"

minho belindeki  bersa thunder'i çıkardı ayağa kalktı jisungun yanına yürüdü

"Bu bebekle seni saniyesinde öldürürüm"jisung yerine sindi

"Çok güzel bir silah "

minho jisungun arkasına geçti

"Sen doktorsun bana çalışıcaksın "
Jisung anınada elini salladı

"Size yalan söylemişler ben sadece hemşireyim "

"Ha doktor ha hemşire artık bana ve ya adamlarıma birşey olduğunda hemen tedavi etmek için burda olucaksın "

"Eğer kabul etmessem"

biraz daha ısrar etsem hiçbişey olmazdı belki beni bırakabilirler di de cevap vermeyince kafamı koltukta yatırır pozisyona getirdim ama anlımdaki silah bunu yapmamam gerektiğini söylüyordu

"Ha ha ne güzel bir silah "

"Güzel bir silah değil o bersa thunder "

"Borsa tuder çok iyi "

pozüsyonumu düzeltip kalktım kabul etmekten başka çarem yoktu

"Tamam ama burda kalmam evime gidicem "

Elindeki silah'ı çevirip beline taktı minho
Jisung'a yaklaştı

"Tek bir yanlışında seni silerim sakın polise gitmeye kalkma "

bakışları çok ciddiydi  kafa salladım

"Seni bırakıcaklar evine "

"Hiç gerek yoktu ben giderim sizin adamlarınız yorulmasın işleriniz vardı"

arkamı dönüp hızlıca koştum

"Kapı solda"

sola baktım salak jisung kaçıcam derken yanlış yöne gidiyorsun
Baş selamı verip koşup kapıyı açtım dışarı attım kendimi bahçe kapısına yöneldim
Onuda açtım çıkim derken kapının önündeki araca attılar beni

"Hey!"bu sırıktı

"İzin verdi gitmeme "

"Biliyorum gidelim Chris"

Arabayı sürdüler yola girdik ikili bakışıyordu bu adamlar ya zihinleriyle konuşuyordu ya'da salaklardı

"Belin"bana döndü

"Belin diyorum iyimi"

"Kırmadın "

"Bir daha kine de kırarım sözüm olsun "

"Bir dahakine üzerimde olmassın altımda olursun ben kırarım o belini"

"Ahlaksız"

camdan dışarı izlemeye başladım yolu ezberleyip polise söylicektim tabi ölmessem

(Umuyorum ki beğendiğiniz bir fic olur)

Don't let them learnWhere stories live. Discover now