bölüm6:3 kişiydik artık 4 *düzenlendi*

Start from the beginning
                                    

Doruk elimi bıraktığında yerden hızla kalktım.
" Bu yaptığın yanında kalmayacak!".doruk bana bakarak  sırıtı.gamzeleri çok güzeldi felaket derecede güzeldi , gülerken kısılan gözleri beni içten içe eritmeye yetmişti bile." Pşt nereye daldın" gözlerimi onun gözlerine tiktigimde sırıtmaya devam ediyor du . Elimi sıkıp ordan uzaklaştım.
 
Yaklaşık 3 saatin ardından ben, can,mert ve doruk oturup konuşuyorduk. Daha doğrusu konuşuyorlardı o kadar gurursuz değildim hiç bişi olmamış gibi birde gelip konuşuyum ha ! Benim kitabımda öyle bişi yok ! Terliksi hayvan konuşmaya başladığında gözlerimi kısarak dinlemeye başladım.
" Şevin benim kardeşim , ben yaklaşık 2 hafta önce burda bırakıldık.günlerce aç kalıp çıkış yolu aradım ama bulamadım dönüp dolaşıp aynı yere dönüyordum . Takı kardeşimi görene kadar. Minicik bedeni ille karların arasında bayılmıştı.
O günün akşamı biz yürürken kafama sert bir darbe yiyerek bayıldım . Uyandığımda zaten şevin yoktu."

Bunları duyunca kendimden o kadar nefret ettiğim ki doruğun uyanır uyanmaz şevin demesi çok normaldi çünkü kardeşiydi,  oda bizimle aynı durumdaydı. Bir çıkış arıyordu oda burda mahsurdu bizim gibi.

Sessizliği bozan mert olmuştu

"şuan bizde aynı durumdayız doruk izin verde beraber kurtulalım "
Doruk başını  kaldırarak tamam anlamında saladı.

" Ee bu kadar çabucak mı kabul edittin!".
Doruğun dudağının kenarını kıvırarak sırıtı.
" Bende tanıştığıma memnun oldum Can"

ve tam o anda can atladı
" en sevdiğin yazar kim? "
Biz ve mert göz devirerek onu izliyorduk
" buraya gelmeden önce bi kitap okudum yanlış değilsem yazarı zeynep ekendi onun kitabını çok beğenmiştim . "
Tam o anda can şu içiyordu ki zeynep eken cümlesini duyunca tüm suyu Mert'in yüzüne fışkırtı
" ney zeynep eken mi  !! Asla o benim yazarım nasıl sen onu seversin . "
asla tahmin edemeyeceğim bişi oldu doruk güldü hemde nasıl güldü yüzündeki gamzeler o kadar güzeldi ki  anlatamam
"üzür dilerim bidaha zeynep eken bile demem! "diyerek güldü ama gülüşü hemen söndü
" iyi olur Çünkü o sadece benim yazarım! "
"doruk sen alışsan iyi olur "
" farkettim alışırım "
"bu arda ben mert" mert elini uzatarak söylendi.
"bende can " doruk ikisinin elini sıkarak bana döndü.
" ne? Bide  bu görgüsüzle tanışmamımı istiyorsunuz? "
" tanıştığıma memnun oldum alev ,mert ve can "
Gözlerimi kocaman açarak " adımı nerden biliyorsun! "
Doruk göz kırparak yanımdan uzaklaştı.

Yağmurun ardından  karga sesleri ile gözümü açtım. Elimle gözlerimi oval ayıp etrafa bakındım çadırın içinde boştu ne mert, ne can, nede doruk geri zekalısı yoktu . Elimle yerden destek alarak yavaşça kalktım.  Başımı sağ sol yaparak ağrıyan boynuma elimi koydum.
" şimdi zaten tam sırasıydı! " Elimi yavaşça saçıma götürdüğünde   yavaşça saçımdaki tokayı çıkarıp saçımı açık bıraktım. Tam adım atıp çadırdan çıkacakken çadırın zincirini doruk açtı beni baştan aşağı süzüp hızla ters döndü.
Ne yapıyor bu salak kaşlarımı çatıp bana ters dönen doruğa baktım.
" doruk salak mısın kardeşim? "
Elimle bana bakmayan doruğun sırtına elimi koyduğumda gözüm koluma kaydı. Yüksek sesle çığlık atığımda doruk bana dönüp göz devirerek
" öyle yapmana gerek yok " kaşlarımı çatıp  
" manyak mısın be adam! " hızla bağırdığımda
Can hemen Çadıra koştu. " ne oldu?! " can beni baştan aşağı süzdüğünde " alev! Bu ne hal? "
Sinirle bağırarak " siz hiç açık saçlı birini görmediniz mi!? " . "Gördük'te sen ilk defa saçlarını açık bıraktın! "  göz devirerek " al yine topladım" elimi saçlarımın arasından çıkararak hızla at kuyruğu bıraktım. " sorun o değil zaten "
Başımı soğuk sese doğru çevirdiğimde eliyle pantolonumu işaret ediyordu . Başımı öne eğerek pantolonuma baktım. "Aaa geri zekalı alsana üstümden manyak ne bekliyorsun! " kendi yerimde zıplayıp durduğumda doruk bana yaklaşarak elini dudaklarımın üstüne koydu. Sağ elini kaldırarak sus işareti yaptı. Ben şok içinde doruğa bakarak duruyordum o ise elini dudaklarımın üstünden çekerek önümde eğildi .
Yavaşça pantolonumun üstünde duran yılanı tutup bana baktı. Hızla yerimden sıçrayarak cana sarıldım. Cam olanlar karşısında  sadece gülerek bizi izliyordu. " şanslıymışsın! Zehirli olmayan ve ısırmayan bir tür ,yoksan şuan seni ısırıp zehirlemişti bile" iğrenerek doruğa bakıp
" sen tabi saçımın açıklığına takılıp yılanı unutma saydın bunlar olmayacaktı! " doruk elindeki yılanı bırakmadan sertçe bana baktı. Yüzündeki damarlar yine belirginleşmeye başlamıştı bile ama o mavi gözlerine baktıkça Boğuluyordum . Gözlerini gözlerimden ağırmadan Yerden kalkarak boğuk sesiyle konuşmaya başladı.  "Can çadırı topla istersen çıkalım  bir yol bulup burdan çıkalım alevde benden kurtulsun!" elinde sarımsı bir renk ile kısa bir uzunlukta olan yılan ile çadırdan çıktı.


Evet papatyalarım  bu bölüm nasıldıı oylamayı unutmayalım sizleri çok seviyorum .

ya ölü ya sağ ( DÜZENLENİYOR) Where stories live. Discover now