8 - Seni görmek güzeldi.

5 1 0
                                    

İyi okumalar diliyorum :)

"Seni buraya…" dedi sırıtarak. "...ben getirdim, Lara."

Ne?

Nasıl yani, bildiğimiz buraya, bu dünyaya beni o mu getirmişti? Ama neden yapmıştı bunu? Ben orada düzenimi kurmuştum, hayatıma devam etmiştim. Her şey daha da iyi olacakken, geleceğim daha da iyi olacakken neden başka bir dünyaya  gitmek zorundaydım? Daha iyi günlerimi bile yaşayamamıştım.

"Sen…"  dedim tamamen ona odakladığım gözlerimle. Ona bakakalmıştım. "Ciddi değilsin değil mi?"

Orada bir hayatım vardı, kendimi geliştirmek için çabaladığım bir hayatım vardı. Hayatımı daha iyi bir yere çevirmek için verdiğim onca uğraştan sonra başka bir hayatta yeniden mi başlıyordum yani, bu bir iyilik değildi. Eğer öyle olduğunu sanıyorsa.

"Ciddiyim…" dedi başıyla onaylayarak. Sanki yaptığı şeyle gurur duyuyor gibiydi, bu gurur duyacağı bir şey değildi ki. Buraya geldiğimden beri zayıf halimi hatırlamaktan başka bir şey yapmamıştım, neredeyse üç kere ölümle yüzleşmiştim. "...hem de hiç olmadığım kadar."

"Neden?" diye sordum. "...neden yaptın bunu?" sakinliğime ben bile şaşırıyordum, içimde olan sinir ile dışa yansıttığım sakin halim birbirine hiç uymuyordu.

"Seni oradan kurtardım…" dedi gülümseyerek. "...teşekkür etmeni bekliyordum aslında, yıllarca sesini birinin duyması için yalvardın, kurtarılmak istedin…" ellerini açıp havayı gösterdi. "...artık buradasın, yeni bir dünyada kendini gösterebileceğin bir dünyada-"

"Dur orada ne?" Kurtarmak mı? Ne kurtarması? Beni kurtarmış mıydı? Ben oradaki halimden mutluydum. Hayatım zor olabilirdi fakat yanımda Hera vardı. Kendi tırnaklarımla kazıdığım başarılarım. Beni düşürmeye çalışan onca insana rağmen ayakta kalışımın izleri vardı. "...sen neyden bahsediyorsun? ben kimseden yardım istemedim." dedim kaşlarımı çatarak.

"İstedin… milyonlarca kez istedin, Lara." dedi Ladon gülümseyerek. "...geç olduğunun farkındayım fakat her şeyi düzelteceğim, ben sana yardım ettim. Şimdi senin de bana yardım etmen gereken konular var, sadece..." Zorlana zorlana konuştu."...konuşmamız gerekiyor."

"Konuş o zaman…" dedim sakinleşmeye çalışarak. Sinirimi kontrol edemiyordum, karşımdaki bu çocuğa hiç kimseye olmadığım kadar kızgındım."...senin için ayıracak saatlerim yok."

"Gözlerini kapat…" dedi Ladon, ben ise ona bakmaya devam ediyordum, ne yapacaktı gözlerimi kapatınca? "...kapatsana gözlerini." diye tekrar etti sinir olmuş bir şekilde.

Gözlerimi devirdim ve sonrasında sıkıca kapattım, onun soğuk elleri ellerimi tuttu ve kulağıma bilmediğim dilden kelimeler fısıldadı. Bunların büyü kelimeleri olduğunu tahmin ediyordum, o bir büyücüydü sonuçta.

En sonunda rüzgarın saçlarımı okşadığını hissettim. Gözlerimi yavaşça açtım, artık açabilirdim sanırım.!

Gözlerimi açtığımda daha önce hiç görmediğim büyük bir odadaydım. Bizim kaledeki süslü odalara hiç benzemiyordu fakat çok daha farklı bir havası vardı buranın. Sanki her tarafta sihir hakimmiş gibiydi, dolapta iksirler, garip bir sürü şey vardı. Yanda koltuklar çalışma masaları, dağınık fakat gördüğüm en mistik yerlerden biriydi. Bir büyücünün mekanı olduğunu fazlasıyla belli ediyordu.

"Evime hoş geldin…" dedi Ladon. "...nedense burayı sevecekmişsin gibi geliyor."

Haklıydı da, burayı sevmemek imkansız gibi bir şeydi. Öyle harika ve güzel gözüküyordu ki her yer resmen büyülenmiştim. Dağınık fakat kendi halinde çok mistik ve güzel bir yerdi, gerçekten öyleydi ve beni büyülemişti  fakat konudan çok da sapmamak lazımdı. 

Olseian'ın LanetiWhere stories live. Discover now