6 - Bana başka çare bırakmadın.

3 1 0
                                    

Bir hafta geçmişti.

Bu hikayenin içerisine sıkışalı tam bir hafta oluyordu, bu interaktif filmde seçimlerimi yaparken yaşadığım olayları hatırlamaya çalıştım, Ladon'la ilk nasıl karşılaşmıştım?

Hafızamı zorlamaya çalışıyordum fakat bu filmi hatırlamak her geçen gün giderek zorlaşıyordu. Sanki olanlar anılarımdan silinip götürülüyormuş gibi hissediyordum.

Paris ve Daemon zaten filmin en başından beri ana karakterin yanında dolaşıyordu, karakterle aynı evdeydiler, onları bulmak için çaba harcamıyordunuz. Diğer karakterler için ise; dışarı çıkman gerekiyor ve onları bulman gerekiyordu.

Rhea'dan seçim hakkımı sonuna kadar kullanıp film boyunca uzak durmuştum, Hera'yı iyice dinleyip seçimlerimi onun olmadığı yönler doğrultusunda vermiştim. İlk baloda bile onun geleceği korkusuyla birlikte kendimi seçenekleri seçerken çok saçma bir belanın içerisine atmıştım.

Hatırlamıştım şimdi! Ladon'la ilk defa İkinci prens'in doğum gününde karşılaşmıştım. Veliaht prensin doğum gününe gelebileceği korkusuyla dışarıya çıkma seçeneğini seçmiştim fakat Veliaht prens filmde İkinci prensin doğum gününe gelmemişti. Onun geleceğini umup kapıyı koruyan muhafızlarla karşılaşmıştım.

Ne hikmetse bir yanlış anlaşılmayla olay bana saldırmalarına dönüyordu, Ladon ilk orada gösteriyordu kendini. Büyü gücüyle ana karaktere saldıran muhafızı yere seriyordu, fazla bir güç gösterisiyle birlikte ana karakteri kurtarıyordu. Sonra tanışıyorduk ve aşk ölçer inanamadığım bir artışla gidip harita tamamlanıyordu.

Anlayamadığım tek şey Veliaht Prens'in partiye gelmesiydi, partiye en başından gelememeliydi, hikayede de partiye gelmemişti. Partiye gelmemeliydi ve partide bulunan muhafızlar ise ortada sıkıntı çıkarıp Ladon'un duruma el atmasına yol açmalılardı.

Nasıl olduysa Rhea içeri girmesini engelleyen her muhafızı öldürerek girmişti partiye, Ladon ise hala ortalarda yoktu.

Karakter virüslü olduğundan dolayı mıydı, bir tür hata mı oluşmuştu hikayede? Hera onun hatalı olduğunu söylemişti. Hikaye örgüsü gitmesi gereken şekilde değildi, bir şeyler yanlış gidiyordu. Filmde olan ne varsa hepsi farklı gidiyordu.

Gerçi benim hikayeyle ilgili bildiğim tek şey Ladon'la geçirilen romantik sahnelerdi fakat onunla hala karşılaşamamıştım. Üç kere ölüm tehlikesi içerisinde kalmıştım, bu yeterli değil miydi beni kurtarması için?

İlkinde Veliaht Prens Rhea tarafından neredeyse boğularak öldürülecektim, ikincisinde ise metrelerce yükseklikten düşme tehlikesiyle baş başa kalmıştım, sonuncuda ise sokaktaki bir adam tarafından tam anlamıyla saldırıya uğrayacaktım. Düşününce ilki dışında diğer iki tanesinde Ladon'un çıkmasına fırsat verilmeden ben başkaları tarafından kurtarılmıştım. Tehlikede olduğum bir sürede onun beni kurtarmasına izin verilmeden başka karakterler girmişti araya. Ne yapmalıydım peki bu durumda? Onu getirebilmek için kendimi tehlikeli durumların içine sokmaya devam mı edecektim öylece?

Hayır, yeterince korkmuştum.

Eğer gelmiyorsa benim de farklı bir yol izlemem gerekirdi, belki de ondan şimdilik vazgeçmem daha iyi olurdu.

Hikayenin içerisi gibi değildi burası, hikayede herkes çok kibar ve fazla tatlıydı. İnsana sevilebileceğini hissettiriyordu, ev hissiyatını veriyordu. Gerçekte ise Paris ve Daemon üstlenmeleri gereken 'destekçi tatlı kardeş' rolünü üstenmiyorlardı. Bildiğin huysuz, sinirli iki aptalla aynı evde tıkılı kalmıştım. Filmde bunların hiçbirisi gösterilmemişti.

"Esila, şu lanet yemeğinle oynamayı bırak..." dedi Paris sinirle. Bir psikiyatriye görünse iyi olabilirdi, tabi bu dünyada onlardan varsa. Bu kadar sinir insana fazlaydı, bir insan nasıl her zaman böylesine öfkeli olabilirdi? "...yemeyeceksen de kalk git masadan."

Olseian'ın LanetiWhere stories live. Discover now