PALYAÇO [GAY]

Fifty three

" Neyse ya..." dedim konuyu kapatarak.Ortam çok fazla gerilmişti.
" Biz Tekin'le biraz dışarı çıkacağız."

Tekin sözlerimle arkasını dönüp bana anlamamış bakışlar attı.
" Ne dışarısı Batı? Havamda değilim bugün boşver." dediğinde göz devirdim.

" Çıkacağız dışarı." dedim kaşlarımı çatarak. " Önemli bir iş var,ikimiz gitmeliyiz."

Şahin'e bakıp göz kırptım.Şahin yapacağım plandan pek memnun olmasa da ısrarlarıma ve triplerime dayanamadığı için salmıştı beni.Gözleri bendeyken
'Bu çocuk akıllanmaz' der gibi kafasını salladı.

Ben Batı'ydım, palyaçoydum.Ve şimdi palyaçoluğumu yapmamın tam sırasıydı.

" Evet Tekin, ikiniz gidin." dedi Şahin kenardan.Tekin Şahin'e itiraz edemeyeceği için kafasını salladı.

" Peki patron." dedi isteksizce.

" Gel Tekin hazırlanalım biz." deyip yanına yürüdüm ve koluna girdim.Onu da peşimden orta kata çıkan merdivenlere çekiştirdim.

" N'oluyor oğlum?" dedi Tekin şaşkınca. " Bizim önemli ne işimiz var?"

" Anlatacağım gel." dedim ve Tekin'in odasına doğru yürüdüm.

" Yönelimini doya doya yaşamaya hazır mısın?" Odaya girmeden önce gülerek konuştum.Tekin bana 'ne diyo bu?' bakışı atarken ikimiz de odaya girdik.Tekin odanın ortasında durmuş meraklı yüz ifadesiyle benden bir açıklama bekliyordu.

Kapıyı dans ede ede ahenkle kapattım ve sırıtarak ellerimi birbirine sürttüm.
" Eveet planı anlatıyorum.Bak şimdi cınım..."

°°°°

" Yapacaklarını iyice anladın mı?"

Özel olarak tuttuğum adama bakarken adam kafasını olumluca salladı.

Tekin'in dehşete düşmüş ifadesi çarşıya indiğimizden beri,daha doğrusu planımı ona anlattığımdan beri yerini korurken bakışları bendeydi.

" Bunun bir oyun olduğunu babam öğrenirse götüne bomba düzeneği kurar, her sıçtığında içinde havai fişekleri hissedersin." dedi garip bir sesle.

Söylediği şeyle yüzümü buruşturdum.
" Bu nasıl örnek amına..."

" Babamın bomba uzmanı olduğunu hatırlatıyorum sadece,hani unutmuş gibisin." dedi.

" Unutmadım Tekin merak etme." dedim göz devirirken.
" Ayrıca oğlunun hayatı söz konusu, seni bulduğunda böyle şeyler gelmeyecektir aklına.Seni..senin sandığından daha çok seviyor, değer veriyor farkında değilsin."

" Yinede bu yaptığımız içime sinmiyor." dedi Tekin sıkıntıyla.

" Yersiz sıkıntını bir yere bırak, kendine gel." dedim omuzuna hafifçe vurup.

Tekrar önümdeki adama döndüm.
" Ara." dediğimde anında telefonunu çıkarıp Recep abiyi aramaya koyuldu.

Bir kafeye gelmiştik.Ne kadar rahat gibi gözükmeye çalışsam da heyecan ve stresten dilim damağım kurumuştu.

İlerideki masaya sipariş bırakan garsonu görünce ona doğru ıslık çaldım.Garson sesin nereden geldiğini anlamaya çalışır gibi etrafa bakınırken gözlerimiz buluştu.

Elimi kaldırdım.
" Abi be çay veresen...çay." dedim  elimle de çay işareti yaparak.
" Üç tane."

Garson gülümseyerek bir kafa işareti yaptı ve mutfağa doğru gitti.

" Alo Recep Beyle mi görüşüyorum?" Adam konuşmaya başladığında ona dönüp sohbete odaklandım.

" Recep bey ne amına koyayım? Adamı tehdit edeceksin.Atarlı giderli konuşman lazım." diye fısıldadım sinirle masada adama doğru eğilerek.