Solarya'nın aşağılarında,
yapayalnız uzanan tuhaf bir şehirde.
İyinin, kötünün Daha da kötünün,
Ve en iyinin ebedi ve ezeli,
Uykularının vardığı yerde.
İşlenmiş bir günah. Atılan bir zar.
Galip gelen bir şeytan.
Kayıp bir bebek.
Uzaklarda.
Ço...
Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.
AS.
IV. "İKİ SİLAH BİR KURŞUN"
Darkside-Neoni
❧
Tik tak, tik tak...
Erva diye bir kız beni hazırlıyordu. Persus'daki Karteldendi. Gözlemlediğim kadarıyla tatlı bir kızdı. Gözlerinde Deniz'i görmüştüm ve insanlara kolay ısınamayan ben ona karşı önyargılarımı kırmıştım.
Aynın önünde durmuş yandaki yansımamı izliyordum. Vücudumu ikinci bir deri gibi saran bir kıyafet vardı. İnceydi ama sıcacık tutuyordu. Bir bütündü kıyafet. Sarı, uzun saçlarımı sıkı bir atkuyruğu yapmıştım. Erva, kocaman bir çanta açtı. "Kendine bir silah seç, Kayan Yıldız." Erva'nın sesini duyunca ona döndüm. Bir başkası öyle seslenince garip hissetmiştim.
"Asterya." diye düzelttim onu, açtığı çantaya baktım. Gözlerini üzerinde hissediyordum. Orta büyüklükte olan bir silahı aldım, cep bölümüne yerleştirdim. Boy aynasından kendime baktım.
Nereye gittiğimizi sorduğumda Vuslat, Mavisel'e küçük bir sürpriz, demişti.
Herkese görev dağılımı verilmişti. Üç kişi gidiyorduk ya zaten.
Ben, Vuslat ve Ezhel.
Oradaki belgelerin resimlerini çekme görevini bana vermişlerdi.
Adım sesleri duydum, ve arkamda birisi belirdi. Bunu çatlak olan boy aynasından görüyordum. Gelen kişi Vuslat'tan başkası değildi. Gözleri aynaya kilitlenmiş doğrudan gözlerime bakıyordu. Ve bende ona bakıyordum aynadan. "Bitti mi Erva?"
"Bitti abi. Dikkatli olum."
Abi diyince nedensizce Vuslat'ın kasıldığını hissettim. Neden?
"Gel sarışın," önden ilerlemeye başladı. Son kez Erva'ya bakarken Vuslat'ın peşinden ilerledim. Ona yetişmem için adımlarını yavaşlatmıştı. Şimdiyse yan yana merdivenlerden iniyorduk. Kocaman binada sadece adım seslerimiz duyuluyordu.
Beraber binadan çıktık, arabaya geçmiştik. Gidiyorduk.
"Mavisel'in sonuna son saatler." dedi mekanik bir sesle. Ve yeniden sigarasını çıkarttı, ateşleyip dudakları arasına bıraktı. Eğleniyordu. Gözleri beni buldu. "Hadi ama, böyle sıkıcı olma. Rahatla. İyi anlaşıp, eğleneceğimize eminim. Eğlence tarzlarımız benziyor."
