V. KAYAN YILDIZ RESTİALİ

2K 158 301
                                    

AS

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


AS.

V. "KAYAN YILDIZ RESTİALİ"

Afraid-The Neighbourhood

Kafamın içindeki sesler o kadar güçlüydü ki, susmuyorlardı. Kızgınlardı, acı çekiyorlardı.

Kabuslar pençelerini zihnime geçirmiş, düşüncelerimi deşiyordu.

Bazen zihnimde saklanan düşünleceler beni korkutuyordu. Kapalı odalar arkasına sakladıklarım beni yıkmak için an kolluyorlardı.

Başımın altındaki yastığa daha da sarıldım, gözlerimi sıkıca yummaya çalıştım. Kirpiklerim sızlıyordu.

Beni rahat bırakmayan o ses kafamın içinde kendini gösteriyor yine. Susturmaya gücüm yetmiyordu. Kafamın içi şimdi bir harp meydanı, düşünceler birbirini katlediyor. Kulaklarımdan bir çığlık yankılanıyor, annemin ninnisi. Anne. Al bu sesleri benden.

Hızla doğrulurken nefes nefeseydim, Göğüsüm hızla kalkıp inerken bir an oksijenin dudaklarımda sıkışacağını düşündüm. Elim boynuma gitti.

Geçti Aster, alışıksın sen kabuslu gecelere. Saat üç ve beşlere. Üstelik yatağın altındaki öcülere.

Yanımda büyük bir bedenin varlığını hissettim, gölgesini. Nefes alışverişlerini. Başımı hafifçe çevirdim. Buradaydı.

Dışarıdaki ay ışığı yüzüne vuruyor, bir yarısını aydınlıkta, diğer yarısını karanlıkta bırakıyordu. Kafasını hafifçe geriye yatırmıştı, tekli koltukta oturuyordu. Dudaklarının arasında olan bir şeyin sigara olduğunu adım gibi biliyordum. Ve beni izliyordu.

Kurumuş dudaklarımı ıslattım, yüzünün yarısını görememem ona öyle bir hava katıyordu ki. İliklerime kadar ürpersem de hoşuma gidiyordu. "Çok kabus görüyorsun," diye mırıldandı. Aldığı nefeslerden sigarasını derince içine çektiğini anladım. Dumanını havaya verdi. Ve yayıldı.

"Sen görmüyor musun?" diye mırıldandım, yeni uyandığımdan sesim boğuk çıkmıştı. Fazlasıyla hemde. Onun dipsiz kuyuları beni içine doğru çekerken yapabileceğim tek şey derince nefes almaktı.

"Bazen, yaşadığın şeyler yüzünden kabusların sana hafif gelir." Sigarayı içine çekti. Üfledi. Kendimi zehirledi. Beni zehirledi. Bizi zehirledi.

"Gelir mi?"

"Gelir."

"Yaşadığımız şeyin ağır olup olmadığını nereden anlayacağız peki?" diye mırıldandım, tokam bileğimde asılıydı. Elimle onu çekerek bileğime vurmasını sağlıyordum. Bir süre sessiz kaldı, sonrasında konuştu. "Eğer, olayın içinde vedasız gidişler varsa... Sebepsiz kabuslar vardır, sarışın."

ASTERYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin