ASTERYA

XIII. TAHTINA DÖNEN KRAL

İyi okumalar herkese.🤍

AS.

🔏

XIII. "TAHTINA DÖNEN KRAL"
"Kapıların yüzüne kapanmasından
korkuyorsan, kapılardan uzak dur."

Mother Mother-Burning Pile

❧

21 Aralık, en uzun gece.
Sadece sekiz kelime, dört hece.

Belki de evrenin kaderini değiştirecek o bebeğin anne rahminden dünyaya düşüş anı.

Bu yüzden en uzun gece.

21 Aralık, adının arkasına saklanan bir kalkana ihtiyacı yoktu. Onun zırhı isminin anlamı kayan yıldız olan bebekti; Asterya.

Kayan yıldız, her daim kayar.

O günde bir yıldız kaymış, bir bebek dünyaya gelmiş. Solarya şehrinde doğmuş. Diğer bebeklere kıyasla öyle çok ağlamışki, belki de çekeceği acıları çoktan bildiğindenmiş.

Öyle bir efsane varki, doğmadan önce yaşayacağımız her şey kulağımıza ninni gibi fısıldanır, doğan bebekler o yüzden ağlar.

Genç kadın, saçları resmen güneş sarısı olan bebeğini kucağına almıştı. Öyle güzel bakıyordu ki kızının yüzüne. Doktorlar onu ayıltmak için sol yanaklarını birbirlerine sürtmüştü. Bu kadardı işte. Bir kızı olmuştu. Ayağı yere sağlam bassın istiyordu kızının, bu yüzden güçlü, yenilmez ve aşılmaz bir isim koyacaktı kızına. Kimseye boyun eğmeyecekti— kendi aksine, sadece kendini tanıyacaktı. Sadece kendini umursayacaktı. Kaçacaktı. Her daim kaçacaktı. Ama yaşayacaktı işte.

Yirmili yaşlarının sonunda olan adam bir anda odaya girdi. Bebek doğmuştu. Boğazındaki yanma hissiyatı gitsin diye tekrar tekrar yutkundu. Baba olmuştu. Yaklaştı bebeğe, kadın dolu gözlerle adama bakarken bebeği uzaklaştırmaya çalıştı. "İlteriş, yapma." fısıldadı, izin veremezdi. Olamazdı.

"Ver, Alina. Zorluk çıkarma. Yeni doğum yaptın. Canını yakmak istemiyorum."

"İlteriş," gözleri bir oluktu şimdi. "Kızımız o bizim, yapma. Gerekirse ölelim, ama yapmayalım."

Ruhundaki yıpranma çok korkunçtu. Saçlarını karıştırdı. Ona baktı. "Bir şey yapmayacağım, ver şunu."

İşte bu kadar kolaydı bir bebekten bahsetmek.

"İris, ismi İris olacak." dedi Alina. Karnına saplanan ağrıyla yüzünü buruşturmuştu. Sessizce inledi. Güzeller güzeli kızına baktı. Bembeyaz bir teni vardı, yanakları çilek gibi kızarmış, saçları ise sarıydı. Gülümsedi yaşlar içinde kızına. Burnunu öptü.

Bir bebek doğdu, bir kadın ağladı,
bir yıldız kaydı.

Alina, istemeyerek de olsa kızını babasına ürkek ellerle verdi.

İris Ramona.

Akrep, yelkovan.
Kaçma, sadece kovalan.