3 🕊

28.8K 1.2K 89
                                    

Multi: Deniz
Keyifli Okumalar :)

Bu bölümde 3 kişinin ağzından anlatma var. Kısa sürüyor zaten karışıklık olmasın. ♥ 

Nazlı uyku sersemliği ile kafası oturduğu yerde gidip gelirken ben ağlayacak kıvama gelmiştim. Nazı bu durumda bile rahatça uyuyabiliyordu anlamış değildim. Deniz'e bir bakış attığımda sinirle bize baktığını görmüştüm. Onun neden burada olduğuna gelirsek de bizi ayırmak isterken o da yanlışlıkla kavgaya karışmıştı. Haliyle karakolluk olduğumuz içinde bize sinirliydi. Tabi, partisi mahvolmuştu. İçeride başlayan kavga bahçede polislerin gelmesi ile son bulmuştu.

''Kaydınızı yaptım. Şimdi gelelim kavganın sebebine. Kim başlattı kavgayı?''

Ben kafamı bize soru soran polis memuruna çevirirken Nazlı'ya yandan bir bakış atmıştım. Hala uyukluyordu. Polis memuru hala uyuklayan Nazlı'yı görmüş ve kaşlarını çatarak elini masaya vurmuştu. Çıkan sesle ben bile ürkerken Nazlı yavaşça gözlerini açmıştı. Nerede olduğunu anlamak istermiş gibi etrafına baktığında karşısında polis memurunu görmüştü.

''Hazır uyanmışken soruma siz cevap verin. Kavgayı kim başlattı?''

Nazlı etrafına bakarak arka masada ifade veren kızı göstermişti eliyle. '' O kız başlattı.'' Ben derin bir iç çekerken bir an önce buradan çıkabilmek için içimden dualar ediyordum. Nazlı rahat bir şekilde arkasına yaslanırken gözleri bir anda fal taşına dönmüştü.

''Evet. Suçladığınız bayan da birazdan sizi suçlayacak. Bakalım kim kazanacak.''

Polis memuru konuşurken Nazlı beni dürtmeye başlamıştı bir anda. ''Bahar. Karşı kapıya bak çabuk!''

Tam karşımızda duran kapıya baktığımda sabah siyah spor arabadan inip bizi izleyen siyah takım elbiseli adamı görmüştüm. Bu adam deli gibi bizi mi takip ediyordu ya?

''Bu sabahtan beri bizi mi takip ediyor ya? Sapık mıdır nedir?''

Deniz bize merakla bakarken o da gözlerini kapıda bizi izleyen adama çevirmişti.

''Hazır karakoldayken onu şikayet etsek mi?''

Nazlı'nın söylediği şey ile hızlıca kafamı sallamıştım. ''Adamın bizi karakola kadar takip edecek cesareti var. Ayrıca ifade verirken polis memurunun bize inanacağına hiç umudum yok!''

Biz fısıldaşırken polis memurunun elini hızlıca tekrar masaya vurmasıyla ''Kendi aranda fısıldaşma!'' diye bağırması bir olmuştu. Biz yerimizden sıçrarken bizi takip eden adam bize doğru geliyordu. Biz olduğumuz yerde pusarken Deniz adama dik dik bakmakla meşguldü.

''Bizi buradan çıkaracak ama ondan sonra bize ne yapacak?''

Adam bize sırıtarak baktığında ne kadar tatlı bir suratı olduğunu düşündüm ama daha sonra hemen kafamdaki düşünceleri bir kenara atmıştım. En çok da böylelerinden korkacaktın.

Adam gelmiş polis memuruna birkaç şey söyledikten sonra gülerek bize dönmüştü.

''Tamam kızlar gidebilirsiniz. Ama bir daha ki sefere sizi nezarethaneye atarım ona göre!''

Polis memuru bize bir ikazda bulunduktan sonra kalkıp gitmişti.

''Haydi kızlar gidelim.''

Biz adamın önüne geçtiğimizde kızlarla kol kola girmiştik. Adamın duyamayacağı bir tonda kızara fısıldamıştım.

''Dışarı çıkar çıkmaz hepimiz farklı yönlere koşacağız tamam mı? Yollarımız ayrılsa bile güvenli bir yer bulana kadar arkamızı dönmek yok. Bu adamın ne yapacağını bilmiyoruz.''

Kızlar kafalarıyla beni onayladıklarında derin bir nefes alış ve kendimizi dışarıya atmıştık. Adam arkamızdan gelirken o daha ne olduğunu anlamadan ''Şimdi!'' diye bağırmış ve kızlarla farklı yönlere doğru koşmaya başlamıştık. Arkamızdaki adam şaşkınlıkla arkamızdan bakarken biz çoktan yollarımızı ayırmıştık.

Ben kızlardan ayrıldıktan sonra kendimi hızlıca bir sokağa atmıştım. Hava o kadar karanlıktı ki sokaktaki loş ışık bile yolumu aydınlatmıyordu. Resmen hayatımın en kötü gününü geçiriyordum ki ayakkabımın ayağıma vurmasıyla ağzımdan bir küfür savurmuştum. En sonunda bu acıya daha fazla dayanamayacağımı anladığımda hızlıca ayakkabıları ayağıma almış ve tekrar koşmaya başlayacaktım ki kolumdan tutan elle geriye dönmek zorunda kalmıştım.

''Sakin ol.''

''Bırak beni yoksa çığlık atarım!''

Adama baktığımda bu bizi takip eden adam olmadığını fark etmiştim. Neler oluyordu böyle?

''İyi misin?'' Adam ayağımı göstererek sorduğunda garip bakışlarla ona bakmaya başlamıştım.

Ben adama gergince kafa sallayarak onayladığımda arkamda duyduğum başka bir sesle arkamı dönmek zorunda kalmıştım. Birisinin bana doğru geldiğini görebiliyordum lakin karanlıktan yüzünü seçmem çok zordu. Tam ağzımı açıp bir şey söyleyecektim ki ağzıma kapatılan bez ile gözlerim korkuyla açılmıştı. En son gördüğüm şey ise bana gülümseyerek bakan yakışıklı bir adamdı...

................................

Koşmaktan nefes nefese kalırken Deniz ve Bahar'ın başarıyla kaçıp kaçamadıklarını düşünüyordum. Arkamdan duyduğum adım sesleriyle ne yapacağımı şaşırırken gördüğüm ilk sokağa saparak kalabalık bir sokak olmasını ummuştum fakat sokakta sokak lambası bile adam akıllı yanmıyordu. Bitki bile yoktu, sırf çöp!

Biraz daha koşturduktan sonra iki tane sokak çıkmıştı karşıma. Hiç düşünmeden sola saptığımda ağzımdan bolca küfürler çıkmıştı. Gire gire çıkmaz sokağa girmiştim. Mecburen durmak zorunda kaldığımda geri dönmeyi düşünmüştüm fakat adım sesleri çoktan yakınıma gelmişti bile.

En sonunda sokağın başında gözüken adam derin bir nefes alarak bana doğru yaklaşmaya başlamıştı.

''Yakalandın.'' diyerek sırıtmıştı.

''Farkındayım.'' diyerek ondan korkmadığımı göstermek istemiştim. Fakat ne olursa olsun bir erkek kuvveti ile baş etmem imkansızdı.

''Benden ne istiyorsun?'' diye sormak zorunda kalmıştım. O bana yaklaştıkça bende ondan uzaklaşıyordum.

Adam sokağın ortasında insanları gerçekten etkileyebilecek şekilde bir kahkaha atmıştı. Fakat son söylediği sözler beni resmen çileden çıkarmıştı.

''Seni.''

..........................

''Hadi ama benim ne suçum var ya!'' diye içimden sitem ederken bir daha Bara ve Nazlı ile bir şey yapmamam gerektiğini tekrar anlamış olmuştum. Nefes nefese kalmış ve en onunda dayanamayacağımı anladığımda kendimi banklardan bir tanesine atmıştım. Daha fazla koşacak mecalim kalmamıştı.

Aniden yanıma oturan kişi ile yerimden sıçrarken ''Sen kimsin?'' diye sormuştum. Çünkü bu karakoldaki adam değildi.

Adam derin bir nefes alarak sinirle bana dönmüştü.

''Asıl sen kimsin? Sizin yüzünüzden izin günümde bile dinlenemiyorum ya!''

Ben şaşkınlıkla beni azarlayan adama bakarken ağzımdan bir ''Pardon?'' kelimesi çıkmıştı. Deli midir nedir herkeste beni buluyordu!

Adam bakışlarını bana çevirdiğinde söylenmeye devam ediyordu.

''Bak benimle gel ki olay kapansın tamam mı? Bende böylece eve gidip uyuyabilirim.''

Adamın ne dediğine dair hiçbir fikrim yoktu.

''Seninle falan gelmiyorum.'' diyerek bacak bacak üstüne atmıştım.

''Yani zor kullanmam gerekiyor, öyle mi? Tamam!'' Bunu söyleyerek sırıttığında geri çekilmekten başka bir şansım yoktu...


Bölüm Düzeltildi.

Sahte Gelin (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin