44 🕊

1.1K 56 0
                                    

Yaklaşık yarım saat geçmişti ki ben gergince gecenin karanlığında sadece ufak bir sokak lambasının aydınlattığı bir parkta tek başıma oturuyordum. Baran ve diğerleri çoktan saklanmışken ben adamların gelmesini bekliyordum. Aslında fazlasıyla gergindim. Kimin geleceğini bilmiyordum. Belki beni direkt kaçırmaya teşebbüs edeceklerdi. Babam dediğim adama yine de güvenmek tamamıyla bir hata olabilirdi.

Koca parkta iki tane araba gözüme çarpmıştı. Parkın girişine doğru geliyorlardı. Ben onları izlerken, arabadakiler çoktan aşağıya inmişler bu tarafa doğru geliyorlardı. Oturduğum yerde hareketlenmeye başlamıştım gerginlikten. Bir yandan korkuyor bir yandan da neler olacağını kestiremediğimden dolayı yaşadığım belirsizlik vardı içimde. Fakat Baran elimi havaya kaldırdığımda koşarak yanıma geleceklerini söylediklerinden dolayı az da olsa rahattım. Dört beş tane adamın bana doğru geldiğini görmek bile beni gererken iyi ki tek başıma gelmediğimi bir kez daha anlamış olmuştum. Birilerinin sizi koruduğunun bilincinde olarak bir güç hissediyordunuz. Korkunuzun en aza indiğini hissedebilirdiniz.

''Bahar?''

Adamlardan birisi en önde durarak ismimi söylediğinde kafamı sallayarak ona bakmıştım. Üzerinde jilet gibi bir takım elbise vardı ve gülümseyerek bana bakıyordu. Bakışlarından beni tanıyormuş gibi bir hali vardı. Diğer adamlar arkalarında dururken o gelip tam önüme oturmuştu.

''Benim kim olduğumu bilmiyorsun değil mi?''

Kafamı sallayarak onu onayladığımda hafif bir gülümseme ile cebinden bir telefon çıkarmıştı. Telefonunda bir şeyler yaptıktan sonra telefonu bana uzatmıştı. Telefonu yavaşça elime alarak ekrandaki fotoğrafa odaklanmıştım. Annem olduğundan emin olduğum bir kadın kucağında bir bebek tutuyordu. Kucağındakinin ben olduğuma emindim. Çünkü aynı fotoğraf bende de vardı. Fakat fotoğrafın devamı da vardı. Annemin yanında babam ve babamın yanında da bir erkek çocuğu duruyordu. Fotoğrafın orjinal hali bu olmalıydı ki bende sadece annem ve benim olduğum kısım vardı. Gerisi yırtılmış bir şekildeydi.

''Nedir bu?'' diye sorduğumda karşımdaki adam hızlıca bileğimden yakalamış ve kol kısmını kıvırmıştı.

''Doğum leken tam da tahmin ettiğim yerde.'' diyerek kendi kolunu da sıvazlamıştı. ''Çünkü aynısı bende de var.''

Şaşkınlıkla hem onun bileğine hem de kendi bileğime bakıyordum. Onun doğum lekesinin üzerinde bir dövme olmasına rağmen rahatlıkla doğum lekesini görebiliyordum. Hızlıca elimi onun elinden kurtardığımda endişemi anlatmak mümkün değildi.

''Ne demek oluyor bu?''

Kardeşim olduğunu tahmin ettiğim adam telefonu geri cebine koyarken bu sefer iki elimi de yakalayıp kendi elleri arasına almıştı.

''Şaşkın olduğunun farkındayım ama sana şunu söyleyebilirim ki hayatımı yıllarca seni arayarak geçirdim Bahar. Babamdan nefret ettiğinin de gayet farkındayım ama ben babam gibi değilim. Ben her zaman sana değer verdim.''

Hayır, bir dakika, her şey şu anda o kadar hızlı gelişiyordu ki, kendisini kardeşim olarak tanıtan adam karşıma geçmiş bir anda beni yıllarca aradığından bahsediyordu. Babamla buluşmam gereken yerde bir adam karşıma geçmiş fotoğraftaki erkek kardeşim olduğunu söylüyordu.

''Herhalde şu anda bu zırvalıklara inanmamı beklemiyorsun değil mi? Kardeşim olduğundan bile haberim yokken, şimdi böyle bir gerçeğin ortaya çıkması çok saçma. Şu anda benim babamla görüşüyor olmam gerekiyordu, senin gibi bir yabancıyla değil.''

''Adım Önder. Öncelikle ismimle başlayalım. Biraz hızlı başladığımızın farkındayım ama babam geldiğinde bu konuşmaları yapamayacağız.'' diyerek etrafına baktı. Daha sonra cebinden bir kağıt çıkararak bana uzattı.

Sahte Gelin (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin