38 🕊

2K 148 11
                                    

Arkadaşlar çok geç geldiğinin farkındayım ama gerçekten yazacak bir vakit bulamadım. Sabırla beklediğiniz için çok teşekkürler. Sahte Patron'a da bugün yarın yeni bölüm gelecek umarım beğenirsiniz 🙏🏻😍
Medya: Yiğit

Can sıkıntısıyla odamın balkonundan bahçeyi izliyordum. Kızlar tatilden çoktan dönmüşlerdi ama evde hiç biri yoktu. Hepsi bahanelerini kullanarak benden kaçınırlarken ben moralim bozulmuş bir şekilde evde pinekliyordum.
Baran ve diğerleride şirkete gittiklerinden dolayı evde kimse yoktu. Başıma diktikleri Yiğit dışında. Çocuk tam bir robottu. Bir kere bile güldüğünü görmemiştim.

Gözlerimi saate kaydırdığımda çoktan öğlen olmuştu. En sonunda odamdan çıkmaya karar verdiğimde zilin çalmasıyla aşağı kata inmiştim. Yiğit çoktan kapıyı açmış ve kapının önünde birisiyle kavga etmeye başlamıştı. Merakla kapıya yanaştığımda gülerek Yiğit ile dalaşan Ulaş'ı gördüm. Oğlum sen daha uslanmadın mı ya?

"Bahar!" dedi gülerek. Ben gözlerimi devirirken arkamı dönüp gideceğim sırada tekrar seslenmişti.

"Seninle konuşmam lazım Bahar." demesiyle Yiğit bir anda önüne geçmiş ve benim yerime konuşmuştu.

"Konuşamazsın."

"Ne demek konuşamam."

"Yengemle konuşamazsın bu kadar basit. Şimdi çık dışarıya."

"Yenge?"

"Baran Bey'in eşi bu yüzden yenge diyorum."

"Daha eşi olmadı ama?"

"Bu seni hiç alakadar etmez."

Yiğit'in cevap verme şekli beni içten içe güldürürken Ulaş'ın çabaları boşa gidiyordu. Eve girme yasağı vardı ve ona rağmen gelmeye cesaret etmişti.

"Ne istiyorsun Ulaş?" dedim bıkkınca. Gerçekten onunla konuşmak istediğim tek bir konu bike yoktu. Halim de yoktu zaten.

"Ayakta mı konuşacağız?" diye sorduğunda kafamı sallayarak gülümsedim.

"Eve giremeyeceğine göre?"

"Çok kötüsün." dedi ve surat astı. Umrumda olmayaraktan söyleyeceklerini beklemeye koyuldum fakat gözlerini bir türlü Yiğitten ayıramıyordu.

"Bu da yanımızda mı dikilecek böyle?"

Kafamı sallayarak onayladığımda gözlerini devirerek kapının önündeki merdivene oturdu. Elini yere vurarak yanına oturmamı istedi. En azından bu kadarını yapabilirim diye düşünerek yanına oturdum ve ne söyleyeceğini bekledim. Yiğit ise hiç yerinden kıpırdamamış arkamızda dikilmeye devam ediyordu.

"Özür dilerim." dedi bir anda. Şaşırmıştım. Ne için özür diliyordu ki?

"Ne için?" dedim merakla. Açıkcası artık ona karşı bir şey hissetmiyordum bu yüzden özür dilemesinin de bir anlamı yoktu.

"Senden ayrılabilmek için seni aldatıyormuşum gibi davrandığım için." dediğinde sinirlenmiştim. Evet. İki yıl boyunca hiç bir sorun yaşamazken bir anda beni aldatması ile ilişkimiz sona ermişti ki hiç bir pişmanlığım yoktu. Çünkü böylelikle Baran ile tanışmış oldum.

"Artık her şey geride kaldı. Çok da önemli değil." dedim ve ayaklandım. Ayaklandığım gibi bileğimden tutmuştu.

"Neden senden ayrıldığımı merak etmiyor musun?"

Açıkcası bir kaç ay öncesine kadar çok merak ediyordum. Ne hata yapmış olabilirim diye düşünüyordum ama şu anda fikrim tamamen değişmişti.

Sahte Gelin (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin