36 🕊

2.2K 194 32
                                    

Bölüme geçmeden önce bu yazacaklarımı okursanız çok sevinirim. Ben bu hikayeyi yazmaya başladığımda 2016 yılındaydık haliyle pek okunmuyordu bu yüzden ara vermiştim. Fakat sizlerin kitabıma duyduğu ilgi sayesinde tekrar yazmaya başladım. Çok ama çok teşekkürler hem desteğiniz hem de o güzel yorumlarınız için. 😍❤️ 380k olmuşuz bile 🥳 Umarım her zaman beraber oluruz, kitaplarımı severek okursunuz...Unutmayın sizin sayenizde kendimi geliştiriyorum. 😊

Bu yüzdeneeee size uzun mu uzun bir bölüm yazdım. İyi okumalar ❤️

Multi; Egemen ❤️

Bahar yatmaya gideceğini söyleyerek odaya çıktığında bende depoya gitmek için hazırlanıyordum. Uzun zamandır kendi işimi yapmıyordum. Gidip biraz Kjell ile oynamam lazımdı.

"Ali." dedim sessizce. Bahar'ın uyanmasını veya duymasını istemiyordum. "Sen burada Bahar'ın yanında kal. Ben sabaha karşı dönerim."

"Tamam abi." diyerek salona gitti. Egemen'e bir bakış attığımda hemen anlayıp arabayı çalıştırmaya gitmişti. Ceketimi üstüme giydim ve evden dışarıya çıktım. Egemen arabada beni bekliyordu. Hızla onu bekletmeden arabaya bindim.

"Çabuk sür."

.
.
.
.

Depodan içeriye girdiğimde bağırma sesleri duyuyordum. Deponun içerisi o kadar soğuktu ki nefesimi görebiliyordum. Kjell görüş açıma girdiğinde sandalyeye oturtmuşlar ve onu büyük bir kovayla ıslattıklarını gördüm. Bağırması normaldi. Bu soğukta ıslak kim dursa bağırırdı.

"Çekilin." dedim başındaki adamlara. Hepsi birer birer çekilirken Kjell'in önüne geçtim ve güldüm.

"Sen bu hallere düşecek adam mıydın?" dediğimde kaşlarını çatmış bana bakıyordu. Şerefsiz. Birazdan ellerimde öleceğini bilmiyormuş gibi...

"Hiç bir şey bilmiyorsun Baran." dedi titrerken. Ben cebimden çıkardığım muştayı elime takarken korkuyla bana bakmıştı.

"O zaman bende öğrenirim." dedim ve muştalı elimle ona bir tane vurdum. Acıyla kıvranmaya başladığında bende etrafında dönmeye başladım.

"Başlayalım o halde. Seni bana İhsan mı gönderdi?"

Acıyla kıvranırken cevap vermeyeceğini anlamıştım. Bu yüzden bir tane daha vurmuştum.

"Bak dostum(!) eğer buradan sağ çıkmak istiyorsan sorularıma cevap vermek zorundasın."

Kjell ağzından gelen kanı yere tükürdüğünde gülerek bana bakmıştı.

"Ölsem de anlatmayacağım."

"Tamam."

O zaman sen söylesen de söylemesen de buradan senin sadece cesedin çıkacak.

.
.
.
.

Uyuyamıyordum. Vücudum en sonunda pes etmiş ve tüm ağrıları birden bana hissettirmeye başladığında uyumak mümkün değildi. Ayrıca Baran da yanıma gelmemişti henüz. Açıkcası nerede olduğunu bilmek çok da zor değildi. Şu anda hesap soruyor olmalıydı. Elimde olmadan acıyla uzandığım yataktan kalktım ve odadan çıktım. Merdivenlerden inerken salondaki seslere doğru ilerlemeye başladım. Ali televizyonda bir şeyler izliyordu.
Beni gördüğünde hemen ayaklanmıştı.

"Nereye?" diye sorduğunda gülmeden edememiştim. Kaçacağımdan falan korkuyordu herhalde çocukcağız.

"Cehennemin dibine, gelcen mi?" dediğimde gözlerini devirmişti. Kalktığı yere geri otururken bende mutfağa girmiştim. Kendime bir bardak su doldurdum ve ilaç kutusuna ilerledim. Fakat yazıları anlamıyordum ki nereden bilecektim hangisi ağrı kesici?

Sahte Gelin (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin