18.

298 46 171
                                    

YA HEPINIZ BUNLAR NE ZAMAN SEVISICEK DIYOSUNUZ KIM DEDI SIZE BUNLAR SEVISICEK DIYE BELKI BEN SEVISTIRMICEM AAAA

neyse iyi okumalar💗💗

...

Yavaşça Hyunjin'in yanına yaklaşıp oturdu, Hyunjin kafasını Felix'e çevirmeye bile tenezzül etmedi, ayaklarını uçurumdan aşağı sarkıtmıştı. Felix'te aynı şekilde oturup elini Hyunjin'in elinin üstüne koydu.

"Sevgilim..."

Hyunjin bu sefer kayıtsız kalamadı, döndü yavaşça Felix'e. Hâlâ gözleri dolu doluydu Felix'in, hâlâ içinde büyük bir korku vardı. Fakat Hyunjin'in yanında kendini güvende hissediyordu, ona güveniyordu.

"Neden geldin Felix? Evde olman gerekirdi, dışarısı çok tehlikeli."

Bunları söylerken yüzünde bir gram endişe ifadesi yoktu, duvara söyler gibi söylemişti sadece. Felix ise bunu umursamamıştı bile.

"Sen beni korursun, öyle değil mi sevgilim?"

Hyunjin Felix'e birkaç saniye baktı ve sadece başını sallamakla yetindi.

Hyunjin'in içi karmakarışıktı, korkuyor muydu, yoksa duygularından mı kaçıyordu? Sert bir yutkunmayla kendine gelmeye çalıştı.

"Sevgilim, sen nasıl su ülkesine girebiliyorsun? Ülkeler kitabını okumuştum baya zaman önce ve ne su ülkesindekiler ateş ülkesine, ne de ateş ülkesindekiler su ülkesine geçemez yazıyordu. Peki ya sen, sen nasıl geçebiliyorsun?"

Hyunjin artık saklamak istemiyordu Kral'ın biricik oğlu olduğunu, 'Eğer Felix gerçekten seviyorsa zaten beni bırakmaz.' diye düşünüyordu. Ayrıca bunu saklamaktan artık çekiniyordu da, sonuçta Felix sevgilisiydi ve o herşeyini anlatıyordu, Hyunjin'in de artık güven eksikliğini yenmesi gerekiyordu.

"Felix... Ben Kral'ın oğluyum... Hwang Hyunjin..."

Felix'in ağzı şok içinde aralanmıştı, ne hissedeceğini bilmiyordu. Korkmalı mıydı? Ama o Hyunjin'den korkamazdı ki, biliyordu çünkü, Hyunjin onun kılına zarar vermezdi. Zaten verecek olsaydı çoktan zararın alâsını vermişti.

Hyunjin tedirginlik içinde Felix'in bir şey söylemesini bekliyordu, Felix'i kaybetmek isteyeceği son şeydi.

"Sevgilim... Neden daha önce söylemedin?"

"Korktum Felix, beni terk etmenden korktum. Herkes gibi benden ürküp uzaklaşmandan korktum..."

"Senden asla korkmam sevgilim, Kral'ın kendisi olsan bile seni terk etmem ben..."

Sonra Felix birden kendisine gelen cesaretle Hyunjin'e yaklaştı ve dudaklarına kapandı, bu kesinlikle ufak bir öpücük değildi. Felix karşılık bekliyordu, Hyunjin birden Felix'in alt dudağını dudakları arasına aldı ve tutkuyla öpmeye başladı. Felix henüz öpüşmeyi hâlâ bilmiyordu, yapmaya çalışıyordu sadece.

Hyunjin Felix'i belinden tutup kendine yaklaştırdı, Felix'te ellerini Hyunjin'in kızıl saçlarına götürdü.

Ayrıldıklarında Felix utanarak gülümsedi, sanki kendisi öpmemiş gibi kıpkırmızı olmuştu yüzü. Hyunjin Felix'e bakakalmıştı, cesareti hayran bıraktıracak derecedeydi.

Aşk KilidiWhere stories live. Discover now