PAYİTAHT'TA AŞK - 17. Yüzyıl

Başarısız Kaçma Girişimi

Geldiğimizden bu yana epey zaman geçti. Çıkardığım tarihlerden birine yaklaşmıştım.

6 Şubat 10:07

Annem Bursa'ya akrabamıza gitmiş dönüşte de onu almamı istemişti. Ben de tanışsınlar diye İskenderile gitmiştim.

Yol boyunca sorular sordu annem. Kah ben cevap veriyor kah İskender cevap veriyordu. Annenin İskender'i sevdiği belli oluyordu. Anneme İskender'in üniversitede tarih hocası olduğunu söyledik.

Annemin çıkması için arabanın kapısını açtım ve "Anne beğendin mi İskender'i o iyi bir adam. Seni Bursa'dan almaya tek gitsem sıkılırdım ama onunla geldiğim için sorun olmadı."

"Tamam kızım beni eve bıraktığın için teşekkür ederim."

"İskender yine görüşürüz çocuğum." diyerek İskender'e el salladı.

"Of gel bir yerde oturalım annemin muhabbeti hep başımı ağrıtıyor. Hem muhabbet etmeyi seviyorum onunla. Hem de belli bir noktadan sonra olmuyor. Gece beni arayıp senin hakkında türlü sorular soracak kesin. Gel şu kafede biraz oturalım sonra eve gideriz."

"Mila, yarın o gün mü?

"Evet canım o gün."

"İskender geçen gece için özür dilerim ben. Ben sadece seni seviyorum. Her seven, sevdiğine dokunmak ister. Hem ben senin için kimlik buldum. Evlenebileceğiz artık."

İskender bana sarılarak, "Kızmadım ben Mila. Sadece sen yanımdayken kendime engel olamıyorum. Evlenince sana dokunabilirim ben. Seni üzmek istemem."

Kafeden el ele çıkarak arabaya bindik. Beşiktaş'a girişte, polis arabaları durduruyordu.

"İyi akşamlar. Ehliyet ruhsat?"

"Buyrun Komiser Bey."

Daha sonra elindeki feneri İskender'in yüzüne tutarak "Kimlik?"

Lafa atladım. "Komiser Bey, ben Savcı Mila Ayhan. Arkadaşımın yanında şuan kimliği yok. Yarın kimliği ile sizi ziyarete gelsek?" Yarın sahte kimliği alacaktım neticede.

"HSYK kimliğinizi görebilir miyiz Savcı Hanım?" (Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu)

"Şey kimlik mi? Evde kalmış sanırım. Sicilimi vereyim."

"Hep öyle olur zaten. İkiniz de benimle geliyorsunuz. Sicilinize karakolda bakarız."

Eyvah şimdi yandık. Kimliksiz olduğu ya ortaya çıkarsa, ne olabilir ki daha önce hiç böyle bir dava ile de karşılaşmadık. Tam da yarın kimliği almaya gidecektim.

"Savcı Hanım sizi beklettim özür dileriz buyrun siz çıkabilirsiniz."

"Arkadaşım?"

"O kimliksiz gezdiği için çıkamaz. Kimliğini gösterene kadar bizimle..."

Saatime baktım "Peki."

Giderken yanımda oturan İskender'in kulağına eğilerek "Bir planım var İskender 10 dakika sonra tuvalete gel. Cam tarafına."

Gece boyu Komiser'in sicilime bakmasını beklerken gizli gizli karakolu gezmiştim biraz. Tuvaleti gören koridorun kamerası bozuktu. O yüzden bu planı yapmıştım acelece.

Cam tarafındaki tuvalete gittim ve saatime baktım saat 10:04'dü nerede kaldı bu?

Tuvaletin kapısı açıldı ve İskender yanıma geldi. Elime kolyeyi almıştım. Burada yakalanırsa ne ceza verileceğini bilmiyoruz. Emsali yok..

İskender'e sarıldım ve kendimizi birden Beşiktaş karakolunun yüzyıllar önce olan arazisinde bulduk.

"Mila. Birşeyin var mı.
İyiyim İskender sen?"