11

2 1 0
                                    

'M'

'B...' 18Aralık

Bir kaç gündür seyahat içerisindeydim. Ne yazmaya, ne de kalem tutmaya vaktim yoktu. Ki olsa da bir şeyler yapmak istemedim.. Nedeni nedir bilmiyorum.

Anlattıklarım ve yazıklarım bana oldukça iyi hissettiriyor ama bazen o anlar aklıma geldikçe...

Ne kadar daha yazmaya vaktim olur emin değilim. Ama galiba bir süre daha buralardayım. En azından sonunu getirmem gerektiğini düşünüyorum. Sonuçta her şeyin bir sonu vardır değil mi?

Yazdığım bu defter kimin eline geçecek ya da kimler okuyacak merak etmiyor değilim. Tabii onları da meraklandırmak istemiyorum.

Ha bu arada şuan yalnız olmama rağmen yalnız hissetmediğimi belirtmek isterim.  Belki de bu his beni anlayacak birilerinin olacağını hissetmemden kaynaklıdır, bilmiyorum.

Herneyse biz devam edelim.

O günler benim için ten kelimeyle özetlenebilirdi : Eziyet

Köytüydü, kötüydük...

Hayat bana şunu öğretmişti; en ummadığımız, bu olmaz dediğimiz şey hep başımıza geliyordu. Daha kötüsü olmaz diyordum.

Hayat çelişkilerden ibaretti.

💧

"Eve mi gideceksin?" diyen Kerem' e döndüm.

"Evet, babaannemi çok bekletmek istemiyorum."

Kafasını salladı Kerem. "Anladım, dikkat et kendine görüşürüz." dedi.

"Görüşürüz."dedim ve arkamı dönüp yürümeye başladım.

Bir beş dakika ardından sol tarafa doğru sapıp, o sokaktan geçmek istemediğimden yolumu uzattım. Çünkü bir daha yüzlerini bile görmek istemiyordum.

O günden sonra onları ne zaman görsem ya yolumu değiştirdim ya da onlar gidene kadar bekledim. Evet bu zor oluyordu ama yapacak bir şey yoktu. Bu yüzden tek temennim en yakın zamanda buradan gitmeleriydi.

Yüzüme gökten bir kaç damla düştüğünde kafamı göğe kaldırdım. Hava zaten kapalıydı ve bu yağmurun yağacağına en büyük sinyaldi, ki öylede olmuştu.

Adımlarımı hızlandırıp zaten yakın olduğum evime doğru yürümeye başladım. Normale tasa etmezdim ama babaannem kızabilirdi... Ve emin olun bu baya kötü bir şeydi. İçinden bir ejderha çıkıyordu, o ponçik tatlı kadın bir anda yok oluyordu. Evet garipti ama oluyordu.

Nihayet bir kaç dakikalık koşuşturmanın sonrasında evin bahçesine vardığımda babaanneminde kapıda olduğunu gördüğümde koşarak yanına gittim ve arkasından sarıldım.

"Oyy kuzum sen misin?"

"Başka kim olacak Allasen?"

"Ne bileyim Sarı'm. " dedi iki elinide sallayıp. Güldüm bu davranışını.

"Ee nereden geliyorsun sultanım?"

"Neriman ablangilin günleri vardı, oraya uğradım. 1.5 - 2 saat kadar oldu." dediğinde başımla onayladım onu. Kafasını biraz da olsa dağıtması iyi bir şeydi.

"Aaa baban eve gelmiş!" dedi bir anda babaannem. Gözlerim ayakkabılığa kaydığında, babamın ayakkabılarını orada gördüm.

Evet babam 2 haftanın sonunda gelmişti.

"Sonunda geldi!" dedim.

"Eşşek sıpası utanmasa hiç geleceği yoktu." dediğinde istemsizce güldüm.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 20 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bilinmeyen Biri (Ara Verildi) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin