6 (Anılar)

50 41 0
                                    

Selamlar efenim nasılsınız?

Keyifli okumalar diliyorum...

💧💧💧

Sokakta yürümeye devam etti 'M' . Daha küçüktü lakin beyni büyüklerin konuştuğu şeyleri anlayabiliyordu. Ve bu anladıkları onun canını yakıyordu.

Yürümeye devam ederken gözleri etrafa kaydı. Burası yeşillik alandı. Ağaçlar ve park vardı. Çocuklar bura da gelir oyun oynardı. Ve belkide şuan da burda oynuyor olabilirlerdi.

Gözleriyle etrafa bakarken aynı zamanda da parka doğru yürümeye başladı. Ağaçların olduğu yere geldiğinde çocukları ilerde oyun oynarken gördü.

Çok yaklaşmayarak, biraz gerisinden kalan ağaca sırtını vererek  oturdu. Ve oyun izleyen çocuklara bakmaya başladı.

Onların yanına yaklaşamıyordu. Çünkü kimin yanına gitse konu annesine geliyordu ve bu canını sıkıyordu. Ağlamak istiyordu.

Ve bazen sadece bu yüzden değil annesini özlediğinden de ağlıyordu.

Yine gözleri dolmuştu. Kafasını bacaklarına koyduğunda gözlerini sıkı sıkı kapattı. Annesini çok özlemişti. Geri gelsin istiyordu, tanrıya gittiği günden beri yalvarıyordu ama işe yaramıyordu. Annesi gelmiyordu.

"Sarı burda ne yapıyorsun?" duyduğu sesle gözlerini açıp sese baktı. Bu Keremdi.

"Hiç birşey yapmıyorum." dedi ve ayağa kalkıp koşar adımlarla ordan ayrıldı.

Hızla arkasında dönüp bakmadı bile. Arkasında ona şaşkınca bakan bir çocuk bırakmıştı.

...

"Ay yazık vallahi Nermin! El kadar çocuk anasız kaldı."

"Öyle öyle."

"Kız geçen karşı komşuya gittim. Konu  açıldı konuştuk. Adamın zulmünden kaçmış kadın. Öyle diyorlar."

" Sen bilmez misin o adamın karısını nasıl sevdiğini? Tüm mahalle bilir sevdasını."

"Ayol bilirim bilmesine de ben komşunun yalancısıyım."

'M' gözlerini kapattı. Ve yavaşça ordan ayrıldı. Odasına gidip ağlayacaktı. Kimsenin acımasını istemiyordu.

Keşke bu yoldan gitmeseydi..

...

" Ben kimseye üzülmem ama çocuğa içim yanıyor be Ayten abla.."

"Hepimizin kızım, hepimizin."

"Çocuk dışarı bile çıkmıyormuş abla. Babaannesi zorlarsa çıkıyor. Geçen gördüm."

"O kadına da yazık. Hem çocuğa bakıyor hem oğluna üzülüyor. Gençte değil ki kadın.."

"Ay anam ben bu kadını mahalleye ilk geldiği günden beri sevmem. Böyle yapıp kocaya kaçacağı belliydi. Hayır yani genç kızda değil?!"

"Kaçtığı adam da Fuat. Kocasının kan kardeşiyle kaçtı. Bakınca bu bile zor."

"Eskiden de onu sevdiğini söylüyorlar."

"Evet evet öyleymiş. Fuat mahalleden Saliha'nın kızıyla nişanlanmıştı. Hatırlıyorsun değil mi?"

"Hatırlamam mı? Hatırlıyorum."

"He! İşte o yüzden evlenmiş bu, o adamla.."

"Sen nerden duydun kız?"

"Abla başka neden sevmediği biriyle evlensin Allah aşkına?!"

"Doğru vallahi!"

Daha fazla insanların sesini duymak istemiyordu. Keşke burdan gitselerdi. Çok ama çok uzaklara. Belki de başka bir şehre..

Yaslandığı duvardan hızlıca ayrıldı. Keşke bugün de dışarı çıkmasaydı. Yine pişmam olmuştu.

Ellerini hafif uzamış saçına atıp kaşıdı. Sonra da eve doğru yürüdü.

Belki de artık dışarıya çıkmamalıydı?

...

Gözlerini açtığından yeni uyanmanın verdiği sersemlikle bir süre durdu. Sonra susadığını fark edip yatakta oturu pozisyona geldi. Saat kaçtı bilmiyordu ama havanın daha karanlık olduğunu görünce daha erken olduğunu anladı.

Ayaklanıp sessizce mutfağa gitmek için odasından çıktı. Çıktığında yine aynı yavaşlıkta kapıyı kapattı ve mutfağa doğru adımlamaya başladı. Bir kaç adım atmıştı ki durdu. Babasının odasından sesler geliyordu.

Bir an annesi olduğunu düşündü. Ama sonra onun gittiği aklına geldi ve babasının olduğu odaya doğru yavaşça yürüdü.

Yaklaştıkça sesler daha da netleşmeye başlamıştı. Kapıya geldiğinde kulağını kapıya dayadı ve içeriyi dinlemeye başladı.

"Anne ne yapmamı bekliyorsun!" dedi. Bu babasıydı.

"Bir şey yap demiyorum ki oğlum. O senin çocuğun. Çocuk içine nasıl kapandı. Odasından çıkmıyor bile.." bu seste babaannesine aitti.

"Farkındayım anne ama kendimde ona bakacak cesareti bulamıyorum."

"En azından denesen. Çocuk çok kötü oğlum. Bu yaşta hiç arkadaşı yok. Sadece kitap okuyor. Okusun, kitap kötü değil ama hep yanlız oğlum."

"Peki anne peki ama şuan değil tamam mı? Ben şuan hazır değilim onunla konuşmaya.."

"Ne zaman hazır olursun oğlum? Çocuk okulu bitirirken  mi yoksa evlenirken mi? Ona göre ayarlama yapalım. Yahu o senin çocuğun!"

"Anne ben dedim diyeceğimi. Zorlama lütfen.."

"Peki oğlum peki.. Ama zamanı geldiğinde pişman olma. Hadi Allah rahatlık versin."

Babaannesinin çıkacağını anlayınca hemen odasına doğru gitti ve sesizce kapısını kapattı. Ve sırtını kapıya yaslayıp ağlamaya başladı.

Keşke böyle olmasaydı...

Çok fazla keşkesi vardı ama bu keşkelerde suçlu asla o değildi..

💧

İyi günler dilerim..

Bilinmeyen Biri (Ara Verildi) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin