Tanıtım

96 58 11
                                    

Selamlar efenim!

Nasılsınız?

Herneyse iyi okumalar..

____________________________

Gözlerini pencereye çevirdi. Sokak yağmurdan olsa gerek buğulu gözüküyordu. Ama dışardaki insanları net bir şekilde görebiliyordu.

Yağmurun insanlara başlarını eğdirtecek kadar yağdığı bir gündü.

İnsanlar başlarını öne eğmiş yağmurdan korunmaya çalışıyordu.
Dışarısı eve gitmek için koşuşturan, taksi arayan, arabasına giden ya da bir yerde durarak ıslanmamaya çalışan insanlarla doluydu.

Oturduğu yerden yavaşça ayağa kalktı  'M', yağmuru çocukluğunun belli bir döneminden sonra  hep çok sevmişti. Ama artık yağmura bile kırgın hissediyordu.

Hani insalar bazen çok üzülürdü ama kendilerini hep tutarlardı. Ama sonra birini ya da bir şeyi görür dayanamaz ve patlarlardı. İşte 'M' böyle hissediyordu. Eski bir dosttu yağmur onun için.

Pencere doğru yaklaşıp camı açtı. Elini dışarı uzattı, yağmur damlalarını tutmaya çalıştı olmadı olmayınca ağladı, o ağladıça yağmur hızlandı.

O ağladı, yağmur yağdı.

Dayanamadı 'M' dışarı çıktı. Üstünde ince bir uzun kollu, altında siyah bir eşofman vardı. Normalde olsa üşürdü. Ama şuan düşüneceği son ley bile değildi üşümek..

Hızla aşşağı indi. Dışarı çıkı. Yağmurun altında yürüyüp kimsenin o taraflarda olmadığını düşündüğü ıslak bir banka geçti. Zaten birileri olsaydı bile onu fark etmezlerdi. O hep görünmeyendi, bilinmezdi.

Bilinmeyen biriydi  o.

Derdini anlatacak birini arıyordu. Uzun zaman sonra bu defa kendini anlatmak istiyordu.
Anlaşılmak istiyordu. Bilinmeyen biri kendini bilecek birine anlatmak istedi. Ve onu anlayabilcek tek dostuna anlatmaya başladı. Yağmur onu her zaman anlardı. Yağmur, bilinmeyenleri bilen bir dosttu.

Yağmura anlattı. Yağmur dinledi. O anlattı, sus diyen olmadı. Yağmur bölmedi onu.

Bazen güldü anlatırken, yağmur anlıyormuş gibi yavaşladı. Bazen daha çok ağladı yağmur daha da hızlandı. Bazen tebessüm oluştu yüzünde. Hani derlerdi ya acının tatlı tebessümü bu da öyleydi. Bazen özlemle yandı tutuştu yüreği. Kaldıramadı hasreti, kırık ama güçlü kalbi.

O güldü, özledi ve ağladı . Yağmur onu anladı.

Yağmur o gün Bilinmeyen birini dinledi.


...

Eline bir kalem ve bir defter aldı 'M' ve masaya geçip oturdu. Yazacaktı. Her şeyi olduğu gibi yazacaktı.

Yazacaktı; güldüklerini, sarıldığı zamanları, eğlendiklerini, ağladığı zamanları, özlemini, verilip hiçe sayılan sözleri, kurulup gerçekleşmeyen hayallerini.

Ve yazmaya başladı. Bilinmeyen biri yazdıklarına, yazdıkça doyamadı. Yazdıkça anladı. Anladıkça yazdı.

_______________________________

Öncelikle yeni hikayeme hoş geldiniz!

Buraya diğer kitaptan vakit kalırsa yazıyorum. Bir baktım neredeyse 10 bölüm olmuş yayınlayayım dedim. Zaten çok fazla bölüm yazmayı da düşünmüyorum.

Sonralıkla şunu söylemek istiyorum, karakterimiz cidden bilinmeyen olacak. Zaten okuyunca anlayacaksınız adı bile yok. Hatta cinsiyeti bile bilinmeyecek. En azından şuan böyle düşünüyorum. Bunu bilip okuyun istedim.

Yazım hatam olmuşsa affola.

İyi günler dilerim..

Bilinmeyen Biri (Ara Verildi) Where stories live. Discover now