Bu halim hoşuna gitmiş gibiydi...

Şahin kendisine verdiğim emirlere ve takındığım emrivaki tavıra hiçbir şekilde ters gitmiyor ayak uyduruyordu.Bu beni fazlasıyla şaşırtırken içten içe de mutlu olmuştum çünkü bu bana verdiği değeri gösteriyordu.

" Etrafında dişi sinek bile görürsem hesabını sorarım!" dedim,kendimi durduramıyordum.Şahin'in de söylediğim her şeyi direkt onaylaması daha da gaza getirmişti.
" Hele bi göreyim, topuklarına sıkarım!"

Şahin'in tek kaşı itinayla yukarı kalktığında biraz abarttığımı anladım.

" Anlamadım, ne yapacaksın?" dedi tehlikeli bir tonla.Çömeldiği yerden yavaşça kalkıp yine tepemde dikilmeye başladı.

Başımı yukarı kaldırdım fakat böyle boynum çok ağrıyacağı için bende oturduğum yerden kalktım.Tam karşısına dikildim, aramızda bir adımlık mesafe vardı.

" Seni cezalandırırım!" diye cevabımı değiştirdim.

Ellerini arkasında bağlayıp o bir adımlık mesafeyi kapattı ve tamamen dibime girdi.Parfüm olmayan kokusu burnuma dolunca bende huzur doldum.Şahin'in kokusu kesinlikle içimi rahatlatıyordu.

" Tam olarak nasıl bir ceza?" Kulağıma eğilip içimi titretecek bir tonla fısıldadı.

" Fazlasıyla hoşuna gidecek bir ceza." dedim olduğum yerde put gibi dururken. O sesiyle fısıldaması bedenimin kaskatı olmasını sağlamıştı.
" Aynı zamanda seni kıvrandıracak bir ceza."

" Sana ve cezalarına her zaman hazırım bebeğim." dedi ve sıcak nefesini boynumun üzerine verdi. Alt dudağımı ısırdım.
" Benim üzerimde istediğin cezayı uygulayabilirsin."

" Zamanı geldiğinde uygulayacağımdan emin olabilirsin." dedim, sesimi düz tutmaya özen gösteriyordum ama Şahin'in sıcak nefesleri boynuma vururken sesim istemsizce titrek bir şekilde çıkıyordu.

" Peki, trip atman bitti mi bana?" diye sordu boynuma dudaklarını bastırmadan önce.

" Bilmem, karar vermedim henüz." dediğimde kısık gülme sesini işittim.

Etrafımızda hiç kimse yoktu.Sanırım evin ön tarafına geçmişti hepsi.

Şahin arkamdaki geniş koltuklardan birine bacaklarını açarak oturdu ve elimden tutarak beni de kucağına çekti.

Yan bir şekilde kucağında yerimi aldığımda bir bacağımdan tutarak beni biraz havaya kaldırdı.Kucağında ata biner bir pozisyona geldiğimde kollarını belime sararak iyice kendine çekti.Tam kasıklarının üzerine çektiğinde altımdaki pantolondan bile hissettiğim hafif sertlikle yutkundum.

Elini pantolonumdan sokup kalçamı sıcak avcu arasına aldığında heyecanla derin bir nefes aldım.Popomun tek lobunu okşar gibi sıkıp bırakıyor, arada bir de bedenimi kendine bastırıyordu.O popomu okşamaya devam ederken yüzümü yüzüne burnumuz değecek kadar yaklaştırdım.İkimiz sıcak nefesleri birbirimizin dudaklarına çarpıyordu.

Dudaklarımız arasında kıl kadar ince mesafe vardı ama ikimiz de öpmek adına bir hamle yapmıyorduk.Öpsem bu kadar heyecan yapmazdım.Öptü öpecek gibi durmak daha fazla heyecanlandırıyordu, o beklentiye sokma hali ikimiz için de zevk vericiydi sanırım.O benim öpmemi bekliyordu bense onun.

Dudaklarımızın ucu birbirine değiyordu.İkimizin de gözleri kapalıydı ve sadece anın tadını çıkarıyorduk.

" İyiki hayatıma girdin Batı..." Konuşurken dudaklarımız sürtünmeye devam etti.
" Seninle, sen yanımdayken mutluyum.Bu zamana kadar hiç olmadığım kadar huzuruyum."

PALYAÇO  [GAY] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin